Bölüm 1

648 68 16
                                    

Rüzgâr kendi yalanlarını süpürüyor yine. Her defasında tenine değen ellerini hatırlatmasa eğer ondan da nefret edecek ama nafile olmuyor. Her günün hep aynı yerinde hayata yeniden tutunma sebepleri ararken sadece kendi yalanına kendini inandırıyor. Bir yıl içinde ne kadar da çok şey değişti belki ama neden o değişemiyordu? Neden unutamıyordu olanları? Deniz' in ölümü Mehmet' de kimsenin göremediği yaralar açmıştı. Kendine şimdi bile söylemeye cesaret edemezken birileri her gün gelip onun öldüğünü hatırlatırken ne kadar da acımasızdılar. O ölmüştü evet peki ama farkındalar mıydı acaba Mehmet her gün bir daha ölüyordu onunla.

Nişan hazırlığındayken her şey öyle güzeldi ki onlar için. Her ikisi de üniversitelerini bitirip mesleklerine başladıktan sonra evleneceklerdi o şekilde söz vermişlerdi ailelerine. Mehmet tıp fakültesi ikinci sınıf öğrencisiydi ve Deniz' de aynı üniversitede iç mimarlık okuyordu. Aslında çok ilginç bir tanışma hikâyeleri vardı. Son dönemlerde kapalı gişe oynayan bir film için Deniz' in abisi imkânsız da olsa bir arkadaşı vasıtasıyla iki kişilik bilet bulmuş ve Deniz' i arayarak ona müjdeyi vermişti. Deniz bu müjdeyi alınca dünyalar onun olmuştu sanki. O gün abisinin işleri biraz yoğun olduğu için Deniz erken evden çıkıp sinemanın yolunu tutmuştu. İçerisi çok kalabalıktı. Belki bilet bulurum umuduyla yüzlerce kişi sırada bekliyordu. Deniz abisine geldiğini haber vermek için defalarca aramış ama bir türlü ulaşamamıştı. Filmin başlamasına dakikalar kala belki yetişir umuduyla salondaki yerini aldı. Film kapalı gişe oynadığı için her seans tüm koltuklar doluyordu. Deniz'in yanındaki koltuk boştu bir tek o da abisine ayrılmıştı zaten. Işıklar söndü ve gelecek filmlerin fragmanları dönmeye başladı yavaşça. Abisi hala yoktu. Yavaş yavaş sesler azalmaya başladı. Tam film başlayacaktı ki Deniz' in yanındaki koltuğa biri oturdu. Karanlıktan bir şey seçemiyordu. Abisinin koluna girerek:

" Neredesin ya? Filmi tek başıma izleyeceğimi düşünerek çok korkmuştum." dedi başını hafifçe omuzuna yaslayarak.

" Pardon, anlayamadım." dedi yanındaki ses.

" Tamam, tamam gürültü yapma şimdi. Sonra konuşuruz." diyerek başını iyice gömdü omuzuna. Oldum olası korku filmlerine bayılıyordu. Abisiyle fırsat buldukça sinemaya gelir, tüm son çıkan filmleri hiç kaçırmadan izlerlerdi. Abisi ona karşı hep sevecen olmuştu. Her şeyini paylaşırdı onunla hiç çekinmeden. Onunla geçirdiği vakitler hep değerliydi onun için.

Korkunç sahnelerde hafif çığlıklar atarak yine de parmak arasından bakmayı ihmal etmeden büyük bir dikkatle izliyordu filmi Deniz. Yanındaki kişi ise sadece onu izlemişti tüm film boyunca neler olduğunu anlamaya çalışarak. Deniz sıcacık aldığı patlamış mısır ile de bir güzel beslemişti adamı. Deniz kadar, o da halinden memnun görünüyordu; ta ki film bitip ışıklar açılana kadar.

Arkadaşlar yorumlarınızı bekliyorum.

Yüreğin Bende KaldıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin