⧼ 15-Acımasız Şimşekler ⧽

1.3K 221 343
                                    

15. Bölüm Ada'sı 🥹🤍

 Bölüm Ada'sı 🥹🤍

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.

Dersi dinlemeye çalışırken cama sertçe vuran yağmur damlaları dikkatimi dağıtmaya yetiyordu.

Aniden bir şimşek çaktığında yerimden sıçrarken yerinden çıkmak üzere gibi atan kalbimi biraz olsun sakinleştirmek için derin nefesler alarak tekrar derse odaklanmaya çalıştım.

Küçüklüğümden beri, kendimi bildim bileli gökgürültüsü fobim vardı. Öyle basit bir korkmayla da kalmıyordu bu tabi. Anında ellerim titremeye başlarken kalbim kontrol edemeyeceğim derecede hızlı çarpıyordu ve ben kriz geçirecek seviyeye geliyordum.

Ortaokulda bu yüzden okulun ortasında bayılmamdan sonra terapi görmeye başlasam da o da bir süre sonra yetersiz gelmeye başlamıştı.

Normalde yanımda biri varsa beni sakinleştirmeye çalışırdı ve ben biraz olsun daha iyi hissederdim ama Pırıl, bugünkü dersten biraz daha erken çıkmak zorunda kalmıştı ve ben yalnız kalmıştım.

Eve gitmek istesem de böyle bir havada, üstelik ben de bu haldeyken araba kullanamayacağım için onu da yapamıyordum.

Dersin bitmesine birkaç dakika kaldığını gördüğümde derin bir nefes alarak sabırsızca dakikaları saydım.

Ders biter bitmez şoförümüzü arayacaktım.

Nihayet hocanın dersi bitirmesiyle anında ayaklanıp titremeye başlayan ellerimle eşyalarımı toplamaya çalıştım.

Sınıftan birileri yanımdan geçerken alaylı ses tonlarıyla konuşmaya başladıklarında onlara bakmadan gözlerimi devirdim.

"Kaan her yerde senin hakkında konuşuyor Ada, haberin olsun."

İçinde bulunduğum durumu onlara hiç belli etmeden samimiyetsiz bir şekilde gülümsedim. "Kendi hakkında konuşsa kimsenin dinlemeyeceğini bildiği için her yerde benim hakkımda konuşması normal tatlım, bırakın konuşsun. Eğlensin kendi kendine, yazık." 

Bu laflarımdan sonra onlar kendi aralarında çoktan fısıldaşmaya başlarken hiçbirini dinlemeden hızlı adımlarla amfiden çıkıp merdivenlere doğru ilerliyordum ki bu sefer de arkamdan gelen sesle durmak zorunda kalmıştım.

"Ada abla!"

Derin bir nefes alıp sesin geldiği yöne doğru döndüğümde alt dönemlerden arada sırada bana bir şeyler soran kızı gördüm. "Efendim Ece?"

Endişeli gözlerini benden kaçırırken elleriyle oynamaya başlamıştı. "Pırıl ablayı gördüm de az önce, eksi birdeki kazan dairesinde kalmış sanırım. Seni çağırıyordu."

Kaşlarım anında çatılmıştı. "Pırıl'ın orda ne işi var ve beni neden aramamış?"

Ece, hızlı hızlı konuşmaya devam etti. "Bir şeye bakmak için inmiş ama sıkışmış sanırım, telefonunun da şarjı bitmiş. Kimseye haber veremiyor, biz aşağıda karşılaştık. Sana haber vermemi söyledi."

Berçem | TextingKde žijí příběhy. Začni objevovat