Bölüm 6

16.9K 1.4K 126
                                    

Bir saate yakın, masadaki tüm dosyalar üzerinde çalıştılar. Ekibinin titiz bir çalışma şekli vardı. Hatta o kadar ki her dosyada evrakların sırası bile aynıydı. Olay, zanlılar, deliller, her dosyada aynı sıra ile gidiyordu. Bu da okurken çok büyük kolaylık sağlıyordu. En sonda da ekibin neler yaptığı ve neler yapacağı, nereden hangi sonucun beklendiği gibi notlar yer alıyordu. Dosyaya girmiş olan evraklar listeden silinmişti. Tüm bu çalışma süresince rahatsız olduğu tek şey Fevzi Baş komiserin içtiği sigara olmuştu. Havanın sıcak olmasından istifade camı açmış ve böylece dumandan duyduğu rahatsızlığı biraz telafi etmişti. Yeni de kokusu bile berbat geliyordu.

En sona kalan dosyayı önüne çeken Fevzi Bey, kapısına doğru bir göz attı. Kapalı olduğundan emin olduktan sonra Hakan'a döndü.

"Şimdi, sadece sana söyleyeceğim ve senin de sadece görevini devrederken yerine gelene aktaracağın bir sırrı paylaşacağım."

Hakan duyduklarını şaşkınlıkla karşılamıştı. Şaka yaptığını sanmış ama ciddi ifadesini görünce merak etmişti.

"Sizi dinliyorum."

"Bizim bölümün başarısının ardında yatan sırrı öğreneceksin. Bu duyduklarını garip karşılayacağından eminim. Tıpkı ilk duyduğumda benim yaptığım gibi. Ama sonra söylediğim her şeyin çok doğru olduğunu anlayacak ve birazdan aklından geçecek düşüncelerden utanacaksın. Neyse ki o utancı da tek başına yaşayacağın için sorun yok."

Hakan, artık kesin bir şakanın kurbanı olduğunu düşünüyordu. Baş komiserin sözleri çok tuhaftı.

"Sil şimdi o şaşkın ifadeyi ve kulağını aç. Biri var... O sadece seni arayacak. Sadece sana konuşacak. Asla para almayacak. Asla da deşifre olmayacak. Kesinlikle adını herhangi bir olayda telaffuz bile etmeyeceksin."

"Kim bu önemli muhbir?"

"Evet, bir nevi muhbir ama bizim her zaman çalıştıklarımıza benzemez. "

"Farkı ne?"

"Fal bakar!"

Hakan, kahkahasını engelleyememişti.

O binaya girdiğinden beri son derece ciddi bir yüzle hareket eden adam gitmiş yerine bir anda kahkaha atan adam gelmişti. Gözleri o an eladan yeşile dönmüştü. İlk kez yüzünde insani bir iki çizgi oluşmuştu. Fevzi, yeni baş komiserin işinin başında sert ama hayatın içinde keyifli biri olduğunu anlayıp mutlu olmuştu. Zaten zor olan iş, asık suratla çekilecek gibi değildi.

Hakan, kendisine bakan Fevzi Baş komiserin ciddi yüzünü görünce kahkahasının izlerini yok etmeye çalıştı.

"Fal mı bakıyor?" Konuşurken bile sesinde gülmenin izleri vardı. Gözlerinin etrafındaki küçük çizgiler hala gözüküyordu...

"Bana bak, emekli olmasam, sırf benim lafıma bu kadar güldün diye, seninle uğraşırdım. Ama dua et ki, ilk duyduğumda ben de aynı tepkiyi vermiştim."

"Siz ciddi misiniz?" Hakan, toparlanmaya çalışarak yüzündeki gülümsemenin izlerini yok etti. Asayişin peşine düştüğü falcılardan biri cinayet masası için çalışıyordu. Sahtekâr olduğundan adı gibi emindi. Hatta üfürükçülük de yaptığından emindi. Kim bilir nasıl edindiği bilgileri polise aktarıyordu. Para almıyor olması başka şey almadığı anlamına gelmiyordu ki! Demek ki işini yaparken rahat bırakılmak için muhbirlik yapıyor, falcılığa da devam ediyordu. Polislerin ona dokunmamasını da cinayet masası ekipleri sağlıyordu... İçinden sunturlu bir küfür savurdu. Daha dakka bir gol bir, uğraşacak bir şey çıkmıştı...

Hakan, bu işe de el atma kararını verdi. Kendisinin görev yaptığı bir yerde illegal yöntemlerle asla çalışılmayacaktı...

O falcıyı da en kısa sürede tutuklatacaktı...

KAHVE FALIMDA CİNAYET VAR!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin