"DAYI!" diyerek Heeseung'a koştu çocuk. Heeseung gülerek eğildi ve ona doğru koşan yeğenini kucağına alıp ayaklandı.
Arkasından da çocuğun annesi yani Heeseung'un ablası geldi.
"Naber abla?"
"İyiyim, sen nasılsın?"
"İyi, iyi gidiyo her şey." dedi ve bana döndü.
"Abla bu Jaeyun , Jaeyun bu ablam Minseo." dediğinde elimi ablasına uzattım.
"Memnun oldum."
Elimi sıktı ve gülümseyip "Ben de memnun oldum." dedi.
"Abla Jaeyun biz buluştuğumuzda bizi görmüş ama biraz yanlış anlamış." dediğinde Heeseung'a dönüp koluna vurdum.
"Ya sus."
Ablası kıkırdadı ve "Cidden mi?" diye sordu.
"Evet biraz." diyerek ablasına döndüm.
"E ablacım baksana aramızdaki benzerliğe."
"Ama seven sevdiğine benzer diye bir şey var." diyerek kafamı eğdim.
"O yüzden Heeseung'la bu kadar benziyorsunuz zaten." dediğinde gülümseyerek kafamı kaldırdım.
"Dayı bu abi kim?" dediğinde Heeseung'a döndüm.
"Jaeshin bu Jaeyun. Jaeyun bu Jaeshin."
Gülümseyerek Jaeshin elini bana uzattı. Küçük elini sıktım ve "Memnun oldum Jaeshin." dedim.
"Ben de memnun oldum Jaeyun hyung." dedi.
"Jaeshin bu arada." dediğinde Heeseung Jaeshin ona döndü.
"Ne oldu dayı?"
"Seni sevdiğim kişiyle tanıştırmamı ister misin?"
"OLUR OLUR. YENGEM MI VAR DAYI?" dediğinde Heeseung bana çevirdi gözlerini.
"Daha demin tanıştın aslında."
"Nasıl yani dayı?" dedi tatlı tatlı bakarak.
"Jaeyun hyung'un." dediğinde bana döndü.
"Sen misin hyung dayımın sevdiği kız?"
"Evet hyungcuğum benim dayının sevdiği kız." diyip güldüm.
"Neye güldünüz ki?" diyip Heeseung'a bakmaya başladı tatlı tatlı.
"Dayıcım Jaeyun erkek ya."
"HAA DOĞRU." diyip bana döndü.
"Şey ben özür dilerim hyung."
"Önemli değil." dedim ve saçlarını karıştırdım.
Gülümsedi ve Heeseung'a dönüp kulağına eğildi. Heeseung'a bir şeyler söyledi.
Jaeshin'i onaylar şekilde kafasını salladı ve bana döndü.
"Jaeshin diyor ki seni de bizim özel yerimize götürecekmişiz."
"Özel yeriniz mi?"
"Hm hm."
"Oo merak ettim, nereymiş orası?" dediğimde anlatmaya başladılar.
Beraber geçirdik bütün günü. Bahsettikleri özel yerlerine götürdüler sonra da yemek yemeye gittik.
Yemeği yemiş oturuyorken Heeseung belimi sardı ve kafamı omzuna yaslayıp saçlarımı öptü. Elini belimde gezdirmeye başladı ve "Bak düzeldin ve hâlâ parlıyorsun." diyerek fısıldadı.
