20. Bölüm

537 37 160
                                    

Feride'den:

"Ne!? Nasıl zamanı gelince!? Olacak yani!?" Dedi Sıla, Ahmet'in dediğinin üzerine.

Ahmet'se bakışlarını benden, Sıla'ya çevirmişti.

"Bir dakika bir dakika! Zamanı gelince mi dedi o!? Aynısını dün akşam Feride bana da dedi! Ve konu yine ikisiydi!" Dedi ablam.

Hızla ablama döndüm.

"Ya abla ne diyorsun!?" Dedim gözlerimi kocaman açarak.

"Ya ne oluyor yaa!?" Dedi Sıla'da gülerek.

"Aa! Rahat durun hadi az kaldı! Sessizlik! Şarkı dinleyeceğiz!" Dedi Ahmet konuyu değiştirerek.

Bunun üzerine hepimiz ofise kadar sustuk..

Ahmet'ten:

Ofise geldiğimizde gerçekten iyi hazırlanmıştı. Herkese teşekkür etmeyi ihmal etmemiştim. Saate baktığımda klibin çıkmasına bir saat kalmıştı.

Şu anda ofiste normal ekip vardı. Biz, Yiğit'ler ve diğer ofis çalışanları işte. Ama yinede baya kişiydik.

Herkesle selamlaşınca masalara geçtik. Mert'te gelmişti.

Mert gelince hazır çok kişi yokken birçok tik tok videosu çektik. Tabii Tattım Ölümü'yle çekmiştik.

Videoları çektikten sonra kızlar ayrı masaya geçmişti. Mert, ben, Kadir, Yiğit ve birkaç yakın arkadaşımız daha da ayrı masadaydık.

"Off oğlum çok gündem olacaksınız!" Dedi Mert.

"Lan cidden hiç ifşalanmadınız ya! Helal olsun!" Dedi Yiğit.

"Sağlam bir şirketle anlaşmışsın demekki." Dedi Kadir'de.

"Öyle... Ama ben şahsen birkaç gün ortalıkta olmasam iyi olur diyorum!" Dedim gülerek.

"Harbiden AhFer'ciler delirecek!" Dedi Mert.

"Senin kamera arkası ne zamandı? Asıl o daha kötü..." Dedim.

"Bize verdi, yarına hallolacak." Dedi Yiğit.

Başımla onayladım.

Birkaç misafir gelmiş, Mert'ler içeriye girmişti. Ben masada yalnız, sosyal medyada gezerken önümde bir elin sallanması ile bakışlarımı telefondan çektim.

"Yarım saate klibin yayınlanacak, sen hâlâ telefona bakıyorsun Ahmet!" Dedi Feride.

Telefonumu gülümseyerek cebime koydum. Baştan aşağı süzdüm. Kıyafetine resmen yeni bakma fırsatım olmuştu.

"Güzel olmuş." Dedim işaret ederek.

Gülümsedi.

"Evet, çok uyumlu olduk." Dedi gülerek.

Böyle dediğinde aklıma bilekliklerimiz gelmişti. Tabiki çıkartmamıştım. Onun çıkarıp çıkarmadığına baktığımda o da çıkartmamıştı, gülümsedim.

"Bileklikte güzelmiş." Dedim gülerek.

Gülerek bileğine baktı.

"Dimi!? Ben de çok seviyorum!" Dedi.

AhFer"Kırmızı Limon" (Yarı Texting) Donde viven las historias. Descúbrelo ahora