Bölüm şarkıları; Bir ihtimal halim En dibine kadar
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Gerçekten de herşey, bir tanrıçanın bedeninin kaybolmasıyla mı başladı yoksa sevilmesi yasak olanı sevdiğindemi, ya da var olmaması gereken bir güç var olduğu için mi?
Perdenin ardındaki sırlar, açığa çıkmak üzer, hadi gece güzeli çöz tüm büyüyü.
Çember daralıyordu, perdenin ardındaki saklı sırlar açığa çıkmak için can atıyordu. Ama açığa çıkmak isteyen sırları perdenin arkasına itmekte ısrar edenler vardı. Ay siyaha yavaş yavaş bürünüyordu, tanrıça Selene ay siyaha bürünsede ortaya çıksam diye an kollarken, bir yandan da ay siyaha büründükten sonra yaşayacakları düşünüyordu. Çember ufaklaşıyordu, zaman daralıyordu ve kâinatta ki herkesin etekleri tutuşmuş durumdaydı.
Birbirine düşman 11 tanrıça, daralan bu zaman sürecinde birbirinin kapısını çalmamak için büyük bir güç sarfediyordu. Akan ecel terlerinin tek bir sebebi, tek bir nedeni vardı. Bedeni kayıp tanrıçanın bedeninin bulunacağı ihtimli. Bir zaman önce buna ihtimal vermeyen, Rhea ve Zeus'un eli ayağı birbirine dolaşmak üzereydi. İkiside biliyor ve hissediyordu. O beden bir şekilde bulunacaktı, Arden, bedenine kavuşacaktı. Neyin çabasıydı bu ne diye bedenin bulunmasını istemiyorlardı.
Çünkü, son onlara göre bir bedendi, Ardenin bedeni. Kendileri için seçtikleri kurban, bu yolda önlerine büyük bir engel oluyordu. Durunun, kesinlikle ayak altından kalkması gerekiyordu. O yok olmalıydı. Kara büyü bozulmamalıydı.
Duru Dicle, bu hikayenin baş rolü değildi.
∆∆
Geri dönüş yoksa eğer, kendi ellerimle geri dönüş yolunu yaratacaktım. Canıma kıymak isteyen benken, bir başkasının canıma kast etmesine müsade edemezdim. Duru Dicle, hikayenin akışının kendi isteği dışında değiştirilmesini istemezdi. 11 tanrıçanın birbirine düşman olduğu bu bataklığa batmak gibi bir niyetim yoktu. Onların oyunlarına alet olmak istemiyordum.
İş ciddiye biniyordu ve ben hala en başta olduğu gibi bu işi hiçbir şekilde ciddiye almıyordum. Ne Rhea'nın tehditleri ne de Hacetnin ben öldürmeye kalkışması gram umrumda değildi. Bu gördüğüm ya bir kâbustu ya da ben aklımı çoktan yitirmiş olmalıydım. Gidiş biletim Ardeninin bedenini bulmaktı, ama ben o bedeni başka bir sebepten ötürü bulacaktım.
