34.BÖLÜM

6.6K 269 9
                                    

"Selam gençler."diye bir ses duyduğum anda direk geri çekildim. Batunun kolları belimi sıkı sıkı sardığı için ilk başta başarılı olamasam da sonunda başarmıştım. Önüme düşen saç tutamlarımı geriye iterek sesin geldiği yöne baktım. Yüzündeki kasların neredeyse tümü gerilmiş ve dişlerini sıkmaktan değişik bir hal almış olan Doruğa baktım. Sinirli bir şekilde bakan gözleri bir benim birde Batu'nun arasında mekik dokurken, ben sadece onun gözlerine bakıyordum.

"Bölmüyoruz umarım." Dorukun arkasından gelen kız sesiyle gözlerimi Dorukun gözlerinden alarak arkasına baktım. Neredeyse kalçalarının tam altında biten siyah bir şort ve üzerine sadece göğüslerini kapatıp karnını tamamen açıkta bırakan askılı bir büstiyer giymiş olan Denize gözlerimi büyülterek baktım. Bu şekilde Dorukun yanındamıydı o şimdi?

"Tam da sırasıydı."Batu'nun fısıltı şeklinde söylediği sözcükleri yanında olduğum için rahatlıkla duyabilmiştim ama ona hiç bakmadım.

"Neden geldiniz?"diye sordum. Zaten Denizin Dorukun yanında bulunması sinirimi bozarken bir de Denizin bu şekilde giyinip Dorukun yanında bulunması..

"Birileri bizden habersiz gün geçiriyormuşta. Bizde bir ziyaret edelim dedik." Doruk bütün kelimeleri gözlerimin içine bakarak söylerken bende aynı şekilde onun gözlerinin içine bakıyordum. Gözlerindeki mavi renk yavaş yavaş koyulaşmaya ve lacivertle mavi arasında kalan değişik ama güzel renge odaklandım. Kendimi neredeyse tamamen gözlerinin içinde kaybediyordum ki başımı çok hafif bir şekilde sağa sola sallayıp kendime gelmeye çalıştım. Bakışlarımı hızlı bir şekilde Denize çevirdiğim de gözlerini kısmış bir şekilde bir bana bir de Batuya bakıyordu.

"Gelmekle çok iyi yaptınız. Hoşgeldiniz."diyen Batuya baktım. Alaylı bir şekilde söylediği kelimelerden sonra dudaklarına yine alaylı bir gülümseme kondurarak onlara bakmaya devam etti. Daha sonra elini belime koyarak beni ağacın ön tarafına yönlendirdi. Tekrardan ağacın dibine oturduğumuzda Doruk ve Deniz de bizim yanımıza oturdu. Doruk benim yanıma otururken Deniz de Batu'nun yanına oturarak Batuya biraz daha yaklaştı. Denizi uzun zamandır görmüyordum ve görmeyeli saçları baya bir uzamıştı. Yüzünden hiçbir zaman eksik olmayan makyajını bugün sanki biraz daha fazla yapmıştı.

Kot şortumun cebine soktuğum telefonum titreşince elimi cebime atarak telefonumu çıkarttım. Arayanın Arda olduğunu görünce onu da uzun zamandır görmediğimi hatırladım. Yüzüme kondurduğum gülümseme ile ayağa kalktım ve bana dönen bakışları es geçerek onlardan biraz uzaklaştım.

"Efendim. "Dedim ve ciddi durmaya biraz çaba gösterdim.

"Seni çok özledim. Neredesin kızım sen. Ortalıklarda yoksun hiç! "Kızgınlıkla karışık bir ses tonuyla sorduğunda onunda aslında güldüğünü hissedebiliyordum.

"Ben her zaman olduğum yerdeyim de asıl sen nerdesin? İnsan gelir acaba bu kız nasıl iyimi kötümü? Bir derdi tasası varmı diye hiç sormuyorsun."dediğimde derin bir nefes verdiğini duydum.

"İlk ciddi konuşman da bana gerçekten kızgın olduğunu düşündüm ama çok şükür değilmişsin. Ya aslında ben dün geldim senin yanına ama sen uyuyordun. Bende seni tatlı uykundan ayırmak istemedim."dediğinde güldüm.

"Hem sen neredesin? Seni almaya geleyim istersen. Bir şeyler yaparız."

"Şey aslında ben evde değilim. Dışarıdayım. Başka bir zamana kalsın ya da akşam sen bize gel film gecesi falan yaparız."dediğimde Buseye sormadan böyle bir şey yaptığım için bana kızacağını düşündüm. Ama o öyle biri değildi. Hem Buseyle Ardanın arası da gayet iyiydi.

"Tamam o zaman ben akşam gelirken bir şeyler alıp öyle gelirim. Anlaştık mı?" benim bonkör arkadaşım.

"Tamam anlaştık. Akşam görüşürüz."dedim.

SERSERİ Where stories live. Discover now