GÖKTEN ÜÇ ADAM DÜŞTÜ

YANGIN- Bölüm 8

Merhabalar, çok tatlı bir bölümle sizlerleyim arkadaşlar. Keyif alacağınızı umuyorum. Tabi yorumlarla öyküye renk katmanız sonucunda ben de keyifli anlar geçirebilirim diye düşünüyorum. Yoğun bir dönemde olduğum için yazım hataları olduysa affola, çok fazla kontrol imkanım olamadı maalesef. Haydi yorumlarda görüşelim.

YANGIN

Deniz'in kafası karmakarışıktı. Rüya ise daha işe başlayamadan yanan fabrikanın derdindeydi. Aceleyle üzerini değiştirip koşturarak elindeki çorapları ile saçma sapan bir şekilde bir ayağı havada diğeri yerde zorlukla çorap giymeye çalıştığını gören Deniz ona bağırdı. "Rüya amuda kalkıp giymeyi dene böyle yeterince zor değil. kızım otur da giysene şu çorabını. "

RÜya nefes nefese kalmıştı. "Ekmek teknem yanıyor Deniz ben bu işin hayaliyle yanıp tutuşuyorum günlerdir. Amuda kalkmak gerekirse onu da yaparım."

Damla araya girdi. "Armuda kalkamazsın ki ancak yersin Rüya abla, ne diyorsunuz hiç anlamıyorum."

Zeynep Damla'ya sarıldı. " Yanlış anladın fıstığım amuda kalkmak bir bedensel hareket ben sana video açıp gösteririm."

Damla'nın kaşları havadaydı. "Sen yapamadığına göre zor bir hareket olmalı. "

Zeynep şaşkındı. " Yapamadığımı nerden çıkardın acaba, ben her şeyi yapabilirim."

Damla güldü. "Yapabilseydin videodan göstermezdin ki Zeynep ablacığım. Hem beni lafa tutmasan iyi olur. Prensimin fabrikası yanmış. Benim onunla gitmem lazım."

Deniz'in öfkesi bu kez de Damla'ya yönelmişti. "Sen nereye acaba ? "

Damla ayağa kalkıp ellerini beline koydu. "Fabrikaya gitmem lazım abla, zaten prensimi yaraladın. Şimdi o bu haliyle fabrikayı kurtaramaz ki benim ona yardım etmem lazım. Hem fabrika bir an önce açılmazsa prensimin çikolatalarından yiyemem ki."

Rüya Damla'nın önünde diz çöktü. "Şimdi küstüm işte, çikolatalarını çakma prensin değil ben yapacağım ufaklık.'' 

Damla Rüya'yı yanağından öptü. "Tamam sen de yaparsın üzülme. Hem çok oyalandın Rüya abla hadi gidelim."

Deniz Zeynep'e bakarak. "Zeynep ablası sen biz gidince Damla'ya masal videosu da açarsın değil mi?"

Damla'nın gözleri fal taşı gibi açılmıştı. "Gerçekten mi? Masal videosu izleyebilir miyim yani?" derken gözleri ışıl ışıldı. Deniz kardeşinin mutlu yüzüne bir öpücük kondurdu. Sen güzel güzel masalını izleyip bizi bekle, söz veriyorum ben sana gelirken çikolata getireceğim. Rüya Deniz'in de kendisi ile gideceğini yeni anlamıştı. " Sen de mi geliyorsun? "Elini Deniz'in alnına koydu. "Ateşin de yok. Deniz sen ciddi misin Pusat'ın fabrikasının yanması ile ilgileniyor musun gerçekten?"

Deniz omuzlarını dikleştirdi ve en umursamaz tavrı ile burnunu havaya dikerek "Bana ne onun fabrikasından canım, adamı ben yaraladım şimdi dikkat etmez kendini sakatlar iyice. Ya da enfeksiyon kaparsa ben vicdan azabı çekmeyeyim diye. " derken omuz silkti. "Yoksa bana ne canım elin adamının fabrikasından." Damla yine lafa karıştı. "El adamı değil Pusat abim benim prensim artık. Ben de senin prenses kardeşin olduğuma göre artık onunla akraba oluyorsunuz. Ona iyi bak tamam mı?" Rüya kahkahayı bastı. "Hah duydun işte, siz artık akrabasınız . Haydi gidelim de akrabanın fabrikasına bakalım. "

Deniz dudaklarını birbirine bastırarak gülmemeye çalıştı. Kardeşinin çıkarımları bazen gerçekten insanın sinirlerini bozuyordu. Kızlarla vedalaşarak evden çıktıklarında Pusat, Ediz ve Toprak bir jipe binmişlerdi. Hareket etmek üzerelerdi. Fatma ile İdris ise çoktan gitmişlerdi. Rüya neredeyse zıplayarak hareket etmek üzere olan jipe kollarını çapraz bir şekilde sallayarak hareket yaparken arabayı kullanan Toprak durdu. Camı açarak başını camdan uzattı. "Ne oldu Rüya sizde de mi yangın çıktı? "