7. BÖLÜM

18.2K 645 87
                                    

Oha bu benim çocukluk arkadaşım Arda. Ankarada oturuyordu ama burada ne işi vardı ki?hemen yanına gidip boynuna atladım. Biraz kaslı olduğu için beni kaldırmakta zorluk çekmedi tabiki. Etrafıma baktığımda birkaç gözün bize döndüğünü gördüm ama nedense Doruk ayrı bir bakıyordu. Sanki yanlış bir şey yapmışım gibi bana bakıyordu. Doruğu boşverip Ardaya döndüm. Üzerindeki okul forması dikkatimi çekti yoksa bu okula mı gelicekti artık?düşüncelerimi okumuş gibi;

"Evet artık bu okuldayım seni burada yanlız bırakmak istemedim. Hem sizin evin karşısında bir ev tuttum ama ev de bir sorun çıktı ve bir hafta sizdeyim ve seninle aynı sınıftayım." oha ya sırf benim için çocuk ailesini bırakıp buraya geldi. Seviyorum lan bu çocuğu. Kardeşim gibidir kendisi.

"İyikide geldin." deyip tekrar sarıldım. Ardayla birlikte Tuğçenin yanına gittik. Tanışma faslından sonra sınıfa geçtik. Tuğçe ilk gün diye Ardanın yanımda oturmasına izin vermişti. Bizde Ardayla eski mahalleden konuşuyorduk. Öğretmenler zili çaldığında herkes yerine oturmuştu. Bizde öğretmeni beklemeye başladık. Ardanın burada olmasına gerçekten çok sevinmiştim. Öğretmeni beklerken içeri Doruk girdi ama çok sinirliydi. Yani öyle böyle değil. Yüzü resmen domatese dönmüş. Yazık çocuğa. Kim bilir ne acısı varda bu kadar sinirlendi.

İçeri geçerken hep bana baktı. Nedense artık. Sırasına gidip oturduğunda öğretmen geldi. Hiç bir şey anlamamama rağmen dersi dinledim.

Tenefüs olduğunda Ardayla beraber dışarı çıktık. Tuğçe de kantine gitmişti. Ardayla bir bankta otururken yan bankada Doruk oturdu. Tabi yanında tayfası da vardı ama hep bana baktığını hissettim. Ardayla sohbet ediyoduk ama daha çok o konuşuyordu. Sınıfa giderken arda elini omzuma attı ve o şekilde okula doğru yürüdük.

"Akşam bir yerlere gidelimmi ne dersin?" diye sordu Arda.

"Tamam gidelim ama nereye gidicez ki?" diye sordum.

"Bildiğim bir bar var oraya gideriz ne dersin?"

"Tamam gidelim. O zaman akşam saat 7 de hazır ol."

"Tamam ama bak öyle mini şeyler giymek yok şimdiden konuşalım."

"Ama yanında sen varsın bir şey olmaz." sesini çıkarmadı. Bunuda evet olarak kabul edebilirim. Derse girdiğimizde Doruk ve tayfası yoktu. Zaten ondan sonraki hiçbir dersede girmemişlerdi.

En sonunda okul bitip eve geldiğimizde annem Ardanın geldiğine çok sevinmişti. Onlar hasret giderirken ben odama çıkıp akşam giyeceklerimi hazırlamaya başladım. O sırada Arda içeri girdi.

"Naber bücür? "Dedi. Bana böyle demesine her zaman sinir olurdum. Ardaya ters bir bakış attığımda anlamış olucak ki ellerini teslim olmuş bir şekilde kaldırarak güldü. Daha sonra puf koltuğa kendini atarak;

"Eee ben yokken neler oldu bakalım?"ona dönüp ciddimisin sen bakışımı atarak;

"Arda en fazla bir ay görüşmedik ne olabilirki sence? "Dedim gülerek.

"Mesela şu karşı dairede oturan ve aynı zamanda aynı okulda olduğumuz çocuğu anlatabilirsin."dedi ciddileşerek. Arda beni gerçekten çok iyi tanıyordu. Yalan söyleyemem ki ona ben. Yatağımın üstüne oturarak;

"Sadece bir hoşlantı. "Dedim kısaca. Kaşlarını kaldırarak;

"Eminmisin?"eminmiydim bilmiyordum ama başka bir şey biliyordum.

"Hayır Mehmetim. Zaaaa" Arda bana az önce ona attığım ciddimisin bakışını atıp hiçbir şey demeden odadan çıktı. Büyük ihtimalle annemin ona hazırladığı odaya gitmişti. Bende hemen elime telefonumu alıp sosyal medya hesaplarımı kontrol ettim.

Aradan iki saat geçtikten sonra kalkıp hazırlanmaya başladım.
Dizlerimin biraz üstünde beyaz bir elbise giydim. Saçlarımın uçlarını maşayla kıvırıp doğal bir görünüm yarattım. Hafif bir makyaj yapıp Ayağıma toplulukları geçirdim. Elimede çantamı alıp içine para telefon vs atıp aşağı indim. Ardada gayet şık görünüyordu.

Lacivert blazer bir ceket giyip içine karın kaslarını belli edecek bir beyaz bir tişört giymişti. Altında da siyah bir pantalon giymişti ve ona çok yakışmıştı.

"Çok güzel olmuşsun yanımdan ayrılmassan eğer sevinirim. Malum dışarıda aç kurtlar var." dedi bende sadece gülümsemekle yetindim. Arda 18 yaşındaydı ve ehliyeti vardı. O yüzden anne ve babasının ona doğum gününde aldığı arabaya bindik. Ardanın anne ve babası doktordu ve zenginlerdi. Hemde baya zenginlerdi.

Bara geldiğimizde hemen içeri girdik.
Yoğun sigara,alkol ve ter kokusu birden yüzüme çarpınca midem bulandı ama zamanla alıştım. Barda boş bulduğumuz bir yere oturduk. Ben meyve suyu içerken Arda bira içiyordu. Neymiş ben sarhoş olamaz mışım benim sarhoş halimi çekemezmiş.

Meyve suyumu bitirdikten sonra Ardayla dans etmeye başladık. Arkamdan bana sürtünen biri vardı ama önemsemedim. Tekrar sürtününce Ardaya yorulduğumu söyleyip oturduk. 5-10dakika sonra sıkılmaya başlayınca etrafı incelemeye başladım.

Karşı masada Doruk ve tayfasını görünce bir an tedirgin oldum. Okula yakın bir bardaydık. Tuğçe o gün bana Doruğun okulun yakınlarında bir barı olduğunu söylemişti ve burada başka bar yoktu.

Gerçekten yani!gele gele Doruğun barınamı gelmiştik! Tekrar bakışlarımı Doruğa çevirdiğimde bana baktığını gördüm. Açıkçası bu beni fazlasıyla rahatsız ediyordu.
"Arda ben biraz hava alıcam hemen gelirim." dedim.

"Tamam ama çabuk gel. Bende şu sarışının yanına gideyim." fırsatçı. Arda kızın yanına giderken bende biraz dışarı çıktım. Biraz durduktan sonra içeriye giriyordum taki...








(Sakin olun yazarınız o kadar vicdansız değil.)

Başımda hissettiğim acıya kadar. Yere düşerken soğuk beton neredeyse vücudumu titretti. Zaten sonrası karanlık...

Evet merhaba arkadaşlar özür dilerim bölüm geç geldi ama okullar açılınca malum yazamıyorum.neyse bölüm soruları geliyor hazır olun.

1)sizce doruğun amacı ne?

2)eylül ne oldu?yada kim yaptı?

3)nasıl devam etmemi istersiniz?

Lütfen yorum ve oy atın benden esirgemeyin .sizleri seviyorum iyi okumalar.

SERSERİ Where stories live. Discover now