CREEPYPASTA: Hard Dead

1.4K 69 15
                                    

"Bir ceset yığını daha, bu sefer 5 tane. Çalışmaya başladığımdan beri bu seri katil çetesini takip ediyoruz. Lanet olasıca 8,5 ay! Hala tek bir ip ucumuz var, oda ağır komada olan tek canlı kalmış kişi. 34 kişinin kıyımından canlı kurtulan bu adam bizim soruşturmamızı bir ileri seviyeye taşıyacak. Bunları düşünürken zamanın nasıl geçtiğini fark edemeden saat gece 02:00 olmuştu. Alarmım beni uyardı. Yavaşça esnedim ve kısık gözlerimle dosyalarımı topladım. Montumu alıp dışarı çıktım. Karakoldan çıkıp yavaşça yürümeye başladım. Yağmur çiseliyordu, az bulutların arasından dolunay gözüküyordu. Yürürken bir çığlık sesi duydum. Hemen o tarafa koştum! Çığlığın geldi sokağa dönerken önümdeki mağzanın vitrininden şeytani bir gülümseme gördüm, hemen silahını çıkarıp sokağa daldım. Yaklaşık 17 yaşlarında bir çocuk korkmuş bir şekilde yerdeki cesetlere bakıyordu. Hemen çocuğu arkama aldım ve gülümsemenin sahibini aradım. Biraz cesetlerde gözümü gezdirdim 3 tanelerdi ve çocuğa döndüm.

Dedektif: Sen iyi misin?!

Çocuk: i-i-iyiyim....

Bir ekip çağırdım ve her zamanki gibi asla bulunmayacak delilleri aranmasını istedim. Çocuk adını hatırlamadığını söylemişti bende onu kendi evimde misafir etmeye karar verdim. Bir DNA testi yapılmasıda gerekiyordu. Bu olana kadar 1 hafta beklemeliydim. O ise arabamda uyuya kalmıştı. Onu yavaşça kucakladım ve kendi yatağıma yatırdım. Çok tatlı bir şeydi, ama sol gözünde yara izi ürkütüyordu. Onu benim evimdeki yatağa yatırdım. Bende kendi yatağıma yatıp uyudum. Sabah keskin bir metalik sesle uyandım. Gözlerimi açtığımda onu gördüm, uyanmış beni bekliyordu.

Dedektif: Günaydın.

Hiç konuşmuyordu. Somurtkan ve düşünceliydi. Onu sorguladım ama konuşmadı. 2 gün daha geçtiğinde ailesinin onu merak edeceğini düşündüm.

Dedektif: Hey, aileni aramak beya onların yanına gitmek ister misin?

Çocuk: Ailem?

Çok garip, sanki kelimenin anlamını bilmiyordu.

Cocuk: Benim ailemi sen öldürdün.

Dedektif: Ne?

Çocuk: Beni duydun.

Dedektif: Bu imkansız, ben bir polisim.

Ben yerimden kalktığımda o hala sandalyeye bakıyordu. Yavaşça yanına geldim.

Çocuk: 26 nisan 2012.

Sanırım çocuk delirmişti, gidip telefonumu alacakken birden telefonum parçalandı. Baktığımda bunu yapan bir bıçaktı. Geldiği yön ise o çocuktu. Ama çocuk hala sandalyeye bakıyordu.

Çocuk: Neredeydin?

Dedektif: Bence sakin olmalı-

Çocuk: NEREDEYDİN?!?! 26 NİSAN 2012 DE NEREDEYDİN?!?!

Dedektif: *şaşırır ve düşündükten sonra* New York departmanı sanırım.

Çocuk: işine başlayalı 1 ay 2 gün olmuştu, önüne bir darp dosyası konuldu ama sen onu kabul etmedin, ve dosya kapandı.

Bunca şeyi nerden biliyordu? Ben bile hatırlamıyordum, hafifçe tırsarak komidin çekmecesindeki silaha uzamdım.

Çocuk: o şeyle beni öldüremezsin.

O buraya bile bakmıyordu! Silahı alıp ona doğrulttum. Çocuk bana döndü. Sol gözünün irisi kan kırmızısıydı! Elini ceketinde benim daha önce görmediğim bir gizli cebe sokup küçük bıçaklar çıkardı. Üçünüde fırlattı. İkisi iki omzuma gelmişti! Acıyla geriye sendeledim, üçüncü nereme gelmişti?! Ona bakıp silahı doğrulttum ve tetiğe bastım. Silah birden elimde patladı. Geriye savruldum. Her tarafım yanıyordu. Şarapnel parçalarına baktım. Çocuk bana yaklaştı. Beni yakamdan tutup kaldırdı.

Çocuk: O kadar çabuk ölemezsin. Sana bu dünyaya bahşedilmiş tüm acıları tattırıcam. İlk olarak ailenle!

Acılar içinde onun eşindeyken amcak şunu sorabildim....

Dedektif: k-kimsin sen?!

Çocuk: Ben....senin ölümünüm!

İşte olay böyle. Tüm bunlar dün yaşandı! Şuan bu mektubu hastaneden yazıyorum. Yalvarıyorum ailemi koruyun! Hakim bey o çete, tek bir kişiymiş. Çok büyük bir seri katil! Bunu herkesin bilmesi gerek! Ailemi koruyun!
                                  27/04/2014"

Hard mektubu okuduğunda kahkaha patlattı. Mektubu öldürdüğü postacının bağırsaklarının üzerinden geçerken yırtıp yaktı.

Hard: Benden kurtulamazsın dedektif.... Ben senim ölümünüm!

Creepypastalar İle İlgli Bilmeniz gerekenlerWhere stories live. Discover now