14. Bölüm ♤ Kırık Hikayeler

18 2 0
                                    

Hoşgeldiniz iyi okumalarr.

Öpmüştü beni dimi? Ellerimi dudaklarıma götürdüm sanki hala oradaymış gibiydi. Kokusu üstüme sinmişti, burnuma dolmasıyla gülümsedim.

Biraz daha ıslanmadan arabasına binmiştik.
"Hey evimi geçtin" dememle sırıtması genişledi. " Başka bir yere gideceğiz" dedi.

"Islak mı?" dedim gülerek feci ıslanmıştık. Ellerimden tutuşu canlandı kafamda. Liseliler kadar mutluydum şuan. Bir amacımız vardı artık. Amacımız.. Bizim..

Biz olmuştuk artık dimi gülümsemeden edemedim. "Neye gülümsüyorsun sen öyle" dedi kıskanmış gibi. "Seni-" boş bulunmuştum ama sırıtması yüzüne takılı kaldı. En değerli mücevherden bile değerliydi dimi bu gülümseme.

"Üstümüzü değiştirmek için eve uğrarız" dedi. Birkaç dakika sonra geniş bir kapının önünde durduk tahminimce burası onun eviydi. Hemen kapımı açıp çıktım. Etrafa bakmaya başladım. O ise geniş kapıyı açtı. Kapıyı açması ile gözlerim evinin içini buldu.

Her yer her yerdeydi. Kısacası en uygun tabir buydu." Dikkatli ol cam kırıkları olabilir" diye bir uyarıda bulundu ve kapıyı daha da aralayarak geçmeme izin verdi. "Odam yukarda gel benimle" dedi ellerimi yeniden tutarak.

Merdivenlerden çıktıktan sonra sağdaki ilk kapının önüne geldik. Kapıyı açıp beni dolabının olduğu tarafa yönlendirdi. Ellerimi bırakmadan kıyafet seçmeye kalkmasıyla kısık bir gülüş çıktı dudaklarımdan.

"Hey bırakırsan ölmem" diyerek gülmeme devam ettim. Kaşları çatıldı ve "Burdan istediğini seçebilirsin" dedi bozulmuş sesiyle. "Küstün mü bana şuan" diyerek gülmeye devam ediyordum ki aniden ellerimi tutan eli ile beni kendine çekti.

Yavaşça kulağıma doğru eğilip "Hep gül olur mu" diye fısıldadı ve ben daha ne olduğunu anlamadan odadan çıktı. Anın hızıyla afallasamda bakışlarımı dolaba çevirdim. Bana epeyce uzun gelecek mavi bir tişört, yazlık bol siyah gömleğini aldım.

Hızlıca üstümü degiştirip kurumaya yüz tutmuş saçlarımı elimle aynaya bakarak düzelttim. Odanın kapısını açtım merdiven başına gelmemle aşağıdan gelen sesleri duydum.

"İyiyiz abi, evet benimle" Zahirle konuşuyor olmalıydı. Daha fazla beklemeden aşağıya indim. Beni görmesiyle telefonu kapattı ve yanıma geldi.

"Kendi kıyafetlerin dışında da uyum kurman cezbedici" dedi hayranlıkla. "Abartıyorsun bunlar daha hiç" diyerek göz kırptım alayla.

Doğru güne biraz farklı başlamıştım, bir günde yaşamadığım duygu kalmamıştı ama mutluydum işte. Tekrar ellerimi tutarak arabaya kadar gittik. Arabaya bindiğimizde günün yorgunluğu ile başımı cama yasladım ve sessizliğe daha fazla dayanamayıp uykuya kol açtım.

A. Barlas Yıldırım'dan

Engel olamamıştım kendime ama o da bu durumdan oldukça memnundu. Duygu seli dedikleri tam olarak bu olsa gerekti. Sabahtan bu yana ne olduğunu kavramakta zorluk çekiyordum her şey bir anda olmuş gibiydi. Ama benim ömrümden ömür yemişti.

Bir an sadece tek bir an onu kaybettim sanmıştım. Onu evime götürürken bile o iyi mi diye düşünmek garip hissettiriyordu. Yabancı olduğum bir duyguydu.

Ona ailemi anlatmıştım. Benden bir parçayı ona vermiştim. Her şekilde harika bir kadındı. Benimdi. Benimleydi.

Bir kere ellerini tutmuştum bir daha asla bırakmak yoktu niyetimde. Sırada ikizimi bulmak vardı..

Ahsen Deniz'den

Gri ruhlar yine etrafımda geziniyorlardı. Kara ruhlar zihnime doluşuyor kulağıma fısıldayıp beni delirtecek hale getiriyorlardı.

İçimdeki YangınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin