Bölüm 6 kendi yoluna gitmek

26 12 10
                                    

1 hafta sonra - ilahi bakış açısı - 

ormanda kaybolan defne poyraz tarafından bulunmuştu poyraz onu sırılsıklam bulmuştu ilk öldü sanıp yüreğine inmişti ama sonra nefes aldığını duyduğunda hızlıca ambulans çağırdılar ve defneyi hastaneye kaldırdılar zaten yolda uyanan defnenin grip ve nezleden başka hastalığı yoktu bu sürede 1 hafta okula gitmemişti 

başına ise bekçi gibi sıla ve ilayda durmuşlardı tıpkı anneleriymiş gibi çorbalarını , temizliğini falan hep o ikisi yapmıştı arada kardeşi zeynepte yapıyordu ama sılanın hakkı ödenmezdi ilayda ise onun hakkı hiç ödenmezdi 

öte yandan poyraz ise kaç gündür kendi evinin balkonunda içip içip düşünüyordu onu sürekli kendi kendine "üzdün kızı " diyordu onun yüzünden olduğunu sanıyordu eğer defne söylediği şeyler yüzünden üzülmeseydi çok uzaklara gitmezdi diyordu kendine 

üzüldüğünü her halinden belli etmişti defne çünkü poyraz onu ezbere bilirdi eğer üzülseydi sesi titrer gözleri dolardı öyle olmuştu ama belli etmek istememişti çokca itiraz edilse de defne hala poyrazdan hoşlanıyordu bunu poyrazda biliyordu ama poyraz sürekli kaçıyordu gerçeklerden 

bugünde kendini içerken bulmuştu poyraz onun gelmesini hem sevinip hemde üzülmüştü  ama tam o anda can dostu sıla içerden çıkmıştı sıla  can dostu defnenin evinden zor ayrılmıştı o da ilaydanın zoruylaydı ve soluğu diğer  dostu olan poyrazın yanında bulmuştu 

sıla da kendine almıştı o içkiden "kimi düşünüyorsun dertli dertli " diye sordu sıla , poyraz ise onun geldiğini görünce hemen o düşünceli halinden çıktı "hiç " diye cevapladı poyraz  ama yalan söylemişti defneyi düşünüyordu  bu balkona çıksa hep onu düşünürdü 

sıla ise güldü "defneyi düşündüğünü ikimizde biliyoruz bari bana yalan söyleme poyraz  " dediğinde poyraz sıkıntı ile nefesini verdi "allahın belası kadın  ne hayatımdan ne de zihnimden çıkmıyor ki "  dedi 

evet poyraz için öyleydi gözlerini kapatsa defnenin gözlerini kırpıştırarak ona baktığını görürdü sıla "onu seviyorsan saklama ve üzme defnemi kardeşim " dediğinde poyraz sımsıkı kapattı gözlerini "bir anda geliyor hiç bir şey olmamış gibi davranıyorsun sıla " diye cevapladı poyraz , sıla ise alay eder gibi güldü 

"yapma poyraz kızın adresini bile biliyorduk hatta okuluna gittik onu kaç gün takip ettik sence bir anda mı gelmiş ceren denilen kızla kavga ettiğini bile canlı gördük "  evet sıla poyraz ateş ve ilayda onu takip etmişlerdi 

olay şöyle gerçekleşmişti melisa internetten onun bütün bilgilerini bulmuş  poyraza atmıştı ve bu dördü ansızın istanbuldan izmire yani onun yaşadığı eve gitmişlerdi onu uyurken görmüşlerdi , okuldayken görmüşlerdi yolda yürürken görmüşlerdi evde tekken görmüşlerdi ve küçük bir kamera bile takmışlardı  

sonrasında tekrar aynı okula geleceğini öğrendiklerinde hiç bir şey yokmuş gibi  davranmıştı  herkes poyraz ve diğerleri o yüzden küsmemişlerdi ona  sıla sonradan tekrar sordu poyraza "söylesene aşık mısın bu kıza eğer sen yoksan alper iti kapacak kızı " dediğinde poyrazın gerildiğini hissetti sıla 

poyraz ise sinirlenmemeye çalışıyordu o it defneyi yangın merdivenine götüren şerefsizdi diye düşündü poyraz  tabiki yalnız değillerdi arkalarında poyraz  vardı gülümsedi poyraz sonra kararını verdi "sanırım evet ama bunu kimseden duymayacağım sıla yoksa seni var ya eşşek sudan gelene kadar döverim"  dediğinde sıla gülmekle yetindi 

sonra balkondan çıktı sıla,  poyraz ise sıladan aldığı defnenin telefon numarasını ve profilini inceledi ata binmişti onun üstünde gülerken bir fotoğrafıydı harika çıkmış diye düşündü poyraz 

sonra yazıp yazmamak arasında gitti geldi "yazma poyraz oğlum dik başlı ol neler dedin kıza "  diye düşündü  poyraz , sonra yüzünü buruşturdu "ya da yaz oğlum yoksa küser bu mağara kadını " dedi ve gülümsedi ona bunu dediğinde ne kadar çok sinirlenmişti diye düşündü poyraz 

yarım bir gülümseme ile yazmaya karar verdi  "iyi de ne yazcam ki nasılsın mı " dedi poyraz  sonra sıkıntıyla telefonu kapattı ama arkadan barış çıktı "ben yazarım " deyince korkudan sıçradı poyraz "oğlum öyle mi gelinir " dediğinde barış güldü ve başını salladı 

sonra telefonu eline aldı ve yazmaya başladı bir kaç şey yazdıktan sonra telefonu poyraza verdi poyraz ise yüzünü buruşturdu çünkü mesajda 

" geçmiş olsun " 

tek bu yazıyordu dalga geçer gibi tek bunu mu yazmıştı cidden dedi poyraz  bir hırşımla mesajı sildi  sonra arkadan  bu sefer ateş geldi " ben yazarım ulan şeref yoksunları " dediğinde poyraz sinirle "nereden  çıkıyonuz siz lan  dingonun ahırı mı burası  " dedi ama kimse cevap vermedi  ateş yazdıktan sonra poyraza verdi telefonu  , mesajda ise şöyle yazıyordu 

"geçmiş olsun lan tirrek  ölmemişsin eyvallah hadi allaha emanet " 

dediğinde herkes kahkayı patlattı poyraz ise silmeye çalıştı allahtan o görmeden silmişti  "oğlum gebertirim lan seni şöyle  adam akıllı yazacak biri yok mu "  dedi ateş ise bir şey anlatmaya çalışıyordu tam o sırada sıla çıktı balkona " 3 embesil  bir mesaj  atmayı becermedi yahu " diyip iki dakika da çok güzel bir mesaj attı 

"hemen iyileşmen lazım çünkü seni özlemek bile güzel burada deliriyorum resmen  unutma senin gülüşün benim mutlu olma sebebim " 

herkes susmuş mesajı okuyordu poyraz ise "çok mu abartı oldu ki  sonuçta biz sevgili değiliz "  diye sordu  sıla göz devirdi "siz erkekler romantizm ne anlar " diye homurdana homurdana  içeri geçti 

poyraz ise stresli stresli mesajı beklemeye başladı aynı şekilde diğerleri de öyleydi ayrıca gruba melisa ve ozan da eklenmişti herkes gülüp eğlenirken poyraz hala defnenin profilini inceliyordu ve mesaj bekliyordu  sıkıntı ve hüzün ile telefonu kapatmak üzereydi poyraz ama o bildirime kadar 

"ulan beynini s*ktiğim kendi yoluna git diyorsun şimdi de böyle mesajlar mı atıyorsun göt ben ne yapayım şimdi  ayrıca iltifatın da bok gibiydi bu arada teşekkürler iltifat için " 

demişti defne poyraz ise yarım  gülümseme ,  kaşları çatık bir şekilde mesajı okumuş ve kahkaha atmıştı sonra ise ceketini giyip ayağa kalkmıştı  onun evine gidecekti ve itiraf edecekti aşkını sonuçta ext en next olurdu diye düşündü 

sonra bir anda durdu ve "ne yapıyorsun sen poyraz " dedi ardından ceketini çıkarıp odasına kapandı gitmekten vazgeçmişti işte 

...

sonra  ise bir başka yerden defneyi çok iyi tanıyan bir yabancı adamlarına emir vermeye başladı "kız nasılmış " diye sordu boğuk bir ses ile koruması ise "hala yatağında yatıyor bir gelişme yok efendim ama yarın tekrardan okuluna gidecekmiş " 

dediğinde adam gülümsedi "evini gözetleyen adamlarımıza ne oldu " diye sordu koruma ise " sabahtan beri sadece 2 kişi gelmiş yanına şuanda kardeşi ve bir tane arkadaşı dışında kimse yok evinde " dedi adam ise gülümsedi  harika dedi fısıltılı bir ses ile 

sonra korumasına "şu çocuk poyraz onunla sevgili miymiş " koruması ise " hayır efendim eski sevgililer defnenin şuan sevgilisi yok " dediğinde adam mutlu olmuş kahkaha atmıştı 

sonra ise adam aşağı inmiş ve kimseye girdirmediği odasına girmişti odasında ise çekmeceyi açmıştı defnenin fotoğrafları vardı  ve defnenin tokası vardı tokayı kokladı ve tek bir cümle kurdu "yakında beni tanıyacaksın defne öztürk çok yakında " 




Kaderimin oyunuWhere stories live. Discover now