-25-

4.1K 319 62
                                    

Göğsüne yaslandığım bedene biraz daha sokularak gözlerimi kapattım. Uyandığımdan beri Ömer'in uyanmasını bekliyordum ama o kış uykusuna yatmış olacak ki uyanmamk konusunda ısrarcıydı. En sonun da dayanamayıp ben de uyuma kararı aldım. Uykuya dalacağım sırada Ömer kımıldamaya başladı. Gözlerimi aralamadan onu bekledim.

Bir kaç kıpırdamadan sonra elini saçıma atarak okşamaya başladı. Sonra dikkatli bir şekilde kalktı ve gitti. Gitti. Ömer nereye? Kapıdan çıkana kadar kımıldamadan bekledim, çıktığından emin olduktan sonra gözlerimi aralayıp kapıya baktım. Ardan geçen sürede gelmeyince ona bakmak için ayaklandım. Aşağıya indiğimde gelen tıkırtı sesleriyle adımlarımı yavaşlattım.

Mutfağın kapısına geldiğimde Ömer'in büyük bir ciddiyetle domates kestiğini gördüm. Altında da eşofmanla inanılmaz hoş gözüküyordu. Büyülenmiş gibi onu izlerken bir anda bana dönmesiyle irkilip geriye doğru sendeledim. Elinde ki bıçağı kenara bırakarak, yanıma doğru ilerledi. " İyi misin?" Kafamı sallayarak onu onayladım. Tam karşıma geldiğinde yüzünde büyük bir gülümseme oluştu.

" Günaydın." Onun gülümsemesine karşılık vererek " Günaydın." Diye mırıldandım. Yanağıma eğilerek ufak bir öpücük bıraktı. Eski konumuna geldiğinde elimden tuttu ve beni masaya doğru ilerletti. " Bize kahvaltı hazırladım... Yani denedim." Gayet güzel gözüken sofraya bakarak iç çektim. Ben böyle bir işe girişmezdim onun aksine. Çünkü Ne zaman denesem elimde kalıyordu.

" Ömer," Bana baktığında " Sen evinin beyi çocuklarının babası ol. Ben size bakarım." Sesimi ciddi çıkarmaya çalışırken oldukça zorlandım. O ise kısa bir süre anlamamış olucak ki aval aval baktı. Sonra ise bir kahkaha attı. " Yani eğer öyle uygun gördüysen bir şey diyemem bey." Saçını geriye atıyormuş gibi yaptı ve sesini incelterek kıkırdadı. Şakama karşılık vermesiyle kahkaha atarak ağzımı kapattım.

" Hadi oturda kahvaltı edelim. Bakalım olmuş mu." Ben oturduğumda o oturmayıp kestiği domatesleri getirdi. Kredilerden birine uzanıp önüme aldım ve yemeye başladım. Beklediğimden iyi olan kreplerle " harbi güzel olmuş beklemiyordum." Ömer alınmış bir ifade takınarak. " Sen bana beceriksiz mi demeye çalışıyorsun." Gülümsememi gizlemeye çalışarak " yok canım estağfurullah sadece dışarıdan gören biri çok da yemek yaptığını düşünmez." Ömer sırıtarak bana baktı.

" On parmağımda on marifet beni alan yaşadı." Kafamla onu onaylayip tekrar önüme döndüm. Aklıma kendi yaptığım kek gelince duraksadım. Akşam eve gittiğimde tabağa ayırdığım dilimlerden birini yemiştim ve resmen hayatım durmuştu. İçine kakao koymak yerine Türk kahvesi koymuştum ve yenicek durumda bile değildi. Ömer ise bir kap dolusu yemişti. " Geçende yaptığım kek.." ağzındakileri çiğneyerek bana baktı. " Evde tadına baktım keşke yemeseydin." Ömer ağzındakileri yutarak " Bence güzeldi... sonuçta benim için yaptın."

" Bur dahakine içine ne attığıma daha dikkat edeceğim." Hafifçe kafamı eğerek af diler gibi yaptım. " Bir dahakine affetmem bilesinn." Şive yaparak konuşmasıyla kıkırdadım.

Önümüze dönerek kahvaltı yapmaya devam ettik.

...

Melis- Dilara

Siz:
Engeli kaldırmışsın
Gerçekten hatalı olduğumun farkındayım ama biraz abartmıyorum musun?

Dilara:
Bu yüzden kaldırmadım.
Sadece benden duy istedim.
Gerçi ne kadar umurasarsın,
bilmiyorum.

Siz:
Ne haberi
Dilara sana karşı hoşlantı hissetmiyorum
Ama ne olursa olsun sen benim sevdiğim ve değer verdiğim birisin
Eğer beni dinleseydin benden hoşlandığını öğrenmemin üstünden çok kısa bir zaman geçtiğini sana söyleyecektim
Ben seni kırmak istemedim gerçekten
Sen beni yakın arkadaşımsın

Dilara:
Bana değer verdiğin için, teşekkür ederim.
Ama sana sinirliyim. Belki çocukça ama öyle.
Eğer seni kırdıysam özür dilerim.
Ve ben gidiyorum.

Yazıyor...
Çevirimiçi
Yazıyor...

Siz:
Anlamadım

Dilara:
Gidiyorum.
Biliyorsun uzun zamandır iş arıyordum.
Arkadaşım bana bir iş teklifinde bulundu.
Ufak bir iş ama tek yaşayacak biri için maaşı iyi.
Yani kısaca yarın gidiyorum.
O yüzden konuşmak istedim.

Siz:
İstanbul'da iş mi kalmadı
Niye başka yere gidiyorsun

Dilara:
Böyle daha iyi olucak.
Bana da değişiklik olur.
Neyse uzatmaya gerek yok,
sana iyi günler.

Siz:
Bundan sonra benimle konuşacak mısın?

Dilara:
İleride belki ama şu an seninle daha fazla konuşmak istemiyorum.
Üzgünüm,
sana mutluluklar dilerim.

Siz:
Anladım
Eğer bir şey olursa bana anlata bilirsin
Umarım her şey istediğin gibi ilerler

Dilara:
Sağ ol.
Dilara Çevrimdışı

Yazıyor...
Çevirimiçi
Yazıyor...
Çevrimdışı


Bölüm sonu
Herkese merhabalar

Bu kakao yerine kahve koyma olayı başıma gelmişti. Annem güzel diyince inandım. Taki tadana kadar.

Bu akşam écrivaine bölüm atmaya çalışacağım

Sizleri seviyorum sonra görüşmek dileğiyle öptüm

Abi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin