kolye

7 2 0
                                    

Şu an bunu okuyan her bir kişiye;
Bazen bir çiçeği büyütmek, su vermekten ibaret değildir.

.·:*¨¨* ≈☆≈ *¨¨*:·.

Hava karanlıktı. Kasvet, dört bir tarafı sarmış adeta onların çevresini donatmıştı. Büyük şirketin 6. Katında ise bir kaos hakimdi. Jennie Kim'in odasında..

Sakince oturduğu yerden kalktı ve kollarını önüne bağlayarak masasına yaslandı Jennie.
Üstünde siyah bir takım, gözünde gözlükleri, elinde her zaman ihtiyacı olacakmışçasına tuttuğu kalem ve yüzünde belli belirsiz sert bir ifade..

Kim Jennie.

Aile şirketlerinde son zamanlarda büyük bir hisse devrimi yaşanan ve kendisinin de bu hisselerde büyük bir hakkı olan 4 kardeşten biri.

Ailenin en küçük ama en akıllı bireyi.
Herkesin kıskandığı kişi.

"Ne yapmayı düşünüyorsunuz?"

Karşısındaki deri koltuklarda oturan Lisa, ortaya bir soru atmıştı.

Lalisa Manoban.

Üvey evlat.

"Henüz kararlaştırmadık. Avukatım davanın sonuçlanmasının yıllar sürebileceğini öngörüyor."

"Saçmalık!" Jennie derin bir nefes vererek söylendi.

Genç kız, elinde tuttuğu kalemi sıkıyor ve derin derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışıyordu.

Lisa kaşlarını çattı.
"Bu kadar sürmesi normal mi?"

Hemen Lisa'nın yanında oturan Chan tekrar söze daldı.
"Bir şey bildiğiniz yok. Bu tür davalar öyle canımızın istediği gibi iki üç güne sonuçlanmaz."

"O zaman ne yapacağız Chan? Bana bir şey söyle. Tek yaptığın azarlayıp söylenmek!"

"Bilmiyorum Jennie. Ama ne istediğinizi de anlamıyorum. Sonuçlanmaması bizim lehimize ve siz hala hızlı gelişmesinden bahsediyorsunuz. Amacınız iki güne hapisi boylamak mı? Ha?"

"Sakin ol!" Diye bağırdı Lisa. "Meraklı değiliz Chan. Sadece bir an önce sonuçlanıp bitmesini istiyoruz."

"Yaptığınız şeyleri temizleseydiniz böyle olmazdı."

"Yaptık!" Jennie öne atıldı. "Bizim tecrübemizi ölçecek biri, hatta hiç kimse değilsin. Sadece sus ve yerini bil Chan. O gün her şey olması gerektiği gibiydi."

"Belli oluyor." Chan, dalga geçer gibi bir gülümseme yerleştirdi.

"Kendinize gelin." Dedi Lisa.

"Tartışmanın sırası değil ayrıca sesinizi yükseltmeyin." Kapı tarafını işaret ederek şirkette olduklarını hatırlattı.

Jennie derin bir nefes verdi. "Her neyse. Demeye çalıştığım.." duraksadı. "Yani bizim suçumuz değildi. Her şey normal ilerliyordu."

"Normalden kastın cesedin gömülü olduğu yerin 200 metre ilerisinde başka bir cesedin olduğu ve hemen yanında senin kolyenin bulunması mı Jennie?"
Chan kollarını önüne bağlamış ve koltukta yayılmıştı. Sakindi.

"Sana söyledim!" Dedi Jennie. "Bu imkansız. Arabamız oraya giremezdi bile doğal olarak orada hiç bulunmadım."

"Şantaj..." dedi Lisa. "Şantajcı her kimse bizi gördü ve bunu yaptı."

"İyi de neden? Hayır bakın, bunun da iyi bir şey olduğunu söylemiyorum ama videoya falan çeker bir şey yapar. Peki bu neden başka bir cesedin yanına eşyamı bırakıyor? Aklım almıyor."

"Video kaydı elbet vardır." Dedi Chan. "Öbür ceset her kiminse..." duraksadı ve nefes aldı. "Kendi pisliğidir ve suçu size atmaya çalışıyordur."

Lisa oturmaktan sıkılmış olacak ki hızlıca ayağa kalkıp diğer ikilinin ortasında dikildi.

"Neyseki polislerden önce davranıp kolyeyi bulduk. Yoksa..."

"Bir işe yaramayacak Lisa. Kolyeyi bulmak için oraya gittiniz nasılsa. İlla bir kanıt bırakmışsınızdır. Hatta daha da kötüsü, artık oraya gittiğiniz kanıtlanabilir. Eşya olmasa bile."

"Delireceğim!" Jennie elindeki kalemi masaya fırlatarak söylenmişti. Genç kız, uzun kahverengi saçlarını bileğindeki tokayla öylesine topladı ve gözlerini kapayıp sakinleşmeye çalıştı.

"Nereden kanıtlayacaklar ki?" Dedi Lisa. "Her yer çamurdu. Ayak izlerimiz bile belli olmaz. "

"Dua edelim de bu sefer bir başkası kolyesini düşürmesin." Chan alay ederek Jennie'ye baktığında genç kız gözlerini nihayet açmış ve kaşlarını çatmıştı.

"Ben..." dedi. "Nasıl olduğunu bilmiyorum. Ama onu gömerken olmadığına eminim."

"O zaman şantajcı kolyeni nereden buldu? İllaki orada düşürmüşsündür. Siz gittikten sonra bulduğuna eminim."

"Hayır dedim Chan. Gerçekten eminim. Orada düşürmedim."

Lisa dikkatle kaşlarını çatıp doğruldu.
"O zaman..."

"Şantajcı aramızda." Dedi Jennie, Lisa ile göz teması kurarak.

Lisa ardından ekledi.
"Bizi takip ediyor. Her adımımızı ve yapacaklarımızı da biliyor. O gün oraya gideceğimizi biliyordu. Kolyeyi her yerde düşürmüş olabilirsin ama sonuç olarak bizi takip ediyor ki düştüğü an aldı."

"Hayal dünyanız mükemmelmiş çocuklar!" Chan, artık bozulmaya başlayan siniriyle kahkaha attı.

"Peki, demek aramızda. Nerede olabilir? Şirketten biri mi?" Diye devam etti.

"Herkes olabilir." Dedi Jennie.

"Kolyemin düştüğünü görebilecek kadar yakınımızda olan biri. Her an bizi izleyen..."

"Pekâla bu kadar yeter. Size iyi şanslar. Şirketteki tüm çalışanları sorguya çekmede başarılar diliyorum. Şimdi işlerim var."
Chan, dışarı çıktığında Jennie ile Lisa bir süre sessiz kaldılar.

"Bir oyun oynamalıyız." Fikir Lisa'dan çıkmıştı.

"Şantajcıyı ayağımıza getirmeliyiz?" Dedi Jennir ardından sorar gibi.

"Onu yok etmeliyiz."

"Haklısın, onu yok edelim kardeşim."

.·:*¨¨* ≈☆≈ *¨¨*:·.

Oha boyle seyler yazabiliyo muydun lan sen kumsal

Yildiz alirm🥹🥹

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 21 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sunset / jensoo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin