0.5

206 18 59
                                    

"piyano çalmak sandığınız kadar basit değildir arkadaşlar emin olun ki bazen gitardan bile daha zordur gözleri kapalı bir şekilde notaları ezberlemiş ve kendini müziğin ritmine kaptırmış bir çok piyanocu insan görürsünüz ama onlar o raddeye gelmek için o kadar çok çaba sarf ettiler ki sizde onlar gibi olmak istiyorsanız çalışmaktan asla vazgeçmemeniz gerekir..."

Ağzım açık bir şekilde piyano hocamız olan Büşra hanımı dinliyordum

Bu benim ilk dersimdi...

Üniversite hayatım bugün itibari ile başlamış durumdaydı ve ben kendimi hiç hazır hissetmiyordum

Oysa buraya gelirken düşündüklerim, hissettiklerim ve fikirlerim o kadar çok farklıydı ki

Bölümü kazandığımı öğrendiğim de annem ve cansu ile birlikte lunaparka gidip saatlerce eğlenmiş üstüne bir de sayamadığımız kadar pamuk şeker yemiştik

Bu bölümde olduğum için tabiki de çok mutluyum sonuçta hayallerime giden mükemmel bir kapı

Ama benim asıl rahatsız olduğum şey kafamın içinde ki sesler ve biliyorum ki onlar beni hiç bir zaman yalnız bırakmayacaklar ben varolduğum sürece onlarda varolmaya devam edecekler...

***

"Heyy limonlu jelibon sana diyorum"

Kolumun dürtülmesi ise sese doğru dönünce kumral tenli ve yeşil gözlü çocukla göz göze geldim

"A-anlamadım bana mı seslendin?

Masasında ki defterlerini ve diğer eşyalarını alıp benim yanıma oturdu

"Evet sana seslendim ya benim yanımda ki şu gerzek suyu sıraya boca edince senin yanına oturmak zorunda kaldım geleyim mi diye soracaktım ama sen 31'inci rüyanı gördüğün için beni pek takmadın"

Kıvırcık saçları, gülünce dudaklarının kenarında belli olan küçük gamzeleri ile gayet sevimli duruyordu

"Kusura bakma başım ağrıyor biraz ondan"

Kafasını sallayıp elini uzattı

"Araf ben bu arada"

Bende elimi uzattım

"Aleyna bende memnun oldum"

Araf : yeni mi taşındın buraya pek tanıdık değilsin de

Kalemim ile oynarken cevap verdim

"Evet İstanbul'da yaşıyorum normalde üniversite için burdayım"

Sohbet ederken arkamızda ki gözlüklü ve hafif kilolu çocuk omzumuza dokununca ona döndük

Bu sanırım arafın bahsetmiş olduğu suyu sıraya döken çocuktu

"Gençler beni de yanınıza alır mısınız arkamda bir tane dayı var kulağıma eğilip eğilip karı isimleri sayıyor bu bunağın üniversitede ne işi var amına koyayım"

Günler sonra ilk defa içten bir şekilde gülünce Araf da gülmeye başlamıştı

Kafamı sallayıp ona da gelmesi için izin verince ikisinin ortasına geçip oturmuştum

Biraz kilosu olduğu için yerleşmekte zorlanmıştı ama nihayet sıkışınca derin bir nefes verdi

Araf : lan bir siktir git amına koyayım nereye gitsem peşimdesin sal beni ya

"Asıl sen benim peşimdesin içip içip kapıma dayanmıştın hatırlatırım"

İkisine garip bir şekilde bakarken oda bana elini uzattı

Dark CityWhere stories live. Discover now