36.BÖLÜM

7K 243 18
                                    

Multimedya :Eylülün kıyafeti

Gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladığımda yüzüme vuran güneş ışığına karşı elim istemsizce gözlerime gitti. Boynumun tutulmuş olduğunu hissedince etrafıma bakındım. Bacaklarımı uzatmış ve sırtımı kapıya dayamış bir şekilde uyuyakalmıştım. Saat kaçtı ki? Üstelik benim burada ne işim vardı?

Ah tabi! Doğru ya Buse beni buraya kilitlemişti. Pis Sürtük! Buradan bir çıkayım da göstereceğim ben ona beni odaya kilitlemeyi. Bunu yaptığına pişman olacak.

Hızlıca ayağa kalkarak ağrıyan bacaklarımı ve boynumu umursamadan kapıyı yumruklamaya başladım.

"Buse aç kapıyı bak çok kötü şeyler olacak! "Diyerek kapıyı yumruklamaya devam ettim. Elimi kapı koluna uzatıp indirdiğimde açılan kapıya şaşkınlıkla baktım. Büyük ihtimalle gece su içmeye kalkarken kapının kilidini açmıştı.

Kendimi hızlıca koridora atarak kapıyı arkamdan kapattım. O sırada ayağıma bir şey değince yerimden sıçradım. Bunun burada ne işi var ya!

"Arda."yanına yaklaşarak kolunu dürttüm. Ayaklarını yere uzatmış ve kollarını göğüsünde bağlamış, başı da sağ omuzuna düşmüş uyuyan Ardayı görmeyi beklemiyordum açıkçası.

"Arda."bir kere daha seslenip dürtünce gözlerini açıp etrafına baktı. Bir an nerede olduğunu anlayamamış gibi şaşkın şaşkın bakarken beni görünce yüzüne bir gülümseme kondurup ayağa kalktı.

"Günaydın fıstık."diyerek yanağımdan bir makas aldı. Onun bu halini şaşkınlıkla izlerken kendime gelerek bende ona gülümsedim.

"Sana da günaydın da senin burada ne işin var? Yani gece burada kalmacağını sanıyordum. Onu da geçtim neden misafir odasında değilde burada buz gibi yerde uyudun? Salakmısın sen?" son sorumu yüzüne yaklaşıp söylerken Arda bir anda telaşlanıp geri çekildi.

"Şey aslında odayı bulamadım da."diyerek zorla gülümsedi. Tek kaşımı kaldırarak ona baktım.

"Benim alnımda salak mı yazıyor? Hem senin görsel hafızan kuvvetlidir bu evi bir kere gezsen bile aklında kalır. Zaten benden daha iyi biliyorsun bu evi o ayrı konu da. Neden burada uyudun? "Diyerek bir kere daha aynı soruyu sordum. Elini ensesine koyup bana tatlı tatlı baktı.

"Aslında senin için endişelendim. Ağladığını da duyunca daha çok endişelendim haliyle. Bende madem içeriye giremiyorum dışarıda seni bekleyeyim dedim."dediğinde yanına gidip ona sarıldım. Elleri anında belimi sardı.

"Teşekkür ederim. İyi ki varsın."dedim ve geri çekildim.

"Ama ondan daha önemli bir operasyonum var. Mesela Busenin saçlarını yolma operasyonu. Acaba hiç onunla uğraşmayıp gece uyurken saçlarını kesip sonra kuaföremi satsam? Ben ne kadar zekiyim ya! Kesinlikle bunu yapmalıyım. Ne uğraşıcam onunla ya kes kökünden gitsin değilmi? "Arda bana hem şaşkın hem de korkmuş bir şekilde bakarken omuzlarını silkti.

"Onu bunu bilmem ama tek bir şey biliyorum. İntikam soğuk yenen bir yemektir."diyerek elini omuzuma attı. Beraber merdivenlerden inerken gözüme kimsenin olmadığı kahvaltı masası takıldı. Çayları koyan Hanife teyzeye bakarken ona sordum.

"Hanife teyze ,Buseyle eniştem yokmu? "Diye sorduğumda Hanife teyze bana bakıp gülümsedi.

"Engin bey gece hiç gelmedi. Buse de dışarı çıktı. İşleri varmış."diyerek elindeki çaydanlıkla beraber mutfağa doğru ilerledi.

"Korktu tabi, kaçtı benden."diyerek masada gördüğüm kahvaltılık sosa doğru bakışlarımı diktim. Kaseyi direk önüme alınca Arda kaşlarını çattı.

SERSERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin