28. Bölüm

584 38 137
                                    

Ahmet'ten:

Dediğiyle gülümsedim. Mıncıracağım yanaklarını o olacak şimdi!

Klasik hareketimi yaptım, elimi omzuna atıp sarıldım.

"Bu dediğinizi bir ara bana hatırlatır mısınız kırmızı limon Hanım? Baş başa olduğumuz bir zamanda." Dedim yavaş yavaş yürürken.

Güldü.

"Bakarız! Uslu olursan olabilir." Dedi.

"Köpek miyim ben Feride!?" Dedim gülerek.

"Yani, tatlış bir köpek diyelim." Dedi gülerek.

"Ay kardeşim elden gidiyor!" Dedi Fatma gülerek.

Biz evden sarıla sarıla çıkarken herkesin bakışları bize dönünce Feride'nin utandığını fark etmiştim.

"Biz alıştık ya! Sette de hep böyleydiler bunlar! Ben Elvin'le bu kadar sarmaş dolaş değilim be!" Dedi Mert.

"Ay gerçekten!" Diyerek güldü Elvin'de.

"Hadi hadi ya! Geç olacak, aç kalacağız! Markete de gitmeliyiz. Boş yapmayın da, acele edin!" Dedim aynı şekildeyken.

Ardından Feride'yle birlikte onlara bir şey dedirtmeden, arkama bakmadan çıktım.

"Hayır Ahmet! Zaten rezil olmuşuz, ne diye bırakmıyorsun hâlâ!? Ahtapot gibisin! Bir sarıldın mı bırakmıyorsun. Ayırana madalya!" Diye söylendi Feride.

Bu sırada villanın çıkışı için olan birkaç basamaklı merdivenden çıkıyorduk.

"Az önce sen demedin mi ya, üşürsem ısıtmaz mısın diye!? Ben de üşüme diye yapıyorum. Sarılmaya meraklı falan değilim yani." Dememle kahkaha attı.

"Sen mi!? Tabii tabii! Hiç değilsindir!" Dedi kahkahalarının arasında.

Ben de istemsiz gülmüştüm.

En sonunda Feride'yi de bizim arabaya binmeye ikna ettim ve arkaya bindi. Öne Emre binecekti. Bu sefer iki araba gidecektik..

Feride'den:

Arkadaşlar, Ahmoş bana aşık. Takıntılım, ölüyor benim için falan yani.

Neyse, abarttım tamam.

Ama bana sarılmadan duramadığı gerçek en azından dimi?

Neyse, bu konuyu kapatıyorum.

Ahmet'in kiraladığı arabaya ben, ablam, Ahmet, Sıla ve Emre olarak toplam beş kişi binmiştik. Mert'in kiraladığı arabaya da Mert, Elvin, Aysude ve Haldun binmişti. Bizim bindiğimiz araba geniş olduğu için sıkışmamıştık.

"Ee düğün ne zaman Ahmet?" Dedi önde oturan Emre.

Ofladım.

"Ne düğünü? Evleniyor musunuz Emreciğim?" Dedi Ahmet, anlamazlıktan gelerek.

"Yok, bu gidişle siz bizden önce evlenecekmişsiniz gibi duruyor vallaha!" Dedi Emre gülerek.

"Ya bak, Emre sus!" Dedim yerimden.

"Doğru söylemek de suç olmuş.." Dedi.

Ablam ve Sıla'da gülüyordu. Onlara da "sizinle sonra görüşeceğiz" dercesine bir bakış attım.

AhFer"Kırmızı Limon" (Yarı Texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin