39. bölüm

3K 129 2
                                    

Hemek yerken Baranın telefonu çaldı masada olduğu için kimin aradığını çok net görebiliyordum

Fırat Demirsoy

Fırat Demirsoy mu? İsim benzerliğidir sadece

Telefon çaldığı gibi Baran hemen telefonu eline aldı görüp görmediğimi kontrol edercesine bana baktı ve hemen masadan kalkıp başka bir odaya girdi bende merakıma yenik düşüp çaktırmadan peşinden gittim Baran kapıda hafif aralık bırakmıştı ve nu benim duymamı kolaylaştırmıştı

"Alo.....evet ama şuan iyi.....kim olduğu daha tespit edilmedi.....böyle bir anda ararsan anlicak aramadan önce mesaj yaz......tamam merak etme sıkıntı yok kim olduklarını bulucaz.....evet saat 10da Alarayıda getiricem görürsün......tamam"dedi hızla mutfağa yeniden gittim ve sandalyeye oturdum önüme koyulan yemekleri geri diğer tabaklara koydum
Bir süre Baranı bekledim ve geldiğinde ayağa kalkıp

"Baran"

"Ne var"

"Bu gün mezarlığa gidebilir miyiz?"

"Hayır"

"Baran lütfen kardeşimin doğum günü bu gün"

"Hayır Alara işim var ama uslu durursan belki korumalara söylerim onlar götürür seni"dediğinde kafa salladım

"Ben yemeğimi yedim yukarı çıkıyorum"

"Tamam"dedi ve hızla yukarı çıktım

Odaya girdim ve kapıyı kapattım kapattığım gibi ağlamaya başladım

Kendimi kaybetmiş durumda ağlıyordum kendimi durduramıyordum

Aklıma Baranın telefon konuşması geldi bir anda ağlamam kesildi o kimdi? Babam mıydı? Ama babam olamazdı ki bu imkansızdı babam ölmüştü ama Baran niye Alarayı görürsün falan demişti ki ve birde kim anlicak gibi birşey demişti neyi anlicaktım ki ben?

Aklımda bir sürü soru vardı ve her zaman ki gibi
Kafamı dağıtmak için duş alıp uyuyicaktım

Hızla suyu açtım küvetin dolmasını bekliyorken üstümü çıkarttım o sıra küvet dolmuştu içine girdim ve ağlamaya devam ettim eskisi kadar şiddetli ağlamasamda yine çok ağlıyordum kendimi durduramıyordum

Bir süre sadece küvette öylece durdum iyice mayışmıştım ve gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı ne kadar gözlerimi açık tutmaya çalışsamda işe yaramıyordu ve en sonunda dayanamadım ve gözlerimi kapayıp derin bir uykuya daldım....

Baran Kılıç Kaplandan

Alara yemekten kalkalı 1 saat olmuştu aşağıda telefona bakıyordum üstümü değiştirmek için üst kata doğru ilerledim birde Alaraya akşam bir organizasyon olduğunu söylemem gerekiyordu

Üstümü değiştirip Alara ile olan odamıza girdim kimse yoktu cam açıktı

"Alara"diye seslendim ses gelmedi banyoya doğru ilerlediğimde kapı tıklattım ama yine ses yoktu birkaç kere daga tıklattım yine ses gelmeyince konuştum

"Alara içerdeysen ses ver giricem yoksa"dediğimde birkaç saniye ses gelmediğinde kapıyı açıp içeri girdim

Alara küvetteydi ama gözleri kapalıydı hızla yanına gittim birkaç kere dürttüm

"Alara! uyan... uyansana Alara!"diye seslendim ama hiç ses yoktu hızla bir bornoz aldım ve Alarayı küvetten çıkarıp vicuduna bakmamaya çalışarak üzerine bornozu geçirdim ve yatağa yatırıp doktoru çağırdım

Alaranın baş ucuna oturdum ve saçını okşamaya başladım

"Özür dilerim"dedim kendime bile şaşırmıştım
Malum şahıstan sonra bütün kızlardan nefret ederken Alaradan nefret edemiyordum bir yanım onun farklı olduğunu diğer yanım ise onunda diğer kizlar gibi olduğunu söylüyordu

Alaraya zarar vermek istemiyordum ben ilk kez benimle böyle konuşan bir kişiye zarar vermek istemiyordum ama böyle davranmayı kesmesi için canını yakmak zorunda kalıyordum
Eğer Alaranın yerinde başkası olsaydı eminim çoktan ölmüştü ama Alaranın yaşamasını istiyordum birlikte yaşamamızı istiyordum
Ona zarar verirken benimde canım yanıyordu onun fiziken canı yanarken benim ruhen canım yanıyordu

Doktor sonunda gelmişti Alarayı kontrol etti koluna serum taktı ve benimle konuşmaya başladı

"Fazla sıcakta kalmaktan bayılmış"dediginde kafa salladım doktor kapıya doğru yöneldi ve tam çıkıcakken yeniden konuştu

Oyun Bozan//YARI TEXTING//Where stories live. Discover now