Hızla adım atarak yanıma geldi. Bir saniye bile duraksamadan sağ koluma yapıştı ve beni ayağa kaldırdı.
"Yürü,gidiyoruz!"
Neye uğradığımı şaşırdım.
Ciddi ciddi götürecekti beni manyak!
Arkasına döndü ve beni de sağ kolumdan çekerek ilerletmeye başladı. Ancak bu esnada hemen yanımda olan Lee Know onun koluna sert bir şekilde vurarak;
"Hoop!"dedi.
Hyunjin'in eli kolumdan düşer düşmez de beni kendisine çekti. Başım şu an Lee Know'un göğsündeydi. Kollarıyla da beni sıkıca sarmıştı.
"Yeter artık Lee Know! Damarıma basmak üzeresin! Bana karışma ve çekil aradan!"
"Hayır,bunu yapmayacağım. Onu bırakmayacağımı sen de çok iyi biliyorsun. Kendine gelsen iyi olur. Yeon Soo senin oyuncağın değil. Hem... Müdür Lee'nin sana söylediklerini unutmuş gibisin."
"Unutmadım! Müdür Lee bana Yeon Soo'ya zarar verdiğim takdirde kendisinin gazabından kurtulamayacağımı söyledi. Ben ona zarar vermeyeceğim. O yüzden şimdi bırak onu. Ha... Bu arada... Müdür Lee'nin söylediklerini de kafama çok taktığım söylenemez zaten."
Ah,neler oluyor? Ben niye susuyorum? Biri beni götürmek istiyor diğeri beni vermek istemiyor. Olayın merkezinde ben varım lâkin çıtım çıkmıyor.
Bu sessizliğini bozman gerekiyor Yeon Soo. Kendine gel!
İçimden kendime verdiğim komutla Lee Know'un göğsünden nazikçe ayrıldım.
Kolları arasından çıktım.
Ardından her zamanki cesur duvarlarımı dışıma örerek kollarımı bağladım ve Hyunjin'e baktım.
"Ne istiyorsun? Lee Know doğruyu söyledi. Ben senin oyuncağın değilim. Adam gibi gel ve eğer benimle konuşmak istiyorsan kibarca 'konuşmamız gerekiyor' falan de. O zaman belki ben de kibarca seni onaylar ve konuşurum. Ama... Bu ne oluyor? Kolumdan tutup zorbaca götürme meselesi?"
Hyunjin sırıttı.
"Lee Yeon Soo?"dedi ve bir iki adım daha yaklaşarak aramızdaki açığı kapattı.
Ardından üzerime doğru eğilerek, sadece benim duyabileceğim bir şekilde kulağıma fısıldadı.
"İşte bu yüzden senden hoşlanıyorum."
"Ne?!"
İşittiğim kelimeler yüzünden öyle bir şoka girdim ki tüm odada sesimin yankılanacağı şekilde,yüksek sesle ve tek bir kelimeyle tepkimi gösterdim.
Hyunjin ukala ukala sırıttı. Daha sonra tek gözünü kırparak arkasına döndü ve kalabalığı yararak odadan çıktı.
Dondum kaldım.
Lee Know elini omzuma atarak beni kendime getirdi.
"Ne oldu? Ne dedi sana o gerzek?"
Yüzüne baktım. Ancak... Ancak bunu nasıl söyleyebilirdim ki? Sadece sustum ve benden bir cevap bekleyen meraklı gözlerine öylece bakmaya devam ettim.
🍃
Bir yarım saat sonra her şey durulmuştu. Biz hâlâ Lee Know ile piyanonun başındaydık.
Hyunjin'in o sözlerinden ve çıkıp gitmesinden sonra Lee Know herkesi dağıtmış ve kapıyı kapatarak benden laf almaya çalışmıştı.
Ama yine de ona söyleyemedim.
Utandım mı? Bilmiyorum, galiba olabilir.
Lee Know birkaç dakika süren sessizliğin ardından hemen yanımda bıkkınca nefesini dışarı verdi. Ardından ayağa kalkarak tam karşıma geçti. Hâlâ oturduğum için ona aşağıdan,başımı kaldırarak bakıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stray Kids // Hwang Hyunjin(✔)
FanfictionSırtım duvarla buluştuğunda çektiğim acıyla ağzımdan ufak bir inleme çıktı. O ise tuttuğu kolumu bırakmayarak bir elini de duvara yasladı ve beni duvar ile arasına sıkıştırdı. Daha çok yaklaştı. "Ne yaptığını sanıyorsun?" Başımı boyunun uzunluğundan...