Komutan mı? /Yarı Texting

104

Demir sırıtırken elindekini alıp yerine koydum.

"Ya senin burda ne işin var"

"Müstakbel karıma geldim sorun mu var yavrum" Yanaklarımın yandığını hissedebiliyorum.

"Ben başka şeylere bakayım sizde konuşun öpüşün" Diyerek araya girdi Dilara. Sesindeki imayı anlayabiliyordum.

"Aleynam" Ellerini belime koydu. Ben  utancımdan yerin dibine girmiştim.

"Hmm"

"Öpeyim mi"

"Hayır öpme" Yüzüme yaklaştığında elimi yüzüne koyarak uzaklaştırdım. Ama hala elleri belimdeydi.

"Birşey mi oldu birşey mi yaptım güzelim" Omuzlarımı silktim.

"Komutanım" Arkadan Oğuz'un seslenmesi yle dikkat oraya kaydı.

"Noldu lan" Diyerek yükseldi Demir.

"Benim işim bitti sizi dışarıda bekleyeyim mi?"

"Tamam"

"Aaa yenge naber" Yeni fark etmişti galiba. Tabi kocaman adamın önünde arkadan görünmüyoruz.

"İyi sen"

"Allah'a şükürler olsun iyiyiz"

"Oğuz" Dedi dişlerini sıkarak Demir. Ürkek şekilde cevap verdi Oğuz.

"Efendim komutanım"

"Eğer şimdi toz olmazsan hiç iyi olmayacaksın"

Oğuz'un mağazadan çıkmasıyla Demir bana döndü.

"Nerde kalmıştık güzellik" Bir kere daha yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

"Yaklaşma" Diyerek yüzümü geri çektim. Ellerini belimde daha sert tutup kendine yaplaştırdı. Sıcak nefesi yüzüme çarparken vücudumun titrediğini hissettim.

"Toplum içinde hiç etik davranmıyorsun sevgilim"

"Hmm öyle mi" Gözlerim hala gözlerin deydi. Belimdeki elleriyle beni arkaya yürüttü. Boş kabine girip kapıyı kitledi. Beni aynaya yaslayıp vücutlar ımızı birleştirdi.

"Napıyorsun Demir-" Dudaklarımda hissettiğim dudaklarıyla hiç düşünmeden karşılık verdim. Belimde olan elleri belimi okşayıp sıkmaya başladı. Ellerim boynundaki küçük saçlarına gitti. Geri çekildim. Geri çekilmemeli boynumu öpmeye başladı.

"Demir"

"Hmm"

"Yapmamalısın" Bir eli belimden kalçama kaydı.

"Neyi" Aklım hala ellerinde ve boynumdaki öpücüklerindeydi.

"Dokunuşlarını yapmamalısın" Boynumu hafif ısırdığında yüzünü boynumdan çekip yüzünü yüzüme sabitleri. Gözlerindeki yoğun duyguyu hissetmiştim.

"Doyamıyorum" Kıkırdadım. Ellerim göğüslerine gitti. Gözleri dudaklarıma ardından gözlerime gitti.

"Kaşınma"

"Kaşısana" Diyerek yanıtladım onu. Bir elim kasıklarına giderden kalçamdaki elini kasıklarına giden elimin üzerine kaydı.

"Daha fazla aşağı indirirsen burda seni beceririm güzel bebeğim" Yüzümdeki sırıtışla elinin altındaki ve kasıklarındaki elimi hafifçe oynattım. Gözlerini kapatıp kafasını geriye attı.

"Çok fazla ileriye gitme güzelim"

"O zaman çekil üzerimden Demir" Elimi kaldırıp kafamın üzerine sabitledi ardından dudaklarını dudaklarımla birleştirdi. Sert ve güzel öpüşünden sonra geri çekildi. Ardından geri çekilip beni baştan aşağı süzdü.

"Bence bordo yakışır alayım bari" Diyerek çıktı kabinden. Üstümdeki şaşkınlığı atıp bende çıktım. Demiri kasada gördüğümde yanına gittim. Dilara hala yoktu. Nerdeydi bu kız.

"Alma"

"Aldım bile" Dedi elindeki paketi gösterip göz kırparak. Mağazadan çıkarken bende arkadından gittim. Mağaza nın önünde durduk.

"Hem sen benim bedenimi nereden bileceksin" Elini belime koyup konuştu. Ardından sırıttı.

"Nereden mi? Bizzat gördüm ve dokundum ya oradan biliyorum"

"Şöyle şeyleri dışarıdayken söyleme"

"Aleyna" Arkamdan seslenen Dilaraya döndüm. Elinde birden fazla poşet vardı.

"Efendim"

"Siz konuşun ben seni kafetaryada bekliyorum"

"Tamam" Dilaranın gitmesiyle Demire döndüm.

"Hadi sende git çocuğu bekletme bende Dilaranın yanına gideceğim"

"Şimdi Oğuz önemli değil yavrum"

"Ya sen gitsene"

"Nedenmiş"

"Gezeceğim"

"Hmm tamam daha fazla şey yapmayayım bari" Dudaklarını yanağıma ardından şakağıma dokundurdu. Sonrada dudakladını kulağıma sürttü. Geri çekildiğinde konuştum.

"Çok kötü çocuksun"

"Sende çok inatçı bir kız çocuğusun"

"Siktir git nerem inatçı benim"

"Onu sonra anlatırım"

Konuşmamızı bitirmiş Demir Oğuz'un yanına bende Dilaranın yanına gittim.

"Eve gidelim mi"

"Hesabı ödeyelim" Diyerek karşılık verdim.

"Sen ciddi olamazsın Aleyna" Yalandan şaşırmış numarası yaptı. Gözlerimi devirerek konuştum.

"Dalga geçme lan cücük"

"Ama sende çok sıkıcısın"

Hesabı ödeyip eve gitmek için arabaya bindik.