Deniz, aynanın karşısında büyük bir özenle gömleğinin yakasını düzeltti. Elleriyle saçlarına şekil verdi ve aynanın önündeki herzaman kullandığı parfümü sıktı.Bugün ihale günüydü. Çok heycanlıydı. Nihayet beklediği gün gelmişti. Hiç kimseden korkmamış kimsenin tehditlerine boyun eğmemişti.
Derin bir nefes alarak odasından çıktı ve salona yöneldi. Geçen 2 gün içinde herşey dahada güzelleşmişti onun için. Meleğe olan duygularını adlandırdıkdan sonra ona daha başka bir gözle bakmaya başlamıştı. Bu geçen günlerde fazla vakit geçirememişti iş sebebiyle fakat bugünden sonra onunla daha çok ilgilenecek onu daha iyi tanımaya çalışacakdı. Salona girdiğinde annesinin ve sultanın masayı düzenlediklerini gördü. KApıdan girerken hafif bir öksürükle gülümsedi.:
-günaydın hanımlarr
-Günaydn oğlum derken güzide hanım dikkatle denizi süzüyordu. Bugün daha bir yakışıklıydı sanki, üstünde adlandıramadığı bir hoşluk vardı.
-Günaydın deniz paşa,geç otur ben çayı getiriyorum şimdi sultan kapıdan çıkmak üzereyken denizin sesiyle durdu:
-Dur sultan annem kahvaltı etmicem. Benim çıkmam gerek malüm bugün büyük gün.
Güzide anlayışla oğluna baktı ve ona yaklaşarak yanağına öpücük kondurdu:
-Dualarım seninle oğlum. İyi şanslar
-Saol annem derken deniz de annesine bir öpücük kondurdu.
-Dur bende paşamı öpeyim.Gel buraya paşa derken sultan gülümseyerek denize yaklaşıyordu.
-Hakkında hayırlısı oğlum
-Saol sultanım...
Deniz annesi ve sultanla vedalaştıkdan sonra salondan çıktı ve evin kapısının önüne geldiğinde mahsunca mrdivenlere baktı. Meleği de görmek istiyordu. Ona iyi şans getiriceğine emindi. Büyük bir buruklukla kapıyı açtı ve dışarıya çıktı..
Arabasının kapısını açarken duyduğu sesle gülümsedi:
-Deniz..
Melek, bu sabah geç kalmıştı. Kalktığında saati görmesiyle olduğu yerde paanikle ayaklanmış ve hazırlanmıştı.Bugün denizin önemli bir iş toplantısı olduğunu biliyordu. Ona başarılar dilemek istiyordu. Hızla giyinmiş, aşağıya indiğinde güzide hanımı kapıda görmüş ve denizin çıktığını öğrenmişti. ODa panikle kapıdan çıktı ve arabasına binerken yakaladı ..
Deniz,içindeki mutlulukla arkasına döndü ve kendisine panikle koşan meleği gördü. Gülümseyerek ona doğru yürümeye başladı:
-Dur dur düşüceksin..
MElek,denizin yanına geldiğinde nefesnefeseydi.
-Yetişemicem diye çok korktum derken bir eli kalbinin üstünde derin derin nefes alıyordu.
Deniz,birşey söylemeden meleğin kızarmış yüzüne bakıyoordu hayranlıkla.
-Şey.. bugün önemli bi günmüş yani işin için... Ben sana başarılar dilemek istedim.
Deniz,gülümseyerek meleğe bir adım attı:
-Seni göremiceğim için çok korktum yani seni göremeden gitseydim eminim bugünüm kötü geçeçekti.
Melek,utangaçlıkla başını eğdi.
-Ben çok dua ettim sana...
Deniz, yüzündeki gülümsemeyi silmeden meleğe yaklaştı ve yanağına bir öpücük kondurdu. Geri çekildiğinde meleğinde kendisine gülümsediğini gördü.
-İyi şanslar öpücüğü derken göz kırptı meleğe ve yavaşca arkasına dönerek arabasına bindi. Arkasında kendisine aşkla bakan meleği bırakarak...
Ahmet bey, çantasını alarak odasından çıktı ve salonda büyük camdan bakan oğlunun yanına gitti.
-Eee aslan zaferimiz için hazırmısın?
Aslan boş bir bakışla arkasına döndü ve babasına baktı
-Bundan nasıl emin olabiliyorsun?
-Bugün görüceksin aslan. Ben 50 yıldan fazla bu işin içindeyim... Bizimdir iş derken zaferle gülümsüyordu. Bir kaç gün önce karar vermişti. Kendisine güveniyordu. Bu işi kendi gücüyle alacaktı. Elbetteki deniz bey için bişeyler düşünüyordu . İstediği adam denizin şirketine yerleştirilmişti. Ondan gelecek haberleri bekliyordu. Önde ihaleyi kendi emekleri ve gücüyle alacaktı sonrada...
Melek, kahvaltıdan sonra kitaplarını alıp evden çıktı. Korumalar arabanın kapısını açarken melek gözlerini gökyüzüne dikti. bugünün deniz için iyi haberler getirmesi için birkez daha dua etti ve arabaya bindi.
Deniz,şirket müdürü,as,stanları işe beraber toplantının olacağı salona girdi.Ahmet bey ve aslanda kendiler için ayrılan yerlerde oturuyorlardı. Deniz, herkese kısa bir başsallamasıyla selamladı ve yerlerine yani aslanın tam karşısına oturdu. Aslan kin ve öfkeyle bakıyordu denize. Deniz ise hiç bir duygu beslemeyen donuk gözlerle baba oğula bakıyordu. Ahmet bey ise zafer dolu bakışlar atıyordu.
-Evet, başlıyoruz diyen sesle herkes soluklarını tuttu..
Neşe,hala denizden bir haber alamamanın siniriyle salonda bir aşağıya bir yukarıya dolanıyordu. Elindeki telefonuyla denizin numarasını çevirdi ve beklemeye başladı.Fakat telefonunun kapalı olmasıyla öfkeyle koltuğa fırlattı telefonu.
-Benden kaçamazsın deniz. Kaçamazsınn. diye tıslarken gözlerinden ateşler çıkıyordu adeta..
_ Evet, büyük incelemelerimiz ve sizinde teklifleriniz doğrultusunda... İş için Çınar holding de karar kıldık
Deniz, karşısındaki adamın söylediklerine önce şaşkınlıkdan cevap veremedi. Büyük bir sevinçle ayaağa kalktı ve yanındaki şirket müdürünün elini sıktı.
Ahmet bey duydupu şeyleri hazmedemezken denizin alayla kendilerine bakmakda olduğunu görünce sinirle elindeki kalemi masaya attı ve sandalyesini sertçe iterek ayağa kalktı ve salonu terk etti.Aslan ise babasının arkasından üzgün gözlerle baktıkdan sonra herkesle tokalaşan denizi başıyla selamladı ve oda babasının peşinden gitti..
Deniz,şirkete gittiiğinde herkes tebrik ediyordu büyük iş için. Deniz mutlulukla gülümseyerek tebrikleri kabul ediyordu. Odasına girdğinde ceketini çıkartarak koltuğa fırlattı ve derin bir nefes aldı. Bu aralar hayat onun için çok güzel gidiyordu. Herşey çok güzeldi...
Kapısının çalınmasıyla arkasına döndü.
Melih, gülümseyerek odaya girdi ve arkadaşına sarıldı içten bir şekilde:
-Tebrikler kardeşim. gerçekden çok mutlu oldum
-Saol kardeşim. İnanamıyorum hala.Elbette kazanmak için büyük bir paya sahiptik ama nebileyim yine şaşırdım
Derken gülen gözlerle arkadaşına bkıyordu.
MElih huzursuz bir bakış attı:
-Deniz, o ahmet denilen adam, beni çok düşündürüyor.
Deniz,rahatlıkla bir nefes aldı
-Merak etme, onunki sadece bir güç gösterisiydi. Hem herşey oldu bitti merak etme artık hiçbirşey olmaz.
Derken masasına doğru yürüyordu.
-Hee bu arada şu peşimdeki korumalarıda artık görmek istemiyorum.. Bitti herşey bitti
Melih,candostunun söylediklerine kendisini inandırmak istiyordu fakat içindeki huzursuzluğa engel olamıyordu..
Ahmet bey, şirketteki odasında yenilmişlikle oturuyordu. Büyük bir işi yeniyetme birine bırakmıştı resmen. Onun attığı alaycı bakışlar hala gözlerinin önündeydi.. O an aklına gelince telefonunu aldı ve numarayı çevirdi.
-Mahmut,
-Buyurun efendim
-Hazırlıklarınızı yapın 2 güne kadar harekete geçiyoruz.
-Emredersiniz efendim...
kapanan telefonla arkasına yaslandı ahmet bey. Denizin biraz daha rahatlamasını istiyordu. Ona 2 gün daha tanımıştı... Ama 2 gün sonra herşey bitecekdi...
Deniz, mutluluka arabasından indi ve artık uğrak yeri olan dershaneinn önüne geldiğinde saatine baktı. Melek dersden çıkmış olmalıydı. Gülümseyerek içeriye girdi. Koridorda etrafına bakınırken gördü onu. Bir yandan saçlarını topluyor bir yandanda kitapları çantasına sıkıştırmaya çalışıyordu.
Melek başını kaldırdığında denizi gördüğünde heycanlı bir gülümsemeyle ona doğru koşmaya başladı.Yanına geldiğinde heycanla:
-Noldu iş?
Deniz, karşısında kendisine heycanla bakan kıza gülümseyerek:
-Duaların kabul oldu..
Melek,ellerini birbirine çırptı ve mutlulukla denizin boynuna atladı:
-Hiii çok mutlu oldum yaşasın...
Deniz,meleğin kendisine sarılmasıyla yüzünde aptal bir gülümseme oluştu. Melek yavaşca denizde ayrıldı ve mahcupca gülümsedi. Deniz gözlerini ayırmadan elini uzattı:
-Evimize gidelim mi?
Melek düşünmeden uzatılan eli tuttu:
-Evet,evimize gidelim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMANET
General Fiction-kızımız ağlamasın deniz... -kızımız sana emanet dayısı.. Uçak kazasında ölen ablası ve eşinin son sözleri kulaklarında çınlıyordu.Koca 4 yıl geçmişti..Ama o gün gözlerinin önünden gitmiyordu.Ona emanet edilen minik bir bebek ve hayatın yükü... Ve a...