KATİL CASUS

4- DORUK KAHKAHASI

Multi Derin

Afallamıştım. Doruk Aras'a karşı bir şeyler hissediyorum sanmıştı. Gerçekten tam bir aptal bu. Doruğa gözlerimi devirdim. Kolumu kurtarmaya çalışırken, "Belki de sevgilindir ha?" dedi.

Sonunda pişman olacağı şeyler söylüyordu. Ama sinirlenmemiştim. Aslında sinirlenirdim. Peki şimdi niye sinirlenmedim? "Hı hı sevgiliyiz" dedim. Ben de bu oyunu sürdürüyordum.

Aptallık bende de vardı. "Hm.. Belki de ilkin olmuştur. Bu da doğru diymi?" dedi muzipçe. İşte bu sinirlerimi atmak için bir şanstı. Resmen bakireliğimi ona verdiğimi düşünüyordu.

Suratına ahım, vahım güzel bir tokat atıp merdivenlerden aşağı hızlıca indim. Oh valla rahatlamıştım.

Eve girdiğimde Aras kapıdaydı. Arkasından sessizce yaklaşıp, sırtına atladım. "Amınakoyim" diye anırmasıyla birlikte kahkahamı patlattım.

"Kuzen ben ya.. Korkma!!" Cidden iyi korkmuştu ama. Sırtından inip ona sıkıca sarıldım.

"Ee niye girmedin eve?" dedim kaşlarımı kaldırıp. Bakışlarını sola çevirip, bir süre baktı. Sonra bana dönüp, "Küstü!" dedi. Üzülmüş gibi görünüyordu.

Aslında Aras'ın ona karşı bir şey hissettiğini düşünürdüm ama Aras'ın sevgilisi vardı.Derin de zaten eski sevgilisinden bir türlü vazgeçemedi. Takıntı gibi bir şey işte..

Kapıda yarım saat Derin'e yalvardık. Sonunda dayanamadı ve kapıyı açtı. İçeri girip bir süre Aras'ın esprilerini dinledik ama daha sonra sıkıldık.

Aras bunu anlamış olmalı ki, "Kızlar hadi bara gidelim, canım sıkıldı ya.." dedi. Sanırım ona katılıyordum. Derin onaylayınca bana pek bir söz kalmadı aslında.

Biz Derinle odalara çekildik. Dolabımın karşısına geçip, elbiselere baktım. Bakarken okul formalarımı gördüm ve iki dakikalığına şok geçirdim.

Okulların açılmasına bir hafta vardı. Bu cidden tam bir depresyonluktu. Ama daha sonra gireceğim. Unutturmayın! Artık bir haftada nasıl depresyona gireceksem?? Neyse ne! Siyah tek omzu açık kıçımın altında biten bir elbise alıp hemencecik giydim. Platform topuklarımı giyip saçlarımı ensemde topuz yaptım.

Siyah bir makyaj yapıp, odadan çıktım. Derin çoktan çıkmış, lacivert straplez bir elbiseyle harikaydı.

Aras giyimimize karışmazdı. Bu da işimize gelirdi açıkçası. Aslında kimse karışmazdı ne giydiğimize. Bunu seviyorduk.

Aras, Derin ve ben kapıyı çekip Aras'ın Porsche'sine binip yola koyulduk. Derin arkadaydı, ben ön koltuğa kurulmuş, rahat koltuğu sahiplenircesine oturmuştum, yok oturmamıştım. Yayılmıştım.

Geldiğimizde Blue Gece Kulübü yazan barın önündeki iri yarı olan adamlardan korkmuştum. Ama Aras'ı görünce kenara çekilip bize yol verdiler.

'Merci şekerim' demek isterdim ama diyemedim tabi kide. İçeri girdiğimizde ter kokuları,içki ve sigara kokuları, insanların ucuz, pahalı parfümleri berbat kokuyordu.

Buna alışıktım. Aras yerinde durmuş kımıldamıyordu.Derin ve ben Aras'ı ne kadar itmeye çalışsakta bir milim oynamıyordu. Sonunda pes edip Aras'ın bakışlarını takip ettik ve biz ŞOK..

Aras'ın sevgilisi Çisem ve benim çakma sevgilim kenarda birbirlerini sömürüyordu. Donmuştum adeta. Hareket edemiyordum.

Neden bu kadar takılmıştım? Her yerde yiyişiyorlardı ama ben yalnızca Çisem ve Dorukta kalmıştım. Aras harekete geçip Çisem'e doğru ilerledi.