7. Bölüm: Bir Küçük Pilav Tenceresi Meselesi

836 123 118
                                    


Ertesi sabah benden hiç beklenmeyecek bir saatte uyandım. Aslında uyandım demek doğru olmazdı. Daha çok uyumaya çalışmaktan vazgeçmiştim. Çünkü dün yaşananlar yüzünden geceden beri iç organlarım düğüm düğüm olmuştu. Her ne kadar Kaya'nın rahatlığı, beni her an ayaktan yıkılacak ruh halinden çıkardıysa da yine de anksiyetemin tamamen geçirdiğini söylemek de mümkün değildi.

Irmak, abimi etkisiz hale getirip de telefonu kapattıktan sonra Kaya bir kez daha konuşmuştu benimle. Paniğimi yatıştırmak için elinden geleni yapmıştı. Aslında bu ilgili hali, başka bir zamanda olsak çok hoşuma giderdi. Ama bu sefer öyle olmamıştı. Gözlerinin derinliklerinde beni huzursuz eden bir şeyler vardı dün gece. 

Benim için bu kadar rahat nişanlım diyebilmesi de veteriner olduğu halde rütbe verip künye fotoğrafı göstermekle tehdit edecek kadar ileri gitmesi çok tuhaftı. Her şeyi geçtim, bu kadar hızlı yalan bulup da sesi dahi titremeden bunları pat pat sıralaması beni huzursuz etmişti. Kaya'nın öyle profesyonel yalancıya benzeyen bir hali yoktu aslında. Ama gözünü bile kırpmadan dün gece söylediği şeyler içime kurt düşürmüştü. 

Bu kadar kolay yalan söyleyebilen bir adamın hangi dediğine güvenebilirdim ki?

Kaya ile ilgili endişelerim yatışır gibi olunca daha büyük bir bilinmez kaplıyordu zihnimi. Benden nişanlım olarak bahsetmişti bu adam; yetinmemiş üstüne bir de evimiz demişti. Tamam, gudubet ev sahibim Kaya'nın Mete olmadığını anladığında panikledi desem, bir insanın panikle ilk ağzından çıkan nasıl nişanlım olabilirdi ki? 

Diğer abisiyim diyebilirdi, kardeşiyim diyebilirdi, kuzeniyim diyebilirdi. Hadi hiçbiri gelmedi aklına, sevgilisiyim diyebilirdi. Neden nişanlım demeyi tercih etmişti?

Sabaha kadar bunları düşündüm durdum. Gözümün önünde, burnumun dibinde bir şeyler oluyordu ama ben nedense fark edemiyordum bunları. 

Kaya'nın yalanları, Mete'nin bana haber vermeden yangını araştırması, babamın her şeyden haberdar olması...

Hem Mete'nin Kaya'ya tepkisi, hem ev sahibinin abimle, abimle tanıştığı yetmiyormuş gibi bir de babamla tanışmış olması, bunların hepsi de yetmezmiş gibi bir de birinin evimi kundaklamış olması akıl sağlığımı hiç de iyi yönde etkilememişti. Normalde bu sorunlardan bir tanesi bile yorganın altına saklanıp uzunca bir süre de çıkmamam için yeterdi. Ama kader, öyle küçük bir namussuzdu ki dertleri tek tek vereceğine hepsini bir seferde yıkıvermişti kucağıma. Tabi bir de bu kadar problemle nasıl baş edeceğim sorusu vardı. Adeta bir şeyler dün akşam gelmiş ve göğsüme çöreklenmişti. Sonuçta da sabahlara kadar iki bin devir çamaşır makinesi gibi yatağımda dönüp durmuştum.

Zaten hayat yeterince zordu, bir de başıma bunlar çıkmıştı. Hayır bunların çıktığı da yetmemişti tüm bu deliliklerle uykusuz mücadele etmek zorunda kalıyordum. Zaten mücadelelerim de hep boşunaydı, hiçbir sorumun cevabını bulamıyordum. Muhatapların sorsam bir şeyin değişmeyeceğine de adım kadar emindim.

Arafta gibiydim, sıkışıp kalmıştım. 

Tüm gece sürdürdüğüm bu kavgadan, güneş yeni günü çoktan aydınlatmaya başlayınca pes ederek çekildim. 

Başucumda duran telefonuma uzandım. Saat 07:26'yı gösteriyordu. En son bu saatte uyandığımda üniversitedeydim sanırım. Telefonu kenara bırakıp sinirle yüzümü ovuşturdum. Gözlerim batıyordu uykusuzluktan. Ama kendimi ne kadar zorlarsam zorlayayım uyku benim için mümkün değildi artık. Bir kez uyanınca bir daha uyumazdım gündüz vakti. O yüzden yataktan kalktım.

Madem sabahın kör saatinde ayaktaydım bir işe yarayım istedim. Mesela dün başına bir ton bela açtığım kuyruklu yalanlar prensine kahvaltı hazırlayabilirim diye düşündüm. Zaten benim yüzümden rahatı bozulmuştu. Söylediği yalanları göz ardı edip bugüne kadar benim için yaptığı her şey için küçük de olsa bir jest yapmak istedim ona. Ama planımı uygulamaya koymak istiyorsam hızlı hareket etmem gerekiyordu. Çünkü Kaya'nın normalde saat kaçta uyandığını bilmiyordum.

7. Evde Yangın VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin