︵‿︵‿︵༺✭༻︵‿︵‿︵Rehber Armen'e kahve, bana ise koca bir bardakta sıcak çikolata getirdi. Ben şaşkınca elimdeki bardağa bakıyorken Rehber bana gülümseyip göz kırptı. "Dinçer söylemişti."
Dinçer... Onu tam unutmuşken gözleri yeniden zihnime hücum etti. Ne olacağını bilmiyordum, implant takılacağı düşüncesi beni dehşete düşürüyordu. "Ne zaman ameliyattan çıkar, Armen?"
Saatine baktı ve ayaklandı. "Çıkmıştır."
Rehber'in telefonu çaldığında birkaç saniye bize baktı, ardından eliyle oturmamızı işaret edip aramayı cevaplandırdı. İkimiz yerimize otururken bir çocuğun sesini duydum. "Dayı, dayı! Dinçer nerede?" Direnç'in sesini duyduğum gibi sırtımı dikleştirerek telefona yaklaştım. Görüntülü aramayı çözmüş, yine bir yerde saklanarak bizimle konuşuyordu.
"Dinçer yukarıda uyuyor Dayıcığım. Ben geldiğimde de uyuyordu, uyandırmak istemedim." Rehber'in cevabı Direnç'in mızmızlanmasına sebep olduğunda Rehber ekranı bana çevirdi. "Ama bak yanımda kim var?"
Direnç bağırdı. "Piyade!" Gülümseyişini gördüğünde içim ısındı. "Ne haber?!"
Cevap vermek için telefonuma hızlıca yazdım. "İyiyim, sen nasılsın?"
Kaşları düzensizce çatılırken gözleri elimdeki telefona kaydı. "Sesin neden Star Wars'taki robotlar gibi...?"
Rehber ile göz göze geldik. İç çektim ve üzüntümü tebessümümle bastırarak yeniden yazdım. "Şu anda konuşamıyorum çünkü dayın ile bir yarışa girdik, ama dayın akılsız davrandığı için bu şekilde seninle yazarak konuşabilirim! Ben kazanırsam istediğim bir şeyi yapacak."
Direnç şaşkınca robotu dinledi. "Ne güzel oyunmuş! Ben de oynamak istiyorum ama, neyse dur sonra oynayalım şimdi sana başka bir şey göstereceğim." Ayağa kalkıp bir yere doğru koştu. İyi ki bu konuya fazla takılmamış, dikkatini çabucak dağıtacak bir şey bulmuştu. "Normalde Dinçer'e gösterecektim ama o uyanınca sen ona anlatırsın, tamam mı?" Ekranı bir yere çevirdi ama duvarı gösteriyordu. "Bak!"
Rehber'e ekranı gösterdiğimde elimle işaret yaptım. "Telefonu aşağıya çevir Dayıcığım." dedi Rehber, benim yerime.
"He, tamam." Ekranı aşağıya eğdiğinde tuvalin üzerine karman çorman boyalar atılmış tuhaf bir eser gördüm. "Nasıl? Ben yaptım!" dedi Direnç heyecanla.
Resmini incelerken kıkırdadım. "Soysalların biri bile mi resim çizmeyi bilmez ya?" Rehber söylediğim şeye gülerken gözlerim Armen ile kesişti. Aşırı soğuk bir ifadeyle gözünü ayırmadan bana bakıyordu. "Güzel olmuş Direnç. Biraz daha zorlarsan resim konusunda Dinçer'i geçeceksin." Direnç de söylediğime gülerken sıcak çikolatamdan bir yudum aldım ve ayağa kalkmadan önce yazıyı yazdım. "Ha... Seni biriyle tanıştıracağım." Direnç merakla kameraya bakarken telefonu Armen'e çevirdim.
"Bu kim?" dedi Direnç çatık kaşlarla.
Armen eliyle kamerayı ittirdi ve görmezden geldi. "Çek şu kamerayı."
Kamerayı sıkıca tutup iyice yüzüne sokmaya devam ettim. "Dinçer'i senden ve benden daha iyi tanıyan biri." Direnç iyice kameraya baktı, duyduklarından hoşlanmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİBİRYA EKSPRESİ
ActionSeren Bademci belirli sebeplerden kaçmak için Rusya'da bulunan Sibirya Ekspresi'ne katılır. Yolculuk esnasında yalnız başına seyahat edeceği için iki kişilik bir oda kiralamıştır. Bahsedilen Ekspres altı gün sürecektir ancak Seren, seyahatinin ilk d...