28.Bölüm

286 48 19
                                    

Önceki bölüm

Yan Yang, bu sözlerden bir şey anlamamıştı. Çünkü hala Jin Long'un başka dünyadan reenkarne olduğunu bilmiyordu. Fakat Jin long anlayacağını anlamıştı. Demek ruhunun rengi buranın insanlarından farklıydı.
.
.
.
Acaba bu dünyanın insanının ve kendi ruhunun rengi nasıldı?

Bunu çok merak etse de öğrenemeyeceğini biliyordu. Belki de uzak gelecekte bunu öğrenmenin bir yolunu bulurdu.

Çok çok uzak bir bölgede...

Güçlü bir ailenin merkezinde...

Tabutta yatan genç bir adamın cesedi vardı. Tahmini olarak 14-15 yaşlarında gibi görünüyordu.

Bu tabutun çevresinde ise bir çok kişi vardı. Hepsi de oldukça üzgün görünüyordu. Belli ki ölen genç oldukça sevilen birisiydi ve son yolculuğuna uğurlanıyordu.

Orta yaşlı bir kadın titrek bir sesle konuştu.

-Oğlum... Canım oğlum... Senin intikamını alacağım.

Orta yaşlı kadının yanında ki genç bir kız da ağlayarak tabutta yatan gence bakıyordu. Güzel gözlerinde alevler yanıyordu.

-Küçük kardeşim, daha çok gençtin. Ablan olarak söz veriyorum. Sana zarar verenleri mahvedeceğim.

O anda tabutta yatan ceset bir anda doğruldu ve derin bir nefes alarak çığlık attı.

-Ahhhhh! İmdat! Yardım edin.. İmdat!

Herkes şok içerisinde olana bakıyordu. Orta yaşlı kadın bir anda baygınlık geçirdi. Büyük bir şok yaşadığı kesindi.

Ceset, sonunda hiçbir acı hissetmediğini anlayınca kendisine gelmişti. Şaşkınlıkla etrafını inceledi. Daha sonra gözleri neşeyle parladı ve içinden söylendi.

-Yenidendoğuş hazinesi gerçekmiş. Ben farklı bir bedenle geri döndüm!

Elbette bu kişi Tian Bao idi.

Namıdeğer göklerin oğlu!

Zamanında tuhaf bir hazine elde etmişti. Onun kullanımı hakkında bir bilgisi yoktu. Tek bildiği şey isminin yeniden doğuş olduğu idi!

Göklerin oğlu Tian Bao sonunda geri dönmüştü. Bu sefer kolayca ölmeyecek ve intikam alacaktı!

Kolayca ölseydi o zaten göklerin oğlu olarak kabul edilmezdi. Gerçekten de gökler onu çok seviyordu!

-Neredeyim ben?

Tian Bao, intikamını almak istiyordu. Fakat öncelikle nerede olduğunu ve kime dönüştüğünü bulmalıydı.

Çok çok uzaklarda olan Yan Yang bir anda ürperdi. Sanki soğuk bir esinti kemiklerine girip onu titretmişti.

Jin long, solgun bir halde olan ve titreyen Yan Yang'ı fark edince hemen fırsattan istifade ederek ona sarıldı.

-Ne oldu? Üşüdüysen seni ısıtabilirim.

Yan Yang bunalmış bir şekilde hızla Jin Long'u itekledi ve sert bir sesle konuştu.

-Jin Long!

Bu uyarı yerini gayet güzel bulmuştu.

Jin Long, biraz geriye çekildi ve Yan Yang'ı rahat bıraktı.

-Yang-ge, sen iyi misin? Yüzünün rengi gitmiş.

-İçimde tuhaf bir his var. Nedense huzursuz oldum. Tian Bao'yu gerçekten de öldürmüş müydün?

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 26 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Life of the golden dragon[BL] (DÜZENLENİYOR) Where stories live. Discover now