Bölüm 17

170 18 152
                                    

EVVVET HERKESE MERHABA DOSTLARİMMM

BU BOLUMLE BERABER ATACAGİM UC BOLUM ICIMI KIPIR KIPIR ETTIGI ICIN HEMEN ATIYORUMMM

Bati karadeniz agziyla yazdigim seyleri anlamaniz icin yorumlarda meali olacak

Asagida gorusuruzzz

Hos okumalar :*

Pamuk eller satir arasi yorumlara/06.05.2024

09.07.2023

"Ayakkabılarım nerede?"

"Elbisemi bulamıyorum!"

"Maşam yok!"

Haftalardır iple çekilen düğüne sadece saatler kalmıştı. Kız evinde koca bir cümbüş hakimken herkes kendi telaşına düşmüştü. Seda gelinliğiyle bir oraya bir buraya koştururken ayağı takılıp koridorda yere kapaklanmıştı. Sabahtan beri neredeyse götü yer görmemişti ve şimdi düşmesi de işlerini zorlaştırıyordu. Derin bir nefes alıp koca bir çığlık attığında herkes işini bırakıp Seda'nın yanına koşmuştu.

"Kızım acele etmesene. Ayakkabılarını şuraya yerleştirdin ya. Hazır mısın sen?" Annesi kolundan tutup kaldırırken usulca başını salladı annesine. "Nare kızım, senin maşan da salonda. Buse'ye verdin ya en son." Nare hatırlamış gibi gözlerini büyüttüğünde hiç beklemeden salona koştu. "İrem kızım, elbiseni kırışmasın diye bizim odanın kapısının arkasına astın ya. Koş, al." İrem de hızla yatak odasına girip elbisesini aldıktan sonra giyinmek için diğer odaya geçti.

"Sadece bunlar eksikti değil mi?" Herkes ağırca başını salladıktan Aynur hanım devam etti. "Bu kadarsa güzel. Gelirler yakında, mahalleyi turlasak yeter diyordu Ayşen." Evleri yan yana olduğu için konvoy yapılacak mesafe yoktu ama gelenek yerini bulsun diye mahalleyi turlamayı düşünmüşlerdi.

Nare hızlıca saçını yapıp İrem de elbisesini giydikten sonra Seda'yı odaya sokmuşlardı. "Çok heyecanlıyım kızlar." Seda alt ranzaya oturup eliyle yüzüne yelpaze yaparken derin derin nefesler alıyordu. "Çok güzel oldun, maşallah." Nare iki defa tahtaya vurduktan sonra Seda'nın yanına oturup titreyen ellerini tuttu. "Sizin de maşallahınız var. Gelin benim unutmayın ha." Seda sahte sinirle konuşup işaret parmağını odadakilere salladığında kıkırtılar yükselmişti. Şaka bir yana, onların güzel olması en çok Seda'yı mutlu ediyordu. Onlar güzelse Seda da güzel hissediyordu.

Kızlar genel olarak aynı tarzda giyinmeyi tercih etmişlerdi fakat modelleri farklıydı. Nare; siyah saten, uzun, dizlerinin üstüne kadar yırtmacı olan düz bir elbise giymeyi tercih etmişti. Saçlarının bir kısmını arkadan tel tokayla tutturup uçlarını maşalamıştı. Makyaj konusunda ise Buse'nin eline su dökülmeyecek bir gerçek vardı.

İrem; su yeşili, dizlerinin hemen altında biten saten bir elbise giymeyi tercih etmişti. Elbisesinin bir tarafı dizinin altına kadar uzanırken diğer tarafı dizinin üstünde bitiyordu. Saçlarını Yeliz'in kınada yaptığı gibi tepeden sıkı bir at kuyruğu yapmıştı.

Yeliz ise bordo, göğüs kısmında detayları olan midi boy elbise giymeyi tercih etmişti. Siyah saçlarını ise arkadan düşük topuz şeklinde toplamayı tercih etmişti.

Dışarıdan korna sesleri gelirken Seda hafifçe çığlık açmıştı. Kapı tıklatıldıktan sonra içeridekilerin komutuyla içeri Mustafa amca girmişti. Elinde kırmızı kuşağı tutarak kızına bakıyordu. "Bu kuşağı hangi niyetle bağlayacağımı biliyorsun değil mi?" Seda net bir şekilde başını salladığında ayağa kalktı. Babası asla ataerkil bir adam değildi. İki kızını da yaşadığı toplumun olanaklarına göre en iyi şekilde büyütmeye çalışmıştı. Öyle de olmuştu. Boyunu geçen iki koca kızı, aslanlar gibi dimdik yürütüyordu onu. En büyük gurur kaynağı kızlarıydı.

ÜLKÜWhere stories live. Discover now