0.3

169 21 17
                                    

Derse girdik. Hoon da yanımda oturuyordu.

Hoca çizimi ve yöntemi gösteriyordu ki bana döndü. Dersi anlatmaya devam ediyordu ama gözü bendeydi.

Bana gülümsedi ve dersi anlatmaya geri döndü gözlerini ayırıp.

"Jaeyun." dediğinde Hoon'a döndüm.

"Efendim?"

"Çizimi verdin mi?"

"Hangi çizimi?"

"Sence?"

"He doğru, verdim evet."

"Ne ara?"

"Hiç uyumadım gece, bitirdim işte."

"Yorgun da gözükmüyorsun."

"Makyajın yararları işte."

"Anladım."

Kafasını geri derse çevirdi. Ders bir süre sonra bittiğinde hoca sınıftan ayrıldı.

Hoon arkaya yaslandı ve "Nefret ediyorum bu hocadan." dedi.

"Ha niye?"

"Niye mi? Sence? O kadar şey o kadar kısa süreye verilir mi amk?"

"Aslında iyi hoca ya-"

"Bir şey daha var."

"Ne var?"

"Bir şey duydum ama emin değilim."

"Ney?"

"Sanırım geçen yıllarda bir öğrencisine yürüyormuş."

"Ne?"

"Bildiğin hatta haksızlık yapıyormuş bu yüzden."

"Nasıl haksızlık?"

"Diğer öğrencilerden her şeyi vakti vaktine isterken ondan yapmasını bile istemiyormuş."

"He?"

"Sonuç olarak kendisi orospu çocuğu."
Bana yaptıkları aklıma geldi.

"Ben kahve almaya gidiyorum."

"Ha? Yine mi yemek yemeyeceksin?"

"Hayır, aç değilim." dedim ve ayaklandım. Cüzdanımı aldım ve çıktım sınıftan. Aşağıya
indim ve kahveyi alıp kenara oturdum.

Hoon'un dedikleri doğru olabilir miydi? Yoksa bana da mı aynısını yapıyordu? Saçmalama Jaeyun, sana neden yürüsün koskocaman adam. Bacağımı sallıyordum deliler gibi.

Sadece öğrencisi olduğu için seni de affediyo ve sana da güveniyo. Hepsine yapar ki bunu. Tüm öğrencilerine ilgili davranır. Değil mi?

La Plus Belle | HeejakeWhere stories live. Discover now