Karan delici bakışlarını üzerimden çekmemişti içeri girmemi bekledi, çok beklerdi daha çünkü girmeyecektim.
"Şu kapıyı açın artık."
"Açılmasını boşuna bekleme geç içeri." Dedi Karan.
"Ben senin olduğun yerde bu saatten sonra bir dakika bile durmam o yüzden aç artık kapıyı"
Bana bakıp Cevat ile konuştu.
"Cevat güzellikle girmiyorsa, zorla içeri koyun. Madem güzellikten anlamıyo bizde zorla katarız içeriye hanım efendiyi."
Dedi ve içeri girdi. Cevat bana bakıp ne yapacağını bilemedi.
"Vera gel hadi çıkamayacağın belli ben seni zorla içeri katmak istemem o yüzden hadi kalkta içeri girelim." Dedi.
Cevat'ı da zora sokmak istemiyordum o yüzden eşşek gibi girmem dediğim eve girmek zorunda kaldım.
Mutfağa girdim kimse yoktu saat geç olmuştu artık Ayşe teyzede odasına çekilmişti. Bende masaya oturdum dışarıda üşüdüğüm için içeri girince ısınmıştım ve mayışmıştım.
Odama da girmedim çünkü darmadağındı. Başımı masanın üzerine koydum. Uykum vardı ama açtım o yüzden uykuya bile dalamıyordum.
Sert ve sinir bozucu bir sesle Karan bana seslendi.
"Hiç boşuna burda durma."
Dedi yine ne saçmalıyordu ki bu.
"Bana bak Karan ne yapmaya çalışıyorsun anlamıyorum ama artık bir dur ve haddini bil anladın mı?"
"Dur öylemi Vera bu sefer durmicam sen benimle alay eder gibi eğlendin. Sence ben dururmuyum!"
"Durma o zaman ne halin varsada gör"
"Ben değil ama. Sen göreceksin."
"Gerçekten senin saçmalıklarınla uğraşamicam."
Dedim ve başımı tekrar masaya koydum. Bir hışımla kolumu tuttu.
"Dursana ne yapıyorsun. Bırak beni"
Diye söylendim. Elini kolumdan çekmeye çalıştım ama gücüm yetmediği için kurtaramadım kolumu.
Beni çekiştirerek götürmeye başladı. Beni bırak dedikçe o iyice çekiştiriyordu. Çatı katına kadar çıkardı. Bu kata da ilk defa çıkmıştım.
Beni odanın içerisine tabiri caize fırlattı.
"Ne yapmaya çalışıyorsun. Hiç dinlemeden yargılayamazsın beni."
"Hı.. seni dinlemek mi? Gözümle gördüğüm aşk mektubundan sonra ne yalan anlatıcaksın acaba bana diye merak etmedim."
"Doğruyu öğrendiğin zaman bana bu yaptıkların için pişman olacaksın ama ben seni asla affetmeyeceğim."
"Affetmek öylemi böyle yapıpta kendi düşük gösterme artık."
"Defol burdan artık seni görmeye bile tahammül edemiyorum."
"Doğru aşk mektubu yazdığın o piçi görmek için can atıyorsun sen. Ama çok beklersin anladın mı artık bu odada kalıcaksın ve o çok sevdiğin sevgilini de göremeyeceksin"

YOU ARE READING
Babamın Borcu (düzenleniyor)
Teen Fiction"Oo küçük hanım," dedi dudaklarında alaycı bir gülümsemeyle, "iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Kim olduğunuzu ve ne istediğinizi bilmiyorum ama derhal anlatın!" diye çıkıştım. "Sakin ol küçük kız." "Kim olduğunuzu söyledim!" diye bağırdım bu kez, se...