Full Moon Night

27

Merhaba

Nasılsınız?

İyi okumalar hepinize

¤¤¤¤

Kalbim ağzımdan atıyordu. Taehyung hâlâ alttan bana gülümseyerek bakıp cevap bekliyordu. Dilim tutulmuş gibiydi. Ağzımı açıp ona bağırarak evet diyecek gücü kendimde bulamıyordum. Öyle ki dizlerim titremeye başlamış ve gözlerimden birer birer yaşlar dökülmeye başlamıştı.

Gözlerine bakmaya devam edeceğim sırada beni yanlış anlayacağı düşüncesi içimi tedirgin ettiğinde başımı hızla olumlu anlamda yüzümde oluşan büyük gülümsemr ile salladım.

Taehyung'un anında gözleri ışıldadığında elini bana uzatmıştı. Sol elimi avucuna bıraktım ve diğer elimin tersi ile hızla gözyaşlarımı sildim. Makyajım kesinlikle akmıştı.

Kutudan çıkardığı yüzüğü parmağımı öptükten sonra yavaşça taktı. Kalbim o an delirmiş gibiydi. Bende öyle.

Elimi son kez öptükten sonra ayağı kalktı, yüzümü avuçladı ve gözlerimden başlayarak yüzümün her yerine öpücükler kondurdu. Kırmızı yanaklarım, ıslak; parladığına, kızardığına emin olduğum gözlerime son kez baktı. Bakışları dudaklarıma indi. Dilini ıslatıp yutkunurken bende bakışlarımı dolgun dudaklarından çekmedim.

Ve sonra Taehyung birbirimizden ilk kez gözlerimizi alamadığımız, birbirimizi ilk kez hissettiğimiz, tanışmamızın asıl sebebi olan bu yerde dudaklarıma kapandı.

---------

"Ne! Jiwon yine oraya mı gelmiş?" Âdeta bağırdım sesimle karışık hattaki jimin kendine küfür etmeye başlamıştı. "Evet ama sen sakin ol önce."  Gözlerimi sıkıca yumup derin nefes aldım. Bu beta'nın derdi neydi böyle. Hem Taehyung evde bile değildi. "Ben sakinim zaten Jimin!" Karış hattan sıkıntılı bir nefes duydum. "Evet biliyorum öylesin."  Öyle olmadığımı oda bende biliyorduk. Odamın içinde volta atıyordum resmen daha fazla böyle durmazdım. "Oraya geliyorum."

Son söylediğimden sonra bir şey demesine izin vermeden telefonu kapatıp yatağıma attım ve dolabıma yöneldim. Buraya nasıl mı gelmiştik. Hemen anlatıyorum.

Taehyun'un evlenme teklifinde birkaç gün sonra Bay ve Bayan Kim gelince ailecek bir yemek ayarlamış, ailelerimiz ile konuşmuştuk. Taehyung bir anda yemeğin ortasında Jungkook ile evlenmeye karar verdik diyince herkes şok olmuştu. Benimle birlikte. Hatta yediğim yemek boğazımda kalınca Taehyung başta olmak üzere herkes panik olmuştu. Jimin çok şaşırmamıştı çünkü ben ona anlatmıştım. Ortalık durulunca onlarda uzun süredir yaşadığımız zorlukların bilinci ile bizim adımıza sevindiklerini söylemişlerdi.

O günden sonra nikah için tarihi ayarlamıştık. 1 ay sonra için aldığımız tarihî herkes için uygundu. Taehyung hariç. Ona kalsa 1 hafta içinde evlenecektik. Sürekli daha erkene almamız için konuşuyordu ama kimse onu umursamıyordu. Çok tatlıydı.

Dolabımdan çıkardığım beyaz tişört ve siyah kot pantolonu hemen üzerime geçirip çoraplarımı giymemin ardından aşağıya indim. Direkt salonda televizyon izleyen annemin önünde durdum. "Anne?" Bakışları önünü kestiğim için bana döndü ve beni dinlediğine dair bir ses çıkardı. "Jiyoo teyzeye göndereceğin bir şey yok mu?" Kaşları çatılfı. "Nasıl bir şey?" Yerimde duramıyordum. "Ya her seferinde bana bir şey verip götürmemi istiyorsun ya... Yok mu bu defa bir şeyler?" Anladığı için çatık kaşları anında havalandı. "Biraz kimchi ayırmıştım onlara. Onu götür."

Başımı hızla sallayıp mutfağa giden annemin peşinde gittim.  Cam ve içinde kimchi olan kabı bez çantaya koyup bana uzattı. Çantayı aldığım gibi ayakkabılarımı giyip evden çıktım.