Bölüm 4 ilk karşılaşma

35 20 21
                                    

uykudan zar zor kalkabilmiştim o da alarm sayesinde olabilmişti hızlıca yataktan kalktım ve okul formasını arayıp giydim siyah ceket beyaz gömlek altıma ise siyah etek giymiştim siyah olan bot tarzı spor ayakkabımı giydim son olarak kravatımı giydim aynada kendime baktım "bu güzellik de kimmiş be ya " diye homurdandım 

kardeşim zeynep ise kırk saat hazırlanmamın sesine uyanmıştı odama gelip "oo çok güzel olmuşsun " dedi uyku mahmurluğu ile , ona ilk defa içten gülümsedim "teşekkür ederim abliş " dedim o yüzünü buruşturdu "bende sizin okuldayım değil mi " dediğinde başımı salladım bir taraftan da çantamı haızrlıyordum 

"hadi giyin gel sende " dedim başını salladı ben 11 . sınıftım o ise 9. sınıftı benden sadece iki yaş küçüktü olsun yinede kardeşimdi aşağı inip yüzümü yıkadım  sonra makyaj yapmaya başladım özel okul olduğu için makyaja izin veriyorlardı 

hafif bir makyajdı zaten ruj ve biraz kapatıcı sürmüştüm o kadar o da göz altlarıma zeynepte geldiğinde birlikte arabaya doğru ilerledik arabayı sürmeye başladım o ise bir arkadaşı ile konuşuyordu yol boyunca konuşmamıştık 

...

arabayı okula park ettikten sonra  derin bir nefes aldım inmeden önce aynadan rujumu tazeledim çünkü stresten dudağımı ısırıyordum  tekrar derin bir nefes aldım arabdan indim bütün gözler bende olsa bile aldanmamaya çalıştım  

kendi sınıfıma geldim en sonunda bütün sınıf fısıltılar içinde konuşuyordu terlemiştik kimse yok diye sevinirken kolumdan tutulup ayağa kaldırıldım "senin burada ne işin var " poyraz , evet poyraz karşımda durmuş öfkeden deliren gözlerle bana bakıyordu 

"b ben geri geldim " diyebildim o ise kolumu çok fena sıkıyordu "gelmeseydin " diye öyle gür bağırdı ki yutkunmak zorunda kaldım  o ise etrafımızdaki bizi izleyen gözleri gördü "he rşeyi anlatacaksın defne yoksa seni bu evrenden silerim duydun mu beni " dedi tane tane başımı salladım 

beni ayağa kaldırdığında arkasından gitmek zorunda kaldım beni  yangın merdivenlerine soktu ve duvara fırlattı resmen kaçamayayım diye iki eliyle beni hapis etti  kollarına 

"1 neden haber bile vermeden gittin " 

"babamın işi yüzündendi ne kadar katı olduklarını biliyorsun 

"2 neden arayıp sormadın " 

"çünkü sizin hayatınızı mahvetmekten korktum " 

"3 geri neden döndün "

"okulda bir kızı dövdüm babam ceza olarak buraya gönderdi kardeşimle " 

dedim yarım bir şekilde güldü sonra  gülüşü soldu "önüme çıkmdığın sürece işin kolay  aksi takdirde ölümün benim elimden olur defne öztürk  " dediğinde başımı salladım sonra gitti derin bir nefes alamadan sıla başladı 

"o öldürmese bile ben varım " dediğinde merdivenlerden yavaş yavaş inen sılayı gördüm o çok sevdiğim gülümsemesi vardı yüzünde daha fazla kendimi tutamadım  koşarak ona sarıldım o ise sıkı sıkı sarıldı benimle 

"çok özledim seni cimcime " dediğinde akan yaşlarımı silme gereksimi duymadım o ise beni sarıp sarmaladı artık geçmişti herşey geçmişti bütün dertler yıllar sonra kardeş sıcaklığını almıştım ondan 

o ise "duydum hepsini biliyorum eğer bir kez daha benden gidersen seni cidden öldürürüm sarı kafa " dediğinde güldüm  o ise ayrıldı benden bende ayrıldım "ders başlayacak  gidelim ama  sonra her şeyi anlatacaksın  " dediğinde başımı salladım 

birlikte içeri girdik onun yanına oturdum sınıfta ki herkes bana odaklanmıştı özellikle eskilerde bana aşık olan çocuk alper gözleri mutluluk içinde bana bakıyordu bakışlarından rahatsız olduğum için başımı öne eğdim yan gözle poyraza baktığımda o da alpere kitlenmişti resmen 

Kaderimin oyunuTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang