Ev Arkadaşım | Barış Alper Yılmaz

²⁹

"Abla bittiniz siz! Uyan çabuk!"

Serabın kulağımın dibinde bağırması ve beni sarması ile uyandım.

"Ne? Ne oldu?" diye sordum.

O kadar uykum vardı ki daha gözlerimi açamıyordum.

"Al kendin bak." diyerek elindeki telefonu elime tutuşturdu.

Telefona bakmadan yatağa fırlattım.

"Of Serap şuan hiç bakamayacağım. Gözümü açamıyorum ki!" diyip uyumaya devam edecekken kapının yumruklanmasıyla uzun bir of çektim.

"Serap açar mısın kapıyı?"

Serap gidip kapıyı açtığında, Semih'i ve içeri sürüklediği Barış'ı gördüm. Barış'ın gözleri kapalıydı.

"Haberleri gördünüz mü?" dedi Semih.

"Ben gördüm de, ablam bakmamayı tercih etti. Uykusu varmış." dedi Serap.

"Barış abi de aynı." dedi Semih.

Uyutmayacaklarını anladığım an yerimde doğruldum.

"Ne haberi?" diye sordum.

Serap, az önce fırlattığım telefonu alıp bana uzattı. Habere baktığımda, dün gece çorbacıdan çıkmadan önce Barış'ı kaldırmaya çalışırken yakınlaştığımız bir anın fotoğrafı olduğunu gördüm. Daha önce magazine fotoğrafımız düşmüştü zaten, ancak hiçbirinde yüzüm ortada değildi. Yakın da olmadığınız için fazla konuşulmamıştı. Ancak bu fotoğraf yandan çekildiği için ikimizin de yüzü belliydi. Gece, o saatte hangi magazinci çorbacıda tetikte beklerdi ki?

Kafamı kaldırdığımda Semih ve Serap bana bakıyor, Barış ise ayakta uyuyordu.

"Yüzüm belli." dedim çaresizce.

"Abi uyan artık ama!" diyerek Barış'ı sarstı Semih.

Barış olduğu yerde sıçradı ve etrafta şaşkın şaşkın bakmaya başladı.

"Sizin bizim odamızda ne işiniz var?"

"Şuan siz bizim odamızdasınız aslında." dedi Serap.

"Biz buraya nasıl geldik lan? Ben niye hatırlamıyorum?" dedi Barış.

"Zorla sürükledim abi seni, uyuyordun." dedi Semih.

"Niye oğlum?"

"Al bak. Niye olduğunu birazdan anlarsın." diyerek telefonu Barış'a uzattım.

Elimden alıp baktıktan sonra kaşları çatıldı ve kısık sesle bir küfür savurdu. Telefonu geri bana uzattı.

"Tuncay abi aramıştır bile beni. Sikeyim." diyerek sıkıntıyla yüzünü sıvazladı.

"Gece gece çorbacıda magazincilerin ne işi var?" diye sordu Serap.

"Onlar her an her yerdeler. Sorun o değil. Miray'ın yüzü çok net." dedi Barış.

"Ne yapacaksınız abi?" diye sordu Semih.

"Bilmiyorum. Kusura bakma Miray en kısa zamanda halletmeye çalışacağım." dedi Barış.

O an aklıma gelen şeyle hızla araya girdim.

"Aklıma takılan bir şey var. Dün gece sadece ikimiz değildik. Semih ve Serap'ta görüntülenmiş olmalı. Bizi çeken onları da çekmiştir." dedim.

"Evet benim de aklıma geldi haberi görünce. Araştırdım ancak Semih hakkında hiç haber yoktu." dedi Serap.

"Çok saçma değil mi? Onlar için büyük haber. Neden sadece biz?" diye sordum.