33.BÖLÜM o adam?

50 10 7
                                    

Tekrar arabaya binip bir lokantaya gittik. Siparişlerimizi verdiğimizde çapraz masada duran adam dikkatimi çekmişti. Dikkatli bir şekilde baktığımda o adam olduğunu farkettim. Korktum ve hemen Ahmet'in ellerini sıkı sıkı tuttum. Ahmet ne olduğunu anlamak için önce bana sonra baktığım yere doğru baktı ve bana yaklaştı.

"O adam mı?"
"E-E-Evet, korkuyorum, gidelim Ahmet nolur gidelim yalvarırım gidelim"

Ahmet bir kaç saniye adama dikkatlice baktı sonra elimi tuttu ve siparişi iptal edip beni arabaya bindirdi. Gözlerindeki öfkeyi saklamaya çalışsada fazlasıyla belli oluyordu.

"Sen burda beni bekle bebeğim ben siparişleri paket yapıp alayım"
"Ahmet"
"Efendim"
"Birşey yapmayacaksın değil mi adama?"
"Hayır bebeğim asla, sakın korkma ufaklık hemen döneceğim"
"Peki"

Gittiğinde gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Yavaş yavaş adamın dokunduğu her yer sızlamaya başladı, canımı yakıyordu ve nasıl kurtulacaktım bilmiyordum. Ahmet döndüğünde gözündeki öfke yok olmuştu ve bana kocama gülümseyip arabaya bindi. Titreyen ellerimi sıkıca tutup defalarca öptü.

"Sakin ol birtanem geçti herşey kimse sana dokunamayacak"
"A-Ahmet"
"Efendim birtanem"
"Canım acıyor"

Kaşları çatıldı ve titreyen ellerimi daha sıkı tuttu. Tek eli ile benim iki elimi tutabiliyordu, diğer eli ile arabayı sürmeye başlamıştı.

"Nereye gidiyrouz?"
"Eve birtanem"
"Otele gitmeyecek miydik?"
"Vazgeçtim birtanem ev tuttum eve gidelim"
"Peki o zaman"

Bütün yol dikiz aynasından ara ara bana bakıyordu. Vardığımızda hemen beni eve götürdü ve koltuğa oturttu .

"Sen burda bekle benim karakola uğrayıp gelmem lazım"
"A-Ama--"
"Korkma birtanem kapının önünde askerler olacak"
"Ahmet gitme"
"Gitmem lazım birtanem ama hızlı döneceğim söz"
"P-Peki"

Ahmet gittiğinde boş boş etrafa bakındım. Televizyonu açıp rastgele bir kanalda rastgele bir diziyi izlemeye başladım. Diziyi izlerken uyuyakalmışım.....

*Bir süre sonracık

Uyandığımda Ahmet eve dönmüştü.

"Hoş geldin Ahmet"
"Hoş bulduk birtanem"

Burnum kanamaya başladığına Ahmet endişe dolu gözlerle bana baktı.

"İyi misin!?"
"A-Ahmet k-kan, b-ben kandan K-Korkuyorum"

Ahmet hemen burnumu sildi ve daha fazla kan gelmemesi için burnuma pamuk koydu. Beni kucakladığı gibi hastaneye götürdü.  Doktorlar beni muayne etti ve bir kaç ilaç verdi. Ahmet ile de birşeyler konuştular ve sonra gitmemize izin verdiler. Odalardan birine gözüm takıldı. O adam vardı içeride ve yüzü gözü morarmış baygın bir haldeydi. Arkamızdaki doktora sordum.

"O-O adamın neyi var?"
"Girdiği bir kavgada sert darbeler aldığı için komaya girdi, durumu baya kritik her an ölebilir"

Hastaneden çıktığımızda Ahmet'in gözlerine baktım.

"Niye öyle bakıyorsun?"
"Sen yaptın değil mi?"
"Neyi?" Arabaya doğru yürüdü.
"Neyi olacak o adamı sen bu hale getirdin değil mi?"
"Evet" dedi sakin bir sesle ve arabaya bindiğimizde gözlerime baktı.
"Sana zarar verebilecek herhangi bir şeyi ortadan kaldırmak benim için şeref"
"Naptın adama?"
"Birazcık şiddet, birazcık elektrik, birazcık işkence falan"
"Birazcık?"
"Evet"
"Ahmet sen deli misin? Senin yaptığını öğrenirlerse ve adam ölürse ceza alırsın, belkide benim yüzümden mesleğinden olursun"
"Birdaha"
Dedi ve dudaklarıma yaklaştı.
"Asla 'benim yüzümden' kelimesini kullanma. Hiçbirşey senin yüzünden değil sen bunları yapmamı istemedim ben kendi irademle yaptım. 2. Evet deliyim, sana deliyim  3. Kimse beni mesleğimden edemez merak etme sen birtanem"

Konuşması bittiğinde dudaklarını sertçe benimkilere yasladı.

"Birdaha sana kimsenin zarar vermesine izin vermeyeceğim birtanem, benden başka kimse senin rızan olmadan sana dokunamayacak, kimse sana zarar veremeyecek ve kimse seni üzemeyecek. Seni mutlu etmek için herhangi bir suça, cezaya, ve ya ne gerekiyorsa hazırım. Yeterki mutlu ol, yeterki hep gül, yeterki hep sev"
"A-Ahmet..."

Ona sertçe sarıldım ve gözyaşlarımı serbest bıraktım. O da bana sertçe sarıldı ve sonra arabayı sürmeye başladı.

"Eve gidelim bi duş alalım sonra kızımla tanışmaya gideriz"
"Duş alalım? Beraber mi?"

Bi an aynadan bana baktı.

"Rahatsız olmazsan neden olmasın"
"Kızın?"
"Hani fotoğraf atmıştım ya sana--"
"Aaa o bebek oleyyy hadi gidelimm"
"Sakin ya" gülmeye başladı.
"Sakinimkiii"
"Tabi tabi"

Sıkıca ellerimi tuttu ve eve doğru sürmeye başladı...

*Devam edecek....

komutancım | Yarı Texting BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin