35🍃Dokunma Ona

5K 426 403
                                    

Kalemi elime aldım.

Kalemi tutan elim zangır zangır titriyordu.

Ayrıca sadece ellerim titremiyordu. Dudaklarım da titriyordu ve ben yine ağlıyordum.

Buğulanan gözlerim arasından zar zor seçip görebildiğim ismimin altına kalemi tutan elimi getirdim.

Gözlerimdeki yaşlar daha fazla duramayıp gözlerimden aktılar ve damla damla kağıdın üzerine döküldüler.

"Hadi!"

Onun bağırışını duyunca bir an olduğum yerde sıçradım ve burnumu çekerek kağıdı imzaladım.

Büyük bir pişmanlık duygusu dalga dalga tüm vücuduma yayılırken aklımdan o an sadece... Ama sadece Hyunjin geçti.

Ben gözyaşlarımı durduramayıp hüngür hüngür ağlamaya başlamışken Song Hoo denen herif buna tezat sesli bir kahkaha patlattı.

Kahkahasını atmaya devam ederken elindeki tabancayı beline yerleştirdi ve babalarımızın yanından kalkarak bama doğru geldi. Bu sefer de benim önümde diz çöktü.

Gözlerim yerdeydi. Yüzüne bakmadım.

İmzaladığımız kağıdı aldı ve gülmesini bastırarak yanındaki bir adamına verdi.

"Hemen git ve bunu yürürlüğe koy. Kime vermen gerektiğini biliyorsun. Daha sonra birlikte gider ve paraları da alırız."

Yanındaki adam onu yüzündeki sırıtışla onaylayıp kağıdı elinden aldı ve odadan çıktı.

Bu esnada Song Hoo elini kaldırdı ve çeneme yerleştirdi.

Bunu fark eder etmez hemen kendimi geri çektim.

"Dokunma bana!"

Benim bu hareketimle herkes bu tarafa döndü. Lee Know yine atağa geçti. Hemen onu daha kuvvetli bir şekilde tutmaya başladılar.

"Sakin ol Yeon Soo. Bu daha başlangıç."

Söylediği şeyle dehşetle gözlerimi yerden çekip onun yüzüne baktım. Ağlamak istemiyordum. Bunda başarılı olamasam da yüzüme soğuk maskemi yeniden ördüm ve dişlerimin arasından konuşarak bağırdım.

"Ne diyorsun sen?! Yeter artık! Düş peşimizden! Aldın işte alacağın her şeyi! Daha ne istiyorsun?!"

Yüzüme daha dikkatli bakmaya başladı. Bakışları oldukça rahatsız ediciydi. Yüzündeki gülümsemeyi soldurdu. Normal bir şekilde bakıp iç çekti. Ardından;

"Henüz istediğim her şeyi almadım."dedi.

Aslında... Bakışları gerçekten rahatsız ediciydi ve bu beni korkutuyordu. Bana bu şekilde bakınca aklıma sadece tek bir şey geliyordu. Bunun olmaması için içimden dua edip duruyordum.

Song Hoo hafif bir tebessüm etti ve gözlerimin içine bakarak yeniden konuşmaya başladı.

"Evet,anladın değil mi? Zeki kızsın Yeon Soo. Bakışlarından bile ne demek istediğimi gayet iyi anladığını belli ediyorsun. Kusura bakmayın çocuklar. Sizleri resmi olarak evlendirmiş bulursam da, evlilik ritüellerini yerine getirmenize müsaade etmeyeceğim. İstediğim her şeyi henüz almadım. İstediğim şey... Sadece sensin Yeon Soo. Seni istiyorum. Parayı alacağım ve beraberce gideceğiz buradan."

Yüzüne şaşkınca ve dehşetle bakmaya devam ediyordum. Lee Know'un bağırışıyla olduğum yerde sıçrayarak kendime gelebildim.

"Ne diyorsun ulan sen?! Kes artık saçmalamayı!"

"Saçmalamıyorum Lee Know. Her neyse... Dok Soo! Yeon Soo'yu al ve benim odama götür. Şu üçünü de Jihoon sen hallet. Artık öldürür müsün, ne yaparsın bilmem. Canın ne istiyorsa onu yap."

Stray Kids // Hwang Hyunjin(✔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin