2- ANLAŞMA??

72 29 6
                                    

Multi:Akın

Bu arada arkadaşlar, İlke'yi değiştirdim artık adı Derin.. İyi okumalar :))

Bazen bütün duyguları yaşıyorum. Fakat hepsi aynı türden.. Acı,hüzün,üzüntü,keder... Haketmiyorum bunları. Babamın ölmesini haketmiyorum. Onunla hiçbir şey yaşayamamıştık. Peki neden ben? Hiç düşündüm mü? Evet,düşündüm ama bir cevaba varamadım.

Her gece ağlayarak düşündüm babamı. Olmayan,yaşamadığımız anılarımızı canlandırdım gözümde.

Çok hayal kuran birisi değildim. Hayalperestlerin birer ümit ile bağlanacağı şeyler, benim için kedinin mutfak tezgâhında gözetlediği peynir kadar gerçekti. Evet! Kedi o peyniri başarıyla kapabilirdi. Ama sonuçta sahibi tarafından cezalandırılacağı da bir gerçekti.

Herkes beni sert,acımasız biri olarak bilirdi. Dış görünüşüm öyleymiş. Farkındaydım. Okulda çoğu kişi benden korkardı. Hatta ilk başlarda Derin bile.. Derin ile 3. sınıfta yer bulamadığı için yanıma oturmasıyla tanışmıştık.

Başlarda bana soğuk davranıp, kaçmaya çalışsa da onunla arkadaş olmak istemiştim. Evlerimiz yakın olduğundan ödevleri birlikte yapıyorduk. Ortaokulu bitirince lise maratonu başlamıştı.

Ne kadar korkmuştuk aynı liseye gidemeyeceğimiz için. Ama aynı liseye düşmüştük. O sene babamı kaybettiğim için fazla çalışamamıştım. Derin de zaten dersleri takmıyordu.

Uçakta iken Derinle müzik dinlemiştik. Bir ara annem aramıştı. Ancak uçakta telefon kullanması yasak olduğundan açamamıştım. Bu yüzden bende mesaj atmıştım ama gördü mü onu bilemem. Eğer görmediyse merak etmiştir ama pek sanmam çünkü uçakta olduğumu biliyordur. Yani tahmin etmiştir.. O kadarını da düşünmüştür yani.

Uçakta müzik dinleyerek zamanımı geçirdim. Çok düşündüm aslında nasıl başarabileceğimi. Ama yanımda Derin vardı. Bizim başarabileceğimizden adım kadar inanıyordum.

Onunla bir çok şey başarmıştık biz. Mesela lisede Tarih hocasının kitaplarının arasına oyuncak akrep yerleştirmiştik ki o gün sözlü vardı. Hoca kitabını açmasıyla sınıftan çıkması bir olmuştu.

Uçak inişe geçerken Derinle birbirimize baktık. İzmir macerası başlıyordu.

▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪
▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪

Bavullarımızı alıp İzmir'e adımımızı attık. Hemen Turgay'a evin adresini mesaj atması için Whatsapp'tan yazdım. O da hemen gördü ve evin adresini attı. Ana yola çıkıp bir taksi çevirdik. Evin adresini verdim ve kafamı koltuğa yasladım.

Yaklaşık yarım saat sonra yeni evimizin önünde durduk. Taksinin ücretini ödeyip eve doğru ilerledik. Burası üç katlı bir evdi. Gri ve beyaz tonları eve ayrı bi hava katıyordu.

Turgay'ın araştırmasına göre en alt katta yaşlı felç bir teyze varmış. En üst katta da bekâr bir adam. Bize de orta kat düşüyordu. Aslında annem müstakil bir ev tutalım demişti ama orada dikkat çekebilirdi.

Kimin aklına gelir ki bi katilin şehir merkezinde ev tuttuğu? Apartmanın bahçesi çok güzeldi. Sağ tarafta bir havuz sol tarafın hepsi ise çiçeklerle bezenmişti. Tam kapının girişinde "MURKAY AP." yazıyordu. Apartmana girerek asansörü çağırdık. Bu bavulları yukarı nasıl çıkarabilirdik ki?

Asansör gelince içine girdik ve ikinci kata bastık. Aynada ki yansımamı görünce götüm kalktı. Kot şortum siyah t-shirtimle çok güzel duruyordu. Ayağımdaki vanslar farklı bir hava katıyordu kombinime. Derin'in "Tamam güzelsin Aden!" demesiyle kendime geldim. Ona gözlerimi devirip asansörden indim ve çantamın içinden zorla anahtarı bularak kapıyı açtım.

KATİL CASUSWhere stories live. Discover now