Turning

Bölüm 33

***

'O kesinlikle sıradan bir adam değil.'

Ve Yuder de kısa konuşmaları sırasında Kishiar'ın yeteneklerine yeniden hayran kaldı.

Gerekli becerilerin belirlenmesinde hızlı hareket eden, kararlı biriydi. Önemsiz görünen ama muhtemelen Süvarilerin geleceğine dair öngörünün sonucu olan bir ayrıcalıktı. Statüyü hiçe sayan gösterişsiz bir tutum sergiliyordu. Başkalarının sözlerini samimiyetle ve tarafsız bir şekilde alıp dikkate alabilen bir zihni vardı.

Süvari Komutanı ile aynı pozisyonda olan Yuder, Kishiar'ın yeteneklerini daha da canlı bir şekilde hissetti.

Komutan olarak görev yaptığı süre boyunca Yuder, aralarında Orr İmparatorluğu'nun İmparatoru'nun da bulunduğu birçok kral ve soyluyla tanışmıştı ve ülke içinde ve dışında saygı duyulan yeteneklere sahipti.

Kıtanın neredeyse tüm üst düzey isimleriyle tanıştığını söylemek abartı olmazdı. Ancak güce ve statüye sahip olmak kişinin mutlaka bilgeliğe de sahip olduğu anlamına gelmiyordu.

Güç ve statüye sahip olanlar diğerlerinden şüpheleniyorlardı. Kişi ne kadar çok şeye sahip olursa, insan doğası, kişinin çevresine karşı dikkatli olması ihtiyacını o kadar çok zorunlu kılıyordu. Bu normun dışına çıkanlar ya dünya işleriyle ilgilenmiyorlardı ya da her şeye karşı kayıtsız bir tavır sergiliyorlardı.

Ancak Kishiar her iki kategoriye de uymuyordu.

'Sanırım o zamanlar da aynıydı. Sık sık şaşırıyordum çünkü o, az çok hayal ettiğim imparatorluk ailesi imajından farklıydı.'

Bir anda ağzında acı bir tat hissetti. Kishiar'ın neden bu kadar hızlı öldüğünü hatırlamıştı.

"Tamam, hadi tekrar hareket edelim."

Yuder'in düşünceleri daha fazla dağılmadan önce Kishiar molalarının sona erdiğini duyurdu. Dağınık üyeler yeniden bir araya gelerek pozisyonlarını yeniden düzenlediler. Su içmeye giden Gakane de Yuder'in yanına döndü.

"Yuder. Komutanla ne hakkında konuştunuz?"

Gakane'nin gözlerinde inanmayan bir bakış vardı.

"Pek konuşmadık."

"Öyle olsa bile... Görünüşe göre onunla hiç zorluk yaşamıyorsun."

"Yanlış bir şey yapmadım, öyleyse bu neden konuşmak zor olsun ki?"

"Yani, sanırım bu doğru."

Gakane sessizce iç geçirdi ve önden yürüyen Kishiar'ın güçlü sırtına baktı.

"Onun karşısına çıktığımda hep korkuyorum. Gerçekten bir korkak olmalıyım."

Son sözleri zar zor duyulabilen bir fısıltıydı ama Yuder bunları net bir şekilde duydu.

'Korkak? Gakane Bolunwald, sosyal kelebek?'

Yuder bunu sanki yoldan geçen bir köpek konuşmuş gibi gülünç buldu ama Gakane oldukça samimi görünüyordu.

Gakane Bolunwald, 330 Süvari üyesi arasında bile uzun ve sağlam yapılıydı. Saygın bir aileden geliyordu, neşeliydi ve göz kamaştırıcı bir görünüme sahipti. Hatta dün duyduğuna göre o bir Alfa idi.

Bu kadar umut verici gelecek beklentileri varken onun bir korkak olduğuna inanmak zordu. Sanki çok mütevazı davranıyormuş gibi hissetti.

'Kendini küçümseyen bir kişiliğe sahip olduğunu düşünmemiştim.'

Ama bu büyük bir sorun değildi. Süvariler bundan sonra yalnızca gelişebilecekti. Gakane buna uyum sağladığında değişecekti.

Gakane'nin Süvarileri nasıl aktif bir şekilde temsil ettiğini, Yuder'in geçmiş anılarından her türlü göreve çekildiğini anımsayarak, Gakane'nin endişeli ifadesinden uzaklaştı.