Mustafa gittikten sonra mutfakta görevli olan oğlanlardan biri gelip tepsiyi almış ve Melih'e ihtiyacı olup olmadığını sormuştu. Melih oğlan gittikten sonra odayı toplamış, kendini banyoya atıp tertemiz yıkanmıştı.
Askılarda bulduğu açık mavi takımı giydiğinde teninin rengiyle uyumuna bayılmıştı. Mustafa gelip görsün diye heyecanla bekliyordu odada, kremler sürünmüş, kokular sıkmıştı.
Teni yumuşacık olmuştu ve mis gibi kokuyordu, Mustafa'nın hoşuna gideceğini düşündükçe kendisini gülümsemekten geri alamıyordu. Az önce gelen genç oğlan yine kapıyı çaldı, açtığı kapıdan içeri giren genç az önceki gibi sevecen durmuyordu.
"Seni baştacı yapması için ne ara kuyruk salladın ağaya, güzel de değilsin, nasıl kandırdın ağayı? Seni alması için koynuna oğlan alıcıdan önce mi girdin yoksa?" Ardı ardına sorulan aşağılayıcı sorularla gözleri dolan Melih kaşlarını çatıp bir adım geri gitti.
"Ne diyorsun sen? Neden öyle bir şey yapayım? Ağa baba seçti beni, hem sanane bunlardan... ağam beni beğendiyse çok güzel olmama gerek yok demek ki. Ağam beni gayette beğendi hem..." gözünden süzülen yaşlarla onu aşağılayan gence bakıyordu.
Genç tam konuşacaktı ki Mustafa kapıyı savurup içeri girdi, tüm konuşmaları duymuştu ve öfkeden delirecek gibi olmuştu. Elinin tersiyle baştacını üzen oğlana sert bir tokat patlattı, sonra da gür sesiyle adamlara seslendi.
"Yaver, Mahmut... alın bu oğlanı. Bir daha konağın önünden geçtiğini görmeyeceğim, baştacımın gözyaşına sebep oldu ya... artık benim düşmanımdır." Oğlan yaka paça götürülürken iyiden iyiye ağlamaya başlayan Melih'i kollarına çekip kucakladı Mustafa.
"Ağlama güzelim, değmez böyle hasetlerin laflarına üzülmeye. O kim ki benim baştacım hakkında böyle düşünebiliyor. Biz biliyoruz neyin ne olduğunu, ağlama güzelim benim."
Melih'in ağlamaları iç çekişlere dönerken kollarında olduğu adama sıkı sıkı sarılmıştı, iri bedenden kuvvet alır gibiydi. Saçlarına konulan yumuşak öpücükten sonra başını kaldırıp kızarmış gözler ve şişmiş dudaklarla baktı Mustafa'ya.
"Ben güzel değil miyim ağam? Güzel değilsin, ağa nasıl baktı sana dedi bana o..." Melih'in yüzünü avcuna alıp okşadı genç adam, nasıl güzel olmazdı bu surat.
"Senden güzel bir tek oğlan yok gözümde. Dünya cihanın en güzelisin sen, benim baştacımsın. Bana özel, derdime ve neşeme ortaksın artık." Melih sonunda gülümseyince Mustafa rahat bir nefes almıştı.
"Peki sen ağam..... sen de sadece bana mı özel kalacaksın?" Mustafa eğilip sertçe öptü kızarık yanaktan, içi soğumamıştı ama tutuyordu kendini.
"Sen bana özel, ben sana özel. Her derdinde, her neşende ortağın olacağım. Balbaşı çıkmasan bile eşimsin sen benim." Melih bu duyduklarıyla sevinçle gülüp kollarını ağasının boynuna sardı.
O daha rahat ulaşsın diye büyük koltuğa oturan ağanın kucağına çıkıp kurulduğunda, Mustafa kendini tutmak için irade savaşı vermeye başlamıştı. Melih ise onu bu denli sahiplenip koruyan ağasına karşı içinde yükselen duygularla dudaklarını dudaklarına bastırdı.
Mustafa donup kalmıştı, dudağını yumuşak şekilde emen dudaklara geç de olsa karşılık vermeyi akıl edebimişti. Kucağındaki gencin başlattığı öpücük daha da derinleşirken ikisi de oldukça kaptırmıştı kendini.
Melih içgüdüsel olarak kalçalarını oynatıp altındaki sertliğe sürtünürken, Mustafa da bu tatlı kavuşmayı oğlanın kontrolüne bırakmıştı. O sadece anın keyfini çıkartıyor ve dudakların tadıyla mest oluyordu.
Elleri ince beli sımsıkı kavramış, kalçasını hareket ettirip kendisini sona yaklaştıran gencin hareketlerini daha çok hissetmek için gözlerini yummuştu. Bedenindeki heyecan doruk noktasındayken kapı vurulmadan açıldığında ikisi de öylece kalmışlardı.
Ağa ve karısı ise olanlardan dolayı oğlanın gönlünü almayı istemiş, kapıyı vurmayı akıl edememişlerdi. Karşılaştıkları manzara onları da utandırmıştı, anlamsız özürlerle dışarı çıktıklarında karı koca birbirlerine bakıp gülüşmüş ve odalarına çekilmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kucak Oğlanı
RandomKadın nüfusunun azaldığı bu çağda, çok erkek çocuğu olanlar narin görünen oğullarını Kucak Oğlanı olarak satmak zorunda kalıyordu... Melih ise bu olaya gönüllü olmuştu, balbaş olduğunu bilmeden.... Balbaş.... doğurgan olan erkeklerdi ve nadir bulunu...