2-Konser-

15K 783 56
                                    

Kola bardağımın içinde tıkırdıyan buzları pipet ile karıştırarak boğucu ortamda gözlerimi gezdirdim. Erkekler bir konu üzerine yoğunlaşmışken,bizim kızlar şu tipini bile bilmediğim Uzay denen çocuk hakkında heyecanla konuşuyorlardı. İki konuyada kayıtsız kaldığım için susmayı tercih ediyordum. Barmen elinde tuttuğu bardağı beyaz bir bezle silerken sol tarafımdaki sandalye çekildi. Yandan bir bakış attım. Semih'lerle yaşıt olan çocuk tatlı bir sesle viski istedi. Gelecekteki gerçek aşkıma bile ihanet ettirebilecek bir yakışıklılığı vardı. Derin bir iç çekerek kolamdan yudumladım. Kızlar Uzay hakkında konuşmaya devam ederken sol tarafımdaki çocuk çarpık bir gülümsemeyle bardağını döndürüyordu. Belirgin çene hattı ve bebeksi yüzüyle gözlerimi ondan alamıyordum. ''Luna, gerçekten Uzay'ı tanımıyor musun?'' Doğa'ya dönüp başımı iki yana salladım. ''Tanısam neden tanımıyorum diyeyim ki?''

Sol taraftaki çocuk kısa bir süre bizden tarafa baktı.''Sana resmini gösterelim mi?''

Elimle geçiştirdim.''Kalsın. Öyle şeylere ayıracak vaktim yok.''

Rüya kolumu tutup sarstı. ''Azıcık bak. N'olur!'' Kaşlarım çatılırken Rüya'ya kızdım. ''İstemiyorum.'

Kolumu masadan çekerken dirseğim hızla bardağa çarptı. Bardak sol tarafımdaki çocuğun pantolonuna düştüğünde her şey ağır çekimde gibiydi. Olayın neden-sonuç ilişkisi veya sebep-sonuç ilişkisi kısmı şuanlık beni alakadar etmiyordu. Beynimin durduğunu hissediyordum.

Çocuk hızla kalktığında siyah pantolonuna bakıyordu. ''Sakar şey!'' diye bağırdığında şoktan çıkabilmiştim. ''Özür dilerim.'' dedim hemen peçete ararken. Çocuk kızgın bir sesle ''Kalsın.''dedi.

''Ne oluyor?'' Mete, Semih ve Doruk beni arkalarına aldığında öne çıkmaya çalıştım. ''Benim suçumdu,'' dedim hemen.''yanlışlıkla kolayı üzerine döktüm.''

Barmenin uzattığı peçeteyi alıp çocuğun önünde diz çökerek ıslaklığı silmeye çalıştım. Doruk bileğimi kavrayıp beni kendisine çekti. Vücudum savrulup, havaya atılmaktan ağrıyordu. ''Ne yapıyorsun?'' diyerek kızdı.

''Doruk benim hatamdı. Düzeltmeme izin ver.''

''Bilerek yapmadığını nereden bileyim?''

Şaşkınlıkla çocuğa bakakaldım.''Neden bilerek yapayım?''

Taktığı güneş gözlüğünün altındaki gözleri sanki alayla parlıyor gibiydi.''Az önceden beri beni kestiğini fark etmedim mi sanıyorsun?'' Dudakları yukarı kıvrıldığında az önceki düşüncelerime lanet ettim.

Rüya öne çıkarak çocuğu inceledi. Nedense çocuk tedirgin olmuştu. ''Sen,'' dedi Rüya parmağıyla çocuğu işaret ederek, ''Uzay değil misin?''

Eylül ve Doğa öne çıktı. Çocuğun karşısında tedirginlikle durarak Rüya'yı onayladılar. ''Evet. Çok benziyor.''

''Uzay dediğiniz çocuk bu kadar kaba biriyse eğer, ona ayırdığınız vakitleri keserek sevgililerinize transfer etmenizi öneririm.''

Çocuk hemen toparlanarak cebinden çıkardığı parayı boş viski bardağının yanına koyduktan sonra bana döndü. ''Bana pantolon borçlusun.''

Bir şey dememe fırsat bırakmadan mekandan çıktı. Şaşkınlıkla kapıyı izlemeyi kesip kızlara döndüm.''Gerçekten o, Uzay mı?''

Rüya başını salladı.''Eminim. O, Uzay'dı. Tanınmamak için gizlenmiş.''

''Karıştırıyor olmayasın?''

''İki yıl onun en koyu hayranıydım. Tanıyamayacak değilim herhalde.'' dediğinde söylediği şeyi fark edip düzeltmesi için artık çok geçti.

LUNAWhere stories live. Discover now