27. Bölüm

15K 646 77
                                    

İçeri girdik Buğra hocayı bir sandalyeye oturtmuşlardı yüzüde kan revan içindeydi tanınmıcak gibiydi dediği şeyi anlamıştım.

Karan bana bakıp pis pis sırıttı..

"Ne o çok mu üzüldün."

"Karan yeter artık ben Buğra hocayla sevgili falan değilim yüzü burda kendisi anlatsın hatta. Söylesenize hocam."

Dedim Buğra hocaya bakıp o belki doğruları söylerdi diye umut ediyordum.

Yüzüme bakıyordu sadece

"Hocam söylesenize böyle birşey olmadığını"

Buğra hoca Karan'a baktı daha sonra bana bakıp

"Biz birbirimizi çok seviyoruz aramızdaki fazlalık sensin"

"Hocam ne diyorsunuz siz ben size asla karşılık vermedim."

Karan Buğra hoca öyle diyince yüzüne yumruğu geçirdi ve bana miğdesi bulanır gibi bakıyordu.

"Hayır bu doğru değil Karan." Dedim

"Daha fazla konuşma daha ne yalan konuşacaksın ama ben bunun acısını ikinizdende fena bir şekilde çıkarırım anladın mı?"

Allah'ın cezası Buğra hoca yalan söylemişti. Buğra hocanın yanına gittim yalvardım doğruları söylemesi için.

"Çantama siz mi o notu koydunuz sırf aramızı bozmak için ne olur doğruyu söyleyin."

Buğra hocaya hem yalvarıyor hemde ağlıyordum doğruyu söylemek istemiyordu. Notu çantama koyan Buğra hocaydı bunu biliyordum yazısından anlamıştım.

Karan beni çekiştirerek Buğra hocanın yanından uzaklaştırdı. O kadar çaresizdim ki doğru olanı bir insana anlatmak gerçekten zordu.

"Cevat bu piçi burda tutun biraz daha hesabını görün." Dedi Karan

Daha sonra bana bakıp

"Seninle de hesabımız bitmedi küçük hanım düş önüme."

"Karan yemin ederim sana ihanet etmedim etmemde. Buğra hoca yalan söylüyor ama sen bana inanmak yerine ona inanmayı tercih ediyorsun."

Kaşları çatık dişlerini sıkmış bana bakıyordu birşey söylemek isteyip söyleyemiyordu.

Daha fazla konuşmamı istemiyordu tuttu kolumdan arabaya doğru götürdü. Bindik arabaya aracı kendisi sürüyordu. Tekrar bir yere gidiyoduk neresi olduğunu bilmiyordum.

Uzun süren yolculuktan sonra ani firenle arabayı durdurmuştu arabayı sırf uyanmam için yaptığına emindim. Çünkü yolun yarısında uykuya dalmıştım hem açlık hem bu yaşadıklarım beni çok yormuştu.

Birden uykudan korkarak uyandım.Ama anladığım kadarıyla şehir dışında bir yere gelmiştik burası yazlık gibi birşeydi.

"Yavaş.. yavaş." Dedim.

"Bence hiç konuşma in şu arabadan."

"Karan benden ne istiyorsun.."

"İhanetini öyle kolay kolay unutacağımımı düşünüyorsun."

"Ben sana ihanet etmedim o kalın kafan alıyor mu senin.Madem ihanet ettiğimi düşünüyorsun bırakta gideyim kurtulursun hem benden"

"Benimde senin yalanlarına karnım tok artık sen anlıyormusun. Şimdi sus ve şu arabadan in yoksa ben zorla indirmek zorunda kalırım."

"Sen zaten zorbalık yaparsın ancak. Zahmet etme inerim."

Arabadan indim arkamdan geliyordu o,evin kapısının önünde durduk yazlığın anahtarı pencere önündeki saksının altındaydı alıp kapıyı açtı.

İçeriye geçtik Karan kalcağım odaya götürmüştü beni. Zaten ne diye buraya gelmiştik onu da anlamamıştım .

Karan salona geçmişti ben ise okadar acıkmıştım ki gün boyunca hatta dünden beri hiç birşey yememiştim açtım ama yemek istemiyordum.

Artık iyice elim ayağım çekilmişti kendimi çok kötü hissediyordum. Odadaki yatağa uzanırsam geçer diye düşünmüştüm. Uzandığımda başım dönmüştü kulaklarım çınlıyordu.

Sonrasında da yüzüme kolonya sürüp beni ayıltmaya çalışan Karan'ı gördüm. Gözümü açtım. Bana korkulu gözlerle bakıyordu gözümü açtığımı görünce yüzünde korkuyla karışık mutlu bir tebessüm oluşmuştu.

Halsizce ona sadece "ben sana ihanet etmedim" kelimesi çıkabilmişti.

Uyanmıştım ama kendimi çok bitkin ve yorgun hissediyordum. Ve daha sonrasında da bir daha gözümü kapattım .. Karan endişelenmişti.

——————

Karandan;

Ben nie Vera'ya bunları yapıyordum ben ona böyle davranmak istemiyorum ama elimde olmadan yapıyorum bunu.

Bu halde bile bana ihanet etmediğini söylemeye çalışması benim ona haksızlık ettiğimi düşündürüyordu sadece.

Onu bir kere bile dinlemedim bu konuda belki dinlesem böyle olmayacaktı.

Ama o mektup gözümün önünden gitmiyor işte tüm nefretimi sinirimi başa sardırıyor.

Ah Vera'm be bana bunu keşke yapmasaydın.

——————

Tekrar uyanmıştım Karan bana yiyecek birşeyler hazırlamıştı. Açlıktan bayıldığımı oda anlamıştı.

Hazırladığı yemeği yemeye başladım bir kaç lokma yiyebilmiştim sadece. Gözlerim sulanmıştı Karan'a baktım

"Beni dinle bir kere sonra bana ne yapmak istiyorsan yaparsın." Dedim

"Anlat...."

Sonunda beni dinleyecekti ama iş işten geçmişti dimi. Ama olsun ben kendimi ifade etmek zorundaydım. Bana atılan ihanet iftirasından kurtulmalıydım.

Bu sefer yüzünde sinirli bir bakış yoktu beni sakince dinlemeye hazırdı.

Babamın BorcuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin