ღ 2 ღ

1.2K 85 28
                                    



   Bıkkınlıkla derin bir nefes verip arkamı döndüm ve gözlerimi kıstım. "Peşimi bırak artık Black." Sirius yapmacık bir gülümseme ile bana baktı ve hafifçe bana doğru eğildi. "Iı-ı. Olmaz. Öğrendiğin bilgiyi kimseye anlatmadığından emin olmam gerek." Sinirle ellerimi sıkıp ayağımla yere vurdum. "Kimseye söylemeyeceğime dair yemin ettim! Ne yaptığınız umurumda değil. Ama peşimde dolaşmaya devam edersen Dumbledore sırrınızı öğrenir!"

   Bana biraz daha yaklaştığında nefesimi tuttum ve kızarmamaya çalıştım. Neden bu kadar yakınıma geliyordu ki? Kalbim hızlanırken yutkunup gözlerine baktım. "Söyleyemezsin. Söylemeye yeltendiğin an ... seni öperim." Gözlerim şaşkınlıkla büyürken Sirius çarpık bir gülümseme ile elimdeki kitapları aldı ve yürümeye başladı. "Çabuk ol Meadowes. Derse geç kalmak istemezsin." Yanımızdan geçenler bize gülerken sinirle yumruğumu sıktım ve dudağı ısırıp Sirius'u takip ettim. Sinir bozucu Black!

   Sirius'un çoktan sınıfa gittiğini fark ettiğimde adımlarımı yavaşlattım. Uzun ve ince bacakları ile o hızlı yürüyebilirdi fakat ben onun kadar şanslı değildim. Aniden birinin omzuma çarpması ile savruldum ve yere düştüm. Duyduğum kahkahalardan kim olduklarını anlamış olsam da başımı kaldırıp onlara baktım. Bellatrix, Narcissa, Lucius, Rodolphus, Rabastan ve Angelica. "Bakın burada kim varmış? Küçük bir... bulanık!" Narcissa soğuk gözlerini üzerimden çekip benle dalga geçen kardeşine baktı. "Bella." Bellatrix onu umursamadan eline asasını alıp bana doğrulttu. Geriye çekilmeye çalıştım ama arkamdaki sütun bunu engelliyordu.

   "Ovv! Minik bulanık korktu mu yoksa? Sadece eğleniyorduk." Arkalardan gelen sesle rahatlayıp derin bir nefes verdim. "Eğleniyor olmanız için karşındaki kişinin de bundan zevk alması gerekir Black." Bellatrix gözlerini devirip arkasını döndü ve Remus'a baktı. "Bunu aklımda tutarım Lupin." Remus ona sert bir bakış atıp hızlı adımlarla yanıma geldi ve elini bana uzattı. "Gel Dorcas. Hadi." Kendimi koruyamamış olmanın verdiği utançla kızarırken elini tutup ayağa kalktım. "Bir Lupin ve bir bulanık... Ne güzel bir çift!" Herkes kıkırdarken Remus elimi bırakmadan yürümeye başladı. "Onları dinleme bile." Dolan gözlerimi ağlamamak için kırpmamaya çalışarak Remus'un beni sürüklemesine izin verdim. Tüm koridor şovu izlemişti ve rezil olmuştum. Bulanık lafı aklıma geldikçe boğazım düğümleniyordu. Sınıfın önünde elinde kitaplarımla bize bakan Sirius'tan sertçe kitaplarımı aldım ve içeri girdim. Remus'a teşekkür edecek halim bile yoktu. Berbat hissediyordum.

   "Dorcas!" Koşarak yanıma gelen Marlene'i görünce aniden kendimi tutamayıp hıçkırarak ağlamaya başladım. "Ah Dorcas. Ağlama. Lütfen." Başımı Marlene'nin omzuna gömdüm. O benim saçlarımı okşarken ağlamamı durdurmam mümkün değildi. "Ba-Bana bulanık... Bulanık dedi." Yavaş yavaş sakinleştiğimde başımı kaldırdım. Lily de dolu gözleriyle bana bakıyordu. Gülümsemeye çalıştığım sırada dışarıda kopan gürültüyle şaşkınca kapıya doğru baktım. Herkes gibi bizde oraya doğru gittiğimizde gördüğüm şeyle bağırmamak için ellerimle ağzımı kapatmak zorunda kalmıştım.

   Çapulcular Luciuslar ile kavga ediyorlardı. Profesör Flitwick ise kısa boyuyla onları ayırmaya çalışıyor ama pek başarılı olamıyordu. Sonunda asasını bulabilmiş olacak ki hızla büyü yapıp onları durdurdu. "Kavga eden öğrenciler! Derhal benimle müdürün odasına geliyorsunuz!" İki taraf birbirine ters ters baksa da Profesör'ü takip etmeye başladılar. Benim şaşırdığım şey elbette Çapulcuların kavga etmiş olması değildi. Şaşırdığım şey arada birbiriyle de kavga etmiş olan Remus ve Sirius'tu. Giderlerken bile birbirlerinden uzakta yürüyor ve ters bakışlar atıyorlardı. "Ne oldu biraz önce?" Marlene gülmeye başlayınca ona baktım. "Bugünün tarihini not edin. İki çapulcu kavga etti!" Başımı iki yana sınıfa girdim. Bana öfkeli bakışlar atan Bellatrix Black'i görmemiş gibi yapmak işime geliyordu.

D O R C A SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin