Asiller (19.bölüm)

394 21 2
                                    

Alarmın çalmasıyla yataktan sıçramam bir oldu alarmımızda mı var yaw ben sevmem ki alarm malarm. Kalkıp soğuk bi duş aldım kıyafetlerimi giyip saçlarımı sıkıca beyaz bi tokayla topladım. Komidinimin üstünde beyaz eloktronik bi saat vardı yanındada yapışkan kağıtlara yazılmış bi not ;
'Yeni saatin hayırlı olsun' alıp taktım. Güzeldi mutfaktaki bar masasının üstünde portakal suyu ve gevrek vardı odama kesinlikle biri girmişti şüphelenmigor değilim yani acaba kim ? Neyse en azından saat alıp kahvaltımı hazırlamış tatliş şey televizyonuda kapatmış. Kahvaltımı edip toplamadan yatağın üstündeki telefonuma baktım bildirimlere hiç bakamicam hepsini temizleyip telefonu bi kenara attım ve odadan çıktım sonra markın kapısını tıklattım anında açtı tan çıkıyodu galba "günaydın" diye sırıttı " sen mi yaptın o şeyleri " dedim saatimi göstererek "saatten bajsediyorsan bendede var bide şey sorucaktım senmi odama girip kahvaltı hazırladın ?" Dedi "yoo" dedim. Herkes toplandı. Hepimiz eğitim odasına indik asansörle angela odadaydı. " hoşgeldiniz çocuklar geçin" diyerek karşısındaki koltuğu gösterdi hepimiz uzun koltuğa oturduk. " saatlerinizi merak ediyorsanız bu saatler özel tasarım saatler 6'nızın arasında haberleşme yeteneği, dijital ekran, bizimle kabetleşme yeteneği var bu saatler zekâ küpü gibi çocuklar her istediğinizi yapabiliyorsunuz içinde aradığınız her türlü bilgi var bi bakıma kıllanım kulavuzunuz, saatiniz, telefonunuz, leptopunuz falan filan sabahki kahvaltılar yada odanızda açık kalan şeylerin kapatılmasıda servis otellerde ki gibi siz uyuduktan sonra girip açık kalan şeyleri kapatıyorlar sabahta siz kalkmadan gelip kahvaltınızı hazırlıyorlar siz odada yokken odanızı toparlıyorlar" dedi vay be işte aradığım lüx hayat. " neyse çocuklar dün 3 saat boyunca naslı çalıştığınızın ne kadar ilerlediğinizin raporları elimde hepinizden beklemediğim yükseklikte performans aldım. Bu güzel bişey çocuklar. " Dedi ve elindeki kağıtlara birazdaha baktıktan sonra masasına koydu "hocam ne kadar çalışıcaz ? " dedim "9 ay " dedi oha çüş " peki hocam" dedim " hadi geçin odalarınıza çalışmalara başlayın" hepimiz odalarımıza geçtik ve çalışmalara başladık.

Başatısız olmaktan yorulmuştum oflayarak yere oturduk angela odaya girdi " yapabilirsin sana güveniyorum ben " dedi güldüm ve ayağa kalktım. Bütüngün şu şapşla şeylerle uğraştım en sonunda suyu toprağa döküp çamurdan pastalar yapıp ateşe atıcaktım. Ama saatler dolunca odalardan çıktık " hadi dışarı çıkın gezin biraz" dedi angela hepimiz sırıtan yüzlerle birbirimize bakıyorduk. Graceyle aramız iyi gibiydi ısınmaya başlamıştım bu kıza hepimiz odalarımıza çıkıp hazırlandık ben sıfır kol kare yaka siyah düz uzun yandan derin yırtmaçlı bi penye elbise giydim ayağıma beyaz sandeletlerimi giydim saçlarımı açıp biraz şekil verdim hepimiz hazırdık. Dışarı çıktık.
" oh valla mis gibi havayı özlemişim oh oksijenler özlemişim sizi" dedim markta " oh mis mis kardiyoksit oh" dedi salak ya hepimiz şehre indik dolaşmaya başladık birsürü yardıma muhtaç insan doluydu güçsüz yaşlı nene ve dedeler domates biber alıyordu bi nine torbalarını almış yürürken önümüzden geçerken birden düştü poşetleri dağıldı hemen eğilip ona yardım etmek için kolundan tuttum anında arkamızdaki görevliler silahlarını çıkartıp nineye doğrultular " napıyosunuz ya ! " dedim " maria hanım lütfen hemen beyanı bırakıp arkadaşlarınızın yanına geçin sizleri kandırmak için herşeyi yapar bunlar cani bunlar efendim uzak durmanız gerekmektedir" dedi nineye baktım şefkatle gülümsüyordu sessizce "sen öbürleri gibi değilsin sende şefkat var siz bu ülkeyi ve bizi kurtarırsınız efendim " dedi elimi tutarak anında kadına tekme attılar sinirle kalktım ve tekme atan görevliye kızdım "naptığını sanıyosun sen ! " dedim mark kadını yerden kaldırıp pışetlerini verdi " yaşlılara az saygınız oksun kendinize yok bağri şu kadına olsun be ! " dedi bizimkilete baktım hepsi kızgındı. Teyzeye " görüşürüz" dedikten sonra uzaklaştık ordan " sizi şikayet ediceğimizi biliyorsunuz dimi" dedim görevlilere " özürdileriz efendim" demekle yetindi. " neyse" dedim ve birazdaha doşaltıktan sonra eve geri döndük.

***

Yine bir eğitimdeydik ve ben yine yapamicaktım. " kendinize güvenmeniz gerekiyor arkadaşlar biraz kendinize saygınız olsun" dedi angela " ama hocam kaç gündür deniyoruz bi kademe bile iletleyemedik" dedim " maria bu başaramicaz düşüncesinden kurtulmanı istiyorum abladın mı ? Bu motive bozukluğu jiç joş değil tatlım" dedi ve odalarımıza geçtik konsantire olmaya çalışıyordum fakat olmuyordu aklımda hep o yaşlı kadın vardı söylediği o cümle içime oturmuştu biz asillerle temase geçtiklerinde onlara vuruyorlarmış. En kötüsüde bu zaten saygusuz şeyler. Bu düşüncelerden sıyrılıp odaklanmaya çalıştım.
Fısıldarcasına
" odaklan ve hayalet" diye tekrarlıyordum.

***

Her zaman ki gibi yine başaramamıştım. 3 saat dolmuştu canım aşırı sıkılıyordu odamda oturuyordum şuan. Kalkıp gardolabımı açtım. Mini bi kot şort giydim üstüme fıstık yeşili yarım bi tişört giydim. Ayağımada beyaz converslerimi giydim. Saçlarımıa açtım sıkı sıkı toplamaktan başım ağırmıştı taradım ve odamdan dışarı çıktım herkes yatıyordu. Koridotlar boştu saate baktım 03.50
Bulunduğum katı bolaştım odaları açmak için patmak izimi okuttum fakat odalar açılmıyordu ekranda bu odanın sahibi değilsiniz yazıyordu bu kat yatakhane gibi bişeydi herkesin odaları burdaydı. Bizim grup siviller diye geçiyordu büyük bi koridor vardı koridorun sonunda asansör diğer tarafında ise çıkmaz. Bu böyük koridorun bi tarafındada ful kapılar vardı renk renk kapılar vardı. üstlerinde isimler yazyordu.

Sarı kapı ' kanarya takımı(1.seviye) '

Mavi kapı' lordlar takımı (2.seviye) '

Yeşil kapı ' doğa takımı (3.seviye) '

Kırmızı kapı ' kartallar takımı(4.seviye) '

Beyaz kapı ' siviller (son seviye)'

Biz ilk geldiğimizde beyaz kapıdan içeri sokulmuştuk odalarımızın kapıları bu kapının içindeki koridorun duvarlarındaydı. Son seviye olarak adlandırılıyorduk yani siviller ama bizim ismimizin yanında takımı yazmıyordu bu çok dikkatimi çekmişti. Neyse diyip büyük koridorda yürüyerek asansöre gittim ve bütün katları dolaşmaya karar verdim 30 katı vardı 29. Kattan başladım 30. Katta biz vardık çünkü 29. Katta güvenlikler falan vardı hiç riske atmiyim dedim kendimi ve asansöre geri bindim.

***

10. Kattaydım 20 kat dolaşmıştım. Çoğu güvenliklerle doluydu girebildiklerimde ise sadece sınıflar vardı. Bu kat boş gibiydi koridorun sonunda bi kapı vardı siyah neon ışıklıydı. Asansörden inip o kapıya doğru yürümeye başladım yolun yarısında " orda dur bakalım kaçak!" Diye bi ses ve kafama dayanan bir silah durmam için yeterli sebeplerdi.
















kraliyet vampirleri 1Donde viven las historias. Descúbrelo ahora