Kriz

213 11 12
                                    

Sabaha kadar pamiri izledim. Bazen sayıkladı, bazen hafif hafif ağladı, bazen ise benim ismimi sayıkladı...

Ben sadece yanında durup saçını okşayıp sakinleştirmeye çalıştım.

Sabah saat altı gibi ayaklanıp hazırlandım ve Pamir için yemekhaneye yemek almaya gittim.

Kapıdan çıkarken deniz ile karşılaştım.

Hemen benim yanıma gelip gülümsedi.

"Selam! İyi uyudun mu gece."

"Selam... Uyumadım."

Endişeyle bana baktı. Niye endişeleniyorsa.

"Neden."

"Pamire baktım. Biraz huzursuz oluyor sanırım gece. Korktu biraz kabus falan gördü."

"Anladım... Sen çok yakından ilgileniyorsun hastanla. Hiçbir hemşire bu kadar ilgilenmiyor. Ben bile."

Garipseyerek ona baktım. Hastamıza ilgi göstermeyeceksek neden burdayız ki.

"Neden herkes böyle davranıyor."

Biz konuşurken yemekhaneye gelmiştik. İkimizde yemek alırken bir yandan da konuşmaya devam ettik.

"Genellikle herkesin hastasında ağır sorunlar var. Ve buda onları korkutuyor. Zaten hemen hemen herkes buraya para için geliyor. Hastasına yemek verip ilacını veren odasına çekiliyor. Ben bu kadar ilgisiz olmasamda senin kadar ilgili olmadığım kesin."

Yemekleri aldıktan sonra odalara doğru yürümeye başladık. Dün çok birşey yememiştim ama yinede kendime birşey almadım.

Deniz benim tabağıma göz gezdirip bana baktı.

"Yine kendine birşey almamışsın. Bak senin için endişeleniyorum, hiçbirşey yemiyorsun. Neden? Morelin mı bozuldu birşeye."

"Hayır. Sadece aç değilim. Neyse görüşüz."

Odaya girip kapıyı arkamdan kapattım.
Hiç Pamire bakmadan yemeği direk minik masaya koyup arkamı dönücektim ki belimde hissetiğim sıcaklık ile yutkundum.

Arkadan bana sarılan minik beden ve karnımda olan minik parmaklar.

"Ufaklık-"

"Nerdeydi... Korktum ama sen yoktun."

Yavaşça arkamı dönüp ona baktım.

Dağılmış saçları ve kırmızı olmuş gözleri ile bana bakıyordu.

"Sana yemek almaya gittim ufaklık. Hem sen niye çıplak ayakla yere basıyorsun? Hemen geç bakalım yatağa."

Yavaşça benden ayrıldı. Ama nedense bana çok üzgün bakıyordu.

Salak pars çocuk sana sarılmış sen ne diyon.

İç sesime hak vererek derin bir nefes aldım.

Pamir iki adım atmıştı yerinde durup boş bir şekilde yere bakmaya başladı.

Ona biraz daha yaklaştığımda elleri titremeye ve gözlerinden yaş gelmeye başladı.

"Pamir."

Bir anda yere çöküp bağırmaya başladı.

"Hayır! Hayır hayır gelme gelem istemiyorum git yapma hayır!"

Kendi kendine konuşup debelenirken ona yaklaşıp sarıldım.

Sakinkeşsin diye kulağına cümleler söylerken cebimden bir sakinleştirici çıkarıp omzundan vurdum. Hepsini vurmadım ki uyumasın ve yemek yiyebilsin.

Saçlarıno okşayıp biraz daha sakinleşmesini sağladıktan sonra kucağıma alıp yatağına yatırdım.

Bir süre sonrada kahvaltısını yedirmeye başladım.


Biliyorum sıkıldınız.

Ama olaylara başlıycam yakında söz.

Şimdilik böyle.

Çok karamsar oldu bu ya azcık gülsünler 🥺

Neyse byee 💓💞💗

Kaybolmuş Where stories live. Discover now