MİRA / GERÇEK AİLE

5.Bölüm

📖

Bölüme geçmeden önce vote tuşuna basıp, yorum yapmayı unutmayın lütfen. İyi okumalar💜

🧸

Akşam,
Salı.

Akşama kadar moral bozukluğu içinde odayı toplamış, diğer evimden gelen eşyaları ve kıyafetleri kaldırmıştım.

Açlığıma daha fazla dayanamayınca odadan çıkmıştım. Bugün yediğim tek şey sabah Akın'ın menemeninden aldığım birkaç lokmaydı. Okulda moral bozukluğu yüzünden bir şey yiyememiştim.

Aşağı indiğimde Cansu hanımla karşılaştım. Belli ki yukarıya çıkıyordu. "Hah, ben de senin yanına geliyordum." dedi gülümseyerek.

Hafifçe kaşlarımı çattım. "Neden?"

"Bugün seni hiç göremedik, işlerin vardır ve yorgunsundur diye rahatsız etmek istemedik ama daha fazla dayanamadım."

Hım dedim gözlerimi kaçırırken. Ne diyeceğim hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.

"Aç mısın?"

Hemen bakışlarımı ona çevirdim. Gözlerime aç olduğumu biliyormuş gibi bakıyordu. "Biraz." dedim sanki kurt gibi aç olan ben değilmişim gibi.

Gülümserken, "Güzel, Arat abin yine bir şeyler deniyor." dedi.

Arat abin...

Bu konuda bir şey söylemek istemedim. "Peki ne zaman yiyeceğiz?"

Usulca koluma dokunarak beni mutfağa doğru yönlendirdi. "Bilmiyorum ama umarım yakındadır."

Mutfağa girdiğimizde Arat müzik eşliğinde tek başına yemek yapıyordu. Hatta ıslık çalarak şarkıya eşlik ediyordu.

Yalnız mutfak çok güzel kokuyordu.

Cansu hanım kulağıma doğru yaklaştı. "Yemek pişmeden içeriye girmemizden pek hoşlanmıyor. Ama sen girip onu sorgulayabilirsin." dedi sessizce.

Bir şey dememe izin vermeden mutfaktan çıkmıştı.

Kısa bir an mutfağın girişinde rahatsız bir şekilde durmuştum. Ama o yemeğin müthiş kokusu beni acayip derecede cezbetmişti. Dikkatle yaklaştım ama biraz uzakta durdum. "Ne yapıyorsun?"

İrkildiğini açık açık görmüştüm. "Lan," diyerek bana dönmüş ve beni gördüğünde rahat bir nefes bırakmıştı. "Sen miydin Mira ya?"

"Başkasını mı bekliyordun?"

"Hayır, kimseyi beklemiyordum." Eliyle yaklaşmasını işaret ettiğinde yanına gittim. İşine devam ederek kaşar peyniri rendelemeye devam etti.

"Yemek olarak ne yapıyorsun?"

"Yelpaze patates ve erişteli yeşil mercimek çorbasını deniyorum."

Yeşil mercimeği sevdiğim kesindi ama eriştelisini denememiştim. "Adları pek uyumlu gelmedi."

"Biliyorum ama deniyorum işte." Kaşarı rendelemeyi bitirip fırına gitti ve kapağını açıp dumanın yayılmasına neden oldu. Eldiveni takıp iki tepsiyi de çıkarıp tezgaha koydu.