22. Bölüm

485 41 107
                                    

Feride'den:

Gözlerimi yüzüme vuran aşırı beyaz ışıklarla açtım. Nerede olduğum hakkında en ufak fikrim yoktu.

Biliyor musunuz? Ahmet'in benden özür dilemek için yata getirdiğini falan bile düşünmüştüm... Evet, direkt aklıma bu gelmişti..

Hastanede olduğumu başımdaki hemşire söyledi. Kendimi hâlâ iyi hissetmiyordum. Sanki 48 saat boyunca uyumamışım gibi sızıp kalmak istiyordum. Öyle, garip bir yorgunluktu.

En son olanları düşününce Burak'ın kollarında bayıldığımı hatırladım. Ama hafızamı zorlayınca, hislerimi kullanınca burnuma Ahmet'in kokusu, kulağıma Ahmet'in sesi geliyordu...

Doktordan, itiraz etmesini istemeyip Ahmet'i çağırmasını istedim. Kapının önünde olup olmadığını bile sormadım. Biliyordum çünkü, buradaydı...

Kapı sesi, ardından da ismimin fısıldanmasını duydum..

Aynı şekilde karşılık verdim.

"Ahmet.."

Yanıma oturduğunu hissettim. Evet, dedim ya çok uykusuz gibi hissediyordum. Bu yüzden de gözlerimi bile açamıyordum. Hemşire normal demişti, dinlenmem gerektiğini söylemişti. Ahmet'i de zor çağırtmıştım zaten.

"Feride, iyi misin? Ben özür dilerim.. Benim yüzümden oldu..." Dedi direkt.

Başımı iki yana salladım.

"Asıl ben özür dilerim Ahmet. Sana öyle şeyler söylememeliydim.. Haksızlık ettim sana. Sonra da Allah'tan buldum işte." Dedim hafif gülerek.

O da güldü.

Eliyle elimi tuttu. O an gözlerimi açık tutabilmeye güç bulmuşum gibi hissettim, gözlerimi açtım. Zaten bana bakıyordu.

Gözlerimi açınca hafif gülümsediğini fark ettim.

"Çok korktum Feride... Sana benim yüzümden bir şey olacak sandım.." Dedi gözlerime bakarak.

Elimi tuttuğu elini sıktım.

"Ahmet! Burada yatıyorum diye sana bir şey yapamayacağımı sanma! Senin yüzünden değil diyorum! En ufak bir şeyde benim tansiyonum düşüyor zaten." Dedim.

Omuz silkti.

"Sen neden bayılacağını bana haber vermedin? Gelir sarılırdım sana, benim kucağımda bayılırdın." Demesiyle güldüm.

"Bunu bile kıskanıyorsun ya..." Dedim gülmemin arasında.

"Zaten beni alacağın kadar aldın kucağına bence." Dedim.

Kaşlarını çattı.

"Nasıl yani? Senin bilincin açık mıydı o sırada!?" Dedi.

"Hayır tabiki Ahmet! Öyle olsa neden gözümü açmayayım!? Ama ben de bilmiyorum. Hissettim gibi sanırım." Dememle gülümsedi.

"Doktor ne dedi biliyor musun?" Dedi.

Merakla baktım.

"Bana, siz eşi misiniz dedi." Dedi gülerek.

"Ne!?" Dedim ben de gülerek.

AhFer"Kırmızı Limon" (Yarı Texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin