Aşiret Paket

16. Bölüm

Selamlar!

Günün ikinci bölümü ile karşınızdayım.

Bu aktifliğime bol bol yorum ve oy haketmiş olabilirim ^_^

Biraz " 🔥 " bölümü oldu, bilginize 🤫🤭

"Konuşalım mı?" Dediğimde yanıma gelerek koltuğa oturdu. "Konuşalım sevgilim..."

Hiç düşünmeden ilerleyerek dizlerine yan bir şekilde oturdum. "Orda seni tek bırakmak istemedim, özür dilerim ama kafam çok karışıktı gerçekten ne yapacağımı bilemedim..."

Tek eli bel oyuntumdayken sırtımı koltuğun kenarına yasladım. Hava tam kararmış içersi loş bir hal almıştı. "Biliyorum, hak veriyorum sana ama ben bir kere bitti dersem İlsu gerçekten bitmiştir. Bitti diyorum sana adını dahi ağzıma almıyorum o namertin."

"Güveniyorum sana hemde sonuna kadar, sadece kırıldığım nokta neden en başta söylemedin ki?"

"Kendimden iğreniyorum çünkü bu konu açıldıkça sende aynısını hissedersin diye korktum."

Başımı olumsuz anlamda salladım. "Herkesin hayatının dönüm noktası olur, senin hayatın ve senin geçmişin. Artık kullanmıyorsun ve kullanmayacağınada inanıyorum beni sadece bu ilgilendirir. Tabii ki kolay şeyler yaşamadın, kendini her kötü hissettiğinde burda olacağım ama ondan ötürü vakitlerde bu senin geçmişin geride bıraktıysan ikimiz içinde ilişkimiz içinde geride kalmıştır. Sadece bana söz vermeni istiyorum, bur daha sakın canını bu denli yakacak bir girişimde bulunmayacaksın. Bunu sadece bu konu için söylemiyorum, bütün her şey için geçerli..."

Belimden daha sıkı sardı beni. Kolumu omzuna attığımda ensesindeki nemli saçlarda gezdi parmaklarım. "Söz veriyorum sevgilim, bir daha asla böyle bir şey yaşanmayacak."

Diğer kolumuda sıkıca boynuna sarıp sıkıca sarıldım. "Sana çok aşığım," dedi boynumu öperek. Geri çekildiğimde kollarım boynuna sarılıyken dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Gözlerimi yumup karşılık verdiğimde tek bacağımı düzelterek kucağında ata biner gibi oturmamı sağladı. Ensesindeki saçları çekiştirdiğimde parmakları bel oyuntuma baskı yaptı. Dudaklarımız daha da şiddetlediğinde beni daha çok çekti göğsüne ve kasıklarının üstüne yerleştim. Dudaklarımız ayrıldığında çenemi öpüp boynuma kadar indi. Başımı geri attığımda köprücük kemiğimi dudaklarının arasına sıkıştırdı. Dişlerini geçirdiğinde, "Aşkım!" Dedim saçlarını çekiştirerek. Başını geri çektiğinde saçlarını daha çok çekerek başını geriye yatırdım. "Niye ısırıyorsun köpek!"

Yanağını öptüğümde güldü. Geri çekileceğimi düşünürken ben boynuna doğru ilerledim. Daha da acıtacak bir şey biliyordum Ömer bey. Öpücüklerle aşağı kadar indiğimde köprücük kemiğinin hizzasında durdum. Saçlarını daha çok çekiştirip boynuna dilimi sürterek yukarı kadar geldim. Etini dudaklarımın arasına sıkıştırıp emdiğimde belimdeki ellerini sıktı.

Yeterince belirgin bir iz bırakarak geri çıktım. Yüzlerimiz hizzalandığında daha da siyahlaşan gözlerine baktım. "Aldım intikamımı."

"Ben sana böyle mi yaptım insafsız." Dediğinde güldüm. "Nasıl yapayım, şöyle mi?" Boynunu dişlerimin arasında sıkıştırdığımda saçındaki elimi çekerek Başını eğip boynumu sıkıca öptü o da. Dişlerimin izini bırakıp geri çıktığımda anında dudaklarımız buluştu. "Raydan çıkarma beni.." dedi dudaklarımın arasına fısıldayarak. "Neden? Hakkını veremez misin?" Dediğimde dudaklarımın üstünde gülümsedi.