BÖLÜM 45 "KAAN BALSOY"

11 0 0
                                    







Birimiz için şarkı bitecek,
Fakat her ikimizde dans etmeyi bırakacağız..






Kötü bir kabus gördükten sonra, kan ter içinde uyandım. Alnımdaki teri kolumla silip saçlarımı geriye attım. Sabah olmuştu. Saate bakmak için telefonu elime aldığımda önce saate sonra da altındaki bildirime kaydı gözüm. Atan kişiyi gördüğümde gözlerim sonuna kadar açılırken, yüzümde kocaman bir gülümseme belirdi. Gördüğüm kabusu çoktan unutmuştum bile.




SEVDİĞİMM♥️

İnsan işte. Tutarsız oluyor. Hele bir de o insan Yamaç olunca..
Eğer bir insan başka bir insanla bir yola girdiyse o yol bitirilir. Yarı yolda bırakılmaz.
Bir şeyi yarım bırakmayı sevmiyorum.
Hele o yol böyle güzel bir sonuca varacaksa.
Benim canım sıkkın senin yaşadığın probleme bile odaklanamıyorum.
Bir sorunun var, ben ise sana yardımcı olmuyorum. Üstüne bir de köstek oluyorum. Neden ?
Çünkü canım sıkkın.
Çünkü sana kızgınlığımdan sana yardımcı olamıyorum.
Bak Yağmur bana öyle olmanı istiyorum ki sanki 40 yıllık karımmışsın gibi. Beni tanı bil. Ben ne tutarsız ne de olgun olmayan biriyim. Söz konusu sen olunca dengem şaşıyor bazen. İstemsiz değişiyorum..
Benim sana tek diyeceğim var.
Ya adam gibi savaşalım. Kimseyi haklı çıkarmayalım.
Ya da yolun sonu için hiç hayal bile kurmayalım.
Kimse de ne umutlansın ne de hayal kırıklığı yaşasın.
Senden istediğim sadece bu yaşadığımız olayla ilgili değil. Hayatın her anında benim sevgilim gibi değil de eşimmişsin gibi davranman. Ben seni bana aitmişsin, benimmişsin gibi sanıyorum. Belki yanılıyorum ama öyle hissediyorum. Bende sanki sana aitim, kalbim, ruhum, her şeyim sana ait.. Sen benim her şeyimsin..

Diyeceğim bu kadar.
Yüzünde hafif bir tebessüme sebep olduysam, ne mutlu bana..

Günaydın 😊





Yüzümde hafif değil, yoğun bir tebessüm ve mutlulukla telefonu yatağa atıp bende uzandım ve saçma sapan gerinme hareketleri yapmaya başladım. Mutluluktan saçmalıyordum..



Hemen kalkıp hazırlandım okul için. Üniformamın üzerine siyah v yaka bir triko giyip saçlarımı düz bir şekilde serbest bıraktım. Yüzümede birkaç rötuş yaptıktan sonra artık hazırdım. Bir mesajı ile beni hayata geri döndürmüştü. Üzerimdeki etkisi beni korkutuyordu artık. Hayat sevincimi bir an da yok edebileceği gibi tek bir anda da yeniden kazanmamı sağlayabiliyordu. Bir çeşit mucize gibiydi benim için..




Sınıfta melisin sırasında masa kısmına yarım bir şekilde oturmuş onunla koyu bir sohbete girmiştim. Birkaç sıra arkada yamaç oturmuştu ve o da Tibet ile sessiz bir sohbet içindeydi. Yani konuşmuyorlardı sadece oturuyorlardı. Damla, Dilara ve diğer sınıf üyeleride buradaydı. Herkes kendi halinde takılıyor dersin başlamasını bekliyordu. Arada yamaça kaçamak bakışlar atıyordum. Ama o buna gerek duymuyordu. Direk bana bakıyor gözünü bile kırpmıyordu.



"Sakın açmadan bir haber yok değil mi?" diye soran Melise gülerek "Oldu canım. Sana haber vereyimde, aleyhimde kullan. Haber olsa bile söyler miyim kızım ben sana?" dedim. En son beni herkese her şeyi anlatmakla tehdit ediyordu hanımefendi.


Koluma vurup "Bak beni sinirlendirme yağmur! O gün gergindim sadece biraz. Sana bir şey olacak diye çok korktum." diyip aklına yeni gelen bir düşünceyle ekledi. "Hem sen bana anlatmadan duramazsın ki.."

"Ha şunu bileydin güzel kızım." diyerek burnunu makasa aldım melisin. Ben burnunu sıkarken o kurtulmak için debeleniyordu. Bu haline gülmeden edemedim. Doğru dedi oni! Ben ona anlatmadan duramazdım.


SAKIN AÇMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin