Karan;
"Şu an ne kadar mutlu olduğumu anlatamam güzelim."dediYüzümü elleri arasına alıp öptü. Onun bu kadar sevineceğini hiç düşünememiştim.
"Ama babam ile görüşmem ve konuşmam gerekecek."
Karan;
"Bunları dert etme ne zaman istersen gidip konuşabiliriz." Dedi"Tamm" dedim ve eve geri döndük geldiğimiz de kapıda Etem Soyukan'ın adamları vardı. Karan'a baktım. Ne oluyor anlamında bana bakıp "sakın arabadan inme ve ben inince kapıları kilitle " dedi.
Başımı sallayıp dediğini onayladım. Bir yandanda çok korkuyordum. Karan arabadan indi ve ben onun dediği gibi kapıları kilitleyip beklemeye başladım.
Karan'ı izlemeye başladım ne dediğini duymasamda öfkeli ve sinirli olduğunu hal ve hareketlerinden anlaya biliyordum.
Adamlardan biri Etem Soyukan'ın sağ kolu olan Cemil'di. Karan ile o konuşuyordu.
Karan Cemil ile konuştukça ellerini sıkıyordu. Adam artık en son ne söylediyse yumruğu adamın suratının ortasına geçirdi Karan.
Cemil Karan'a yöneldiğinde arabadan inip yanına gittim. Karan bana dönüp:
"Niye indin arabadan Vera." Demeye kalmadan adam Karan'a yumruğu geçirdi.. ben bir anda bağırıp:
"Bırakın yapmayın." Demeye başladım
Karan'ın adamları da gelmişti. Hepsi silahları çekip adama doğrultular. Karan adamlara durması için eliyle işaret etti.
Karan:
"Git o sahibine söyle bu dediği asla olmayacak. Yoksa babam demem kurşuna dizerim."dedi"Karan ne oluyor ne oldu yine."dedim
Karan:
"Senlik bir durum yok güzelim."dedi ve Cevat'a bakıp. "Cevat Vera'yı içeriye götür."dedi.Cevat bana doğru geldiğinde durmasını söyledim daha sonra Karan'a dönüp;
"Hayır gitmiyorum. Ne oluyo baban yine ne istiyor sıkıntı ben miyim yine.?" Dedim
Tam Karan benimle konuşacakken Cemil araya girdi.
"Sevgilin senden akıllı Karan. Hemen anladı ne olduğunu da bi sen anlayamadın." Dedi
Karan öfkeyle bir anda adama doğru yöneldi ve boğazına sarıldı.
Karan:
"Bana bak benim sabrımı taşırma seni burada gebertirim. Şimdi defol git o patronun olacak adama söyle bu söylediği şey asla olmayacak anladın mı? Ha yok anlamıyorsa bizde anladığı dilden konuşmaya geliriz." DediAdam o sırada nefessiz kalınca Karan adamı bıraktı. Bıraktığı gibide adam boğazını tutup derin derin nefes almaya çalıştı. Biraz daha sıksa adamı neredeyse öldürecekti. O derece öfkesi gözlerinden belli oluyordu.
Adam Karan'ın ciddiyetini anlayınca adamlarına başıyla işaret etti ve araçlarına binip defolup gittiler.
Bende Karan'a yaklaştım ne olduğunu tekrar soracaktım lakin o sıra Karan'ın kaşının patladığını fark etmiştim. Elimi kaşlarına götürdüm yarasının bir pansumana ihtiyacı vardı.
"İçeri girelim kaşın patlamış pansuman yapmamız lazım ."dedim
Koluna girmiştim Karan'ın. Eve doğru yürürken tekrar sordum adamların neden geldiğini.
Karan;
"Şimdi değil güzelim.""Şimdilik bir şey sormayacağım ama bu durumu bana anlatacaksın. O adam ne demek istedi hepsini bir bir anlatmanı istiyorum."

YOU ARE READING
Babamın Borcu (düzenleniyor)
Teen Fiction"Oo küçük hanım," dedi dudaklarında alaycı bir gülümsemeyle, "iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Kim olduğunuzu ve ne istediğinizi bilmiyorum ama derhal anlatın!" diye çıkıştım. "Sakin ol küçük kız." "Kim olduğunuzu söyledim!" diye bağırdım bu kez, se...