4. BÖLÜM | ❝Kayışı Kopuk Zincir❞

83 14 4
                                    

hoşgeldiniz ballarım. bölüme geçmeden
oyları vermeyi unutmayalım. öptüm ❦.

ꨄ︎
10.05.24

                                          ♫
Yüzyüzeyken Konuşuruz,Durmaz Akar

            ❝affetmek Tanrı'ya mahsustur,                     affedilmek insana

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

affetmek Tanrı'ya mahsustur,
affedilmek insana.
unutulmak bana yazılmış,
sevilmek sana.

Biletlerinizi aldıysanız tiyatro başlıyor.
Biz geldik.

                                         🪙

Boran gözlerimin içine bakarak bahçeye adımladığında üzerindeki şoku hâlâ atamadığını farketmiştim. Sorgular bir şekilde kaş çatarak büyük adımlarla çocukların yanına ulaştı. Birçoğu ona koşarken kalan bir kısmının da ondan çekindiği çok belliydi. Öylece uzaktan bakanların gözünde, bir yabancı olarak gördükleri bu adama karşı ürkeklik vardı.

Toygar ona ilk ulaşan olduğu için ufacık bedeniyle Boran'ın bacağına sarıldı. Kafası sadece onun diz kapağının biraz üzerine gelmişti neredeyse. O kadar büyüktü ki zaten ufacık olan çocuklar onun yanında oyuncak bebek gibi görünüyordu. Yüzünde bir gülümseme veya herhangi bir mimik yoktu ama onu bir iki kere gören biri, şuan yüzünde oluşan yumuşaklığı nimetten sayardı.

Ne zaman yanıma geldiğini anlamadığım Tuğçe elimi tutup kafasını bana doğru kaldırdı. "İva biliyor musun? Biz bir keresinde annem ve babamla heykel müzesine gitmiştik. Bu adam oradaki heykellere benziyor. "

Masum mu değil mi tam karar veremediğim düşüncesiyle onun elini daha sıkı tutup gülümsedim. Toygar o kadar mutluydu ki onu gördüğü için, gülümsemesini görmek beni çok mutlu etti. Çocukların yanında onun neden burada olduğunu sorgulayıp, miniklerimi huzursuz etmeyecektim. Ama her yerde karşıma çıkması artık ciddi bir konuşma yaşamamız gerektiğinin göstergesiydi.

"Boran abi bir an sen de İva gibi gelmeyeceksin sandım. Çok korktum vallahi! " Toygar'ın kafasını kaldırarak ona hitaben konuşması üzerine o da eğilip bacağına sarılmış olan miniğe baktı. Toygar geri çekilip, kafasını onu görebilmek adına daha da kaldırdığında çok tatlı görünüyordu. Boynu ağrımış olacak ki sağa sola hareket ettirdi. Sanırım Boran, onun boynunun ağrıdığını anlamıştı çünkü tek dizinin üzerine çöktü. Dizini yere değdirmeden Toygar'ın bakışını kolaylaştırdığında bile ondan çok daha yüksekteydi.

Boran bir elini Toygar'ın saçlarına atıp onları karıştırdıktan sonra kafasını olduğum yöne doğru çevirdi. Benim bakışlarım zaten ondaydı. "Ben gelirim delikanlı. Ben hep gelirim. Sakın aksini düşünme tamam mı?"

AY IŞIĞI MABEDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin