Bölüm 7 olaylı bir gün

22 9 11
                                    

 1 hafta sonunda mağaramdan çıkmıştım şaka maka bir haftadır  hastaydım şeker parem ilayda bana sanki annem gibi benimle ilgilenmişti onun yanında arada sırada melisa ve sıla da gelmişti dostlarımı iyi seçmişim vallahi , her neyse şuan ise bana baktığı için kardeşime ödül maması pardon yemek hazırlıyordum 

sanki aşçıydım  

yapabildiğim tek yemek olan sucuklu tost yapıyordum zeynep bugün okulda şarkı söyleyecekmiş o yüzden sanki discoya gider gibi hazırlanmıştı gri kısa pileli elbise giymişti saçlarını her zaman ki gibi açık bırakmış ve makyajı sanki gelinin kız  kardeşi gibi yapmıştı merdivenlerden inerken bana gülerek 

"seninle ilk defa yanıyorum aşkınla " 

"seni seviyorum bırakamam seni asla " 

diyerek geliyordu yüzümü buruşturdum "ne değişik şarkılar söylüyorsun öyle " dedim güldü ve masaya oturdu  brilikte milattan kalmış tostumuzu yerken "bugün bir şarkı söyleyeceğim ortalık üff " dediğinde gülümseyerek tostumdan bir ısırık aldım "ne söyleyeceksin"  dedim o ise lokmasını yuttuktan sonra "yaşardan kumralım " dediğinde  küçümsercesine baktım ona 

"kumralın kim " dedim korumacı abla rolü oynayarak  o ise gülümsedi "yok be ne kumralı " dediğinde kaşlarımı büyüttüm "olmasın zaten " dedim güldü "sen de hala poyraz da takılı kaldın değil mi " dediğinde yediğim tost boğazımdan geçmedi öksürmeye başladım " yavaş ye " dediğinde su içtim ve "ne alaka poyraz " dedim bilmiyormuş gibi 

o ise yarım gülümseme ile "hadi yeme beni biliyorum ki ben her şeyi kızım " dediğinde kollarımı göğsümde birleştirdim "ablanım lan ben senin, niye hesap soruyorsun bana aa " dedim kendi kendime sonra tostu bitirdikten sonra odama çıkıp üstümü giydim fazla sürmemişti 

aynada kendime baktım bu arada çok zayıflamıştım arkadaşlar hasta olunca otomatikman kilo  veriyorsunuz takmayın kafanıza her neyse çantamı aldım ve çıktım evden artık yürüyerek gidiyordum okula baktım fazla mesafe yok bende yürüyeyim dedim  dertli dertli düşünürek gittim okula 

vardığımda sınıfta sıla ve melisadan başka kimse yoktu yani tanıdık yoktu evet sılanın yanına gittim kocaman gülümseme ile "iyileşmiş mi benim güzeller güzeli arkadaşım " diyerek yanağımdan bir makas aldı   ben ise bir zamanlar evim olan kıza sarıldım "teşekkür ederim " dedim 

o ise anlamayarak baktı bende "yani bana baktığın için hep yanımda olduğun için çok teşekkür ederim kayıp kız kardeşim " dediğimde güldü ve sımsıkı sarıldı onunla biraz havadan sudan konuştuktan sonra herkes girmişti sınıfa hoca da gelmişti güvendiğim kollardan ayrılıp sanki düşmanıma gitmiştim 

yanına oturduğumda gram konuşmadık ben dersi dinledim bu sefer o uyudu sonra sınıfın kapısı çalındı matematik hocası hüseyin hoca gülümseyerek sınıfa giren bir çocuğa sınıfı gösterdi ve konuşmaya başladı "gençler bu yeni öğrenci emir kandemir " dedi çocuğa baktım çocuk ise sadece bana bakıyordu  poyraz kalkmıştı ve ben çok ürpermiştim 

sanki ürpermemi anlamış gibi sıla ve poyraz bana dönmüştü çünkü çocuğun delici bakışları bendeydi başımı poyraza çevirdim kahverengi gözleri koyulaşmış şekilde emir denilen çocuğu izliyordu poyrazın kulağına "o çocuk bana bakıyor  " diye fısıldadım kafasını bana çevirdi ve bir anda elimi tuttu "ben varken hiç bir şey yapamaz " dediğinde gülümsedim 

neden korkuyordum çünkü çocuğun kolları ve yüzü  jilet izleri ile doluydu ve sadece ama sadece bana bakıyordu sonra arkama geçti ve oturdu hemde alperin yanına ben ise poyraza sokuldum tamam sevgili olmayabilirdik ama korkuyordum  o ise elimi okşadı gözlerimin içine bakıp 

"ya aynı yolda ilerleyeceğiz defne öztürk ya da kendi yolunda ilerleyeceksin senin elini ben tutacağım ve sadece ben seveceğim aksi takdirde ikimizde bunu  düşünmekten deli olacağız " 

dediğinde nefes alamadığımı hissettim yavaş yavaş başımı salladım  o ise gülümsedi  "internete yazdığın sorunun cevabını aldın ex ten next olurmuş " dediğinde kızarmıştım 2 gün önce aratmıştım bunu "s sen nasıl " dediğimde kocaman gülümsedi ben ise kaşlarımı çattım 

"telefonuna sızmış olabilirim ve arattığın her şeyi görmüş te olabilirim   " dediğinde kollarımı göğsümde birleştirdim "git konuşma benimle poyraz ayı terbiyesiz ayı " dedim ve ona sırtımı döndüm "hadi ama küsecek misin " dediğinde garip bir şekilde izlenilme duygusu hissettim ve arkamı döndüğümde emir bana kaşlarını çatmış bir şekilde bakıyordu yutkunarak tekrar poyraza sokuldum 

poyraz ise kaşlarını çatarak beni sarmalamıştı  dersin yarısını kollarında uyuyarak geçirmiştim zil çaldığında eski ekip toplanmıştı barış , helin , ateş sıla ben ve poyraz birlikte dışardaki banklarda oturmuştuk herkes konuşurken bende onları dinlemeye çalışıyordum 

ateş ise "şaka maka siz eskilerde gibi sevgili  mi oldunuz be ya " dediğinde poyraz ve ben gülümseyerek birbirimize baktık poyraz halinden memnun bir şekilde "ne sandın " dedi  sıla ise ciddiyetle "kardeşimi üzersen karşında beni bulursun poyraz efendi " dedi poyraz ise gülümsedi ve "merak etme sıla başkan " dedi 

ben ise huzurlu bir nefes aldım "tıpkı eski günlerde ki gibi " dedim poyraz da derin bir nefes çekti ama tam o sırada bankın başında emir dikeldi "beni de gruba almayacak mısınız " dedi düz ve kalın ses ile bunu derken bile bana bakmayı ihmal etmemişti 

korkuyla emire baktım o ise elimi sıkıca tuttu ve beni belimden tutup kendisine çekti "olur da kardeş sen neden benim sevgilime bakıyorsun ,  kız korkuyor " dedikten sonra emir yapay bir gülümseme ile " sevgilin miydi ayrıca ona bakmıyorum merak etme " dedi ve kahkaha attı

sonra bankta başka boş yer yokmuş gibi benim yanıma oturunca poyrazın kaşlarını daha fazla çatmıştı ve şakak damarları belirginleşmişti sıla ise olaya dahil oldu "kardeşim sen şuraya otur ben defimin yanına oturayım " dediğinde emir kalktı sonra "bu arada isimleriniz nedir tanışalım değil mi " dedi ve rahatsız edici bir şekilde kahkaha attı 

poyraz ise ya sabır çekti  "ben poyraz " dedi sonra hepimizi sıra sıra tanıttı emir ise bana bakıp gülümsedi poyraza döndüm " sana bir şey gösterecektim " dedim anlayışla başını salladı elimi tutup kalktı 

onu arka bahçeye götürdüm  "bu çocuktan çok rahatsız oluyorum poyraz " dedim o ise sıkıntıyla nefesini verdi "ne yapayım yavrum çocuğu mu öldüreyim " dediğinde başımı hayır anlamında salladım  "hayır tabiki sadece onu uzak tut benden bakışlarını görmedin mi çok rahatsız ediciydi biz ne yapıp edip engel olmalıyız " dedim o ise  sertçe nefesini verdi 

"çocuk sana bir şey yapmadı ki be ya o yüzden şuanlık bir şey yok " dediğinde kaşlarmı çatıp ona arkamı dönüp ilerledim adama korkuyorum diyorum şu anlık bir şey yok diyor hayret bir şey 

sonra beni kaçırsın öldürsün de görecem ben seni poyraz bey hep böyle olur filmin ya da kitapta  sınıfa sonra gelen çocuk , seri katil bakışlı orası nasıl onu bende bilmiyordum , ve takıntılı olduğu kız 


nasılsınızzzz poyraz ve defnenin sevgili olmasını nasıl yorumluyorsunuz bu yeni gelen emir hakkında ne düşünüyorsunuz sizi seveyoree öpüldünüzzz 




Kaderimin oyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin