Karanlık Taraf ♊

44. BÖLÜM

ENDİŞE

Tüm bedenimin hissettiği tek duygu endişeydi. Yorulmuştum gücüm kalmamış gibi hissediyordum. Bilmediğim büyük bir oyun içinde hiçbir şeyden haberi olmayan baş rol gibiydim. Sigaramdan bir duman daha aldım.

Hiçbir zaman gerçekten sevilmemiştim belki de. Kimse beni sevmemişti. Kendimi değersiz hiçbir işe yaramayan sevilmeyen sadece oksijen kaybı gibi gözüken insanlar gibi hissediyordum.

Caddenin en sonunda etraftaki kalabalığı izliyordum. Bir duvara yaslanmış simsiyah giyinen kafası siyah bereli kahkülleri ve uzamış saçlarıyla yüzünü gizlemek isteyen bir kadındım. Ruhumdaki acılar da saçlarım kadar uzamıştı. Yorulmuştum işte kalp kırıklarım yorgunluklarım üst safhadaydı.

''Yeni bir şey ister misin ?'' Keşe baktım. Ne kadar da soluk yüzü vardı. Kemikli yüzü zayıflığıyla daha da belirgindi. Çok yorulmuş gibi gözüküyor büyümüş göz bebekleriyle yer bakıyordu. Elindeki sigarayı arada dudaklarına götürüp içiyordu.

''Ne yapıyoruz ?'' Kafasını kaldırıp gözlerini bana dikti. Sonra tekrar önüne çevirdi.

''Mağazaya gidip kıyafet çalıcaz'' kahkaha attım. Bu çok saçmaydı.

''Yeterince param var zaten çalmaya ihtiyaç duymuyorum'' Kafasını olumsuz anlamda sallayıp gözlerini diktiği yerden kaldırmadan konuşmaya devam etti.

''Para için değil heyecan için adrenalin çok güzel'' Kafamı salladım. Adrenalin bağımlısı gibi bir şeydim. Hem bir şey çalmak yasaktı dimi ? O zaman yapabilirdim.

''Kıyafetlerin üzerinde alarm var nasıl çıkarcaz'' Biraz durduktan sonra konuştu.

''2-3 tane kıyafeti al eline kabine gir. Kıyafetleri denemeden bir tanesini al alarm yeri iki uca takılı. Elini yerleştirerek döndürerek çek. Çok güce dayalı bir şey ama yapabileceğine inanıyorum. Sonra alarmı diğer kıyafetlerle yerine koy amaçaktırmadan. Kıyafeti de kabinden çıkmadan önce çantana koy. Sonra da hemen çık oradan''

Yapabilirdim yapardım. Gülümsedim basit bir mağazadan başlayabilirdik.

''Hedef neresi ? Yakalanırsam ne olur ?'' sigarasını yere atıp adım atmaya başladı peşinden yürüdüm.

''Kameralara dikkat et ve alarmdan uzaklaştığına iyice bak, yakalanırsan çok sikimde değil'' Tabi umrunda olmazdı. Hapise böyle bir şey için girmezdim ama babamın kemikleri sızlardı.

Keş önden yürürken bende onu takip ediyordum. Bir mağazaya girince bende etrafa bakındım çok pahalı lüks bir yer değildi.

''Erkek reyonundayım'' Giderken vücuduma heyecan bastırmıştı. Beremi çıkartıp çantamın içine attım. Önümü de açarken normal bir görüntüye sahip oldum.

Siyah sweatshirtı elime alıp bakındım. S bedenini koluma koyup devam ettim gri ve lacivert de alıp kabine girdim. İlk olarak arctic monkeys yazanı elime aldım. Alarmın iki tarafından tutup çekmeye başladım. Elim acımaya başlamıştı fakat hafiflediğini hissediyordum. Tam vazgeçecekken tık diye gelen sesle bir elimde sweatshirt bir elimde alarm kalmıştı. Huh çok stresliydim. Çantama atıp Fuck You yazan griliyi elime aldım. Onu da zorladıktan sonra ufak yırtılıp çıkmıştı. Çantama onu da koyup kapağını kapattım. Diğer lacivert olanın cebine alarmları koyup katladım. Elimde çıkarken aldığım yere koyup hızlı adımlarla ilerledim. İçimde büyük bir korku vardı. Ellerim hafif hafif titriyordu.

Tam kapıdan çıkarken alarm ötecek diye korkarken hiçbir ses gelmemiş olası beni mutlu etmişti. Hızlıca kendimi caddeye atıp uzaklaştım. Gelen stres heyecan kalbimin hızını arttırmıştı. Çığlık atmak gülmek istiyordum. Sakin bir yerde kaldırıma oturup derin nefesler aldım. Bu çok değişik hissettirmişti. Belki de özgürlüktü bu.