16

12.4K 885 224
                                    

Baekhyun nedensizce suçu kendinde arıyordu. Chanyeol'un kendisini öpmesinin suçlusu nasıl yine kendisi olabilirdi? Bu mantıklı değildi ama yine de suçlu belki, küçük bir ihtimal dahi olsa bile ben olabilirim diye düşünüyordu.

"Gürültü yaptığın için değildi."

Chanyeol itiraf edince Baekhyun kendisini suçlamaya son verdi ve onu sorgulamaya başladı.

"Nedendi?"

"Ben... kendime engel olamadım."

Chanyeol yere bakarak fısıldadı. Baekhyun anlam vermeye çalışıyor ama başaramıyordu. Chanyeol'a olan hislerini kendisinden bile saklamaya çalışırken Chanyeol ona hiç yardımcı olmuyordu. Üstüne bir de kafasını daha fazla karıştırıyor ve onu bir çıkmaza sürüklüyordu. Chanyeol söylediklerinin yeterli olmadığının bilincindeydi ve bir şeyler söylemek istiyordu.

"Ben..." mırıldandı ve ne söylemesi gerektiğini düşündü.

"Evet, sen?" Baekhyun sabırsızca cevap vermesini istedi.

"Ben..." diye yineledi.

Söyleyeceklerini düşünmek için zaman kazanmaya çalışıyor gibiydi. Ve bu biraz uzun sürmüştü. Baekhyun daha fazla beklemek istemiyordu. Ona düşünmesi için yeterince zaman vermişti. Bu zamanı vermesine bile gerek yoktu. Çünkü Chanyeol'un onu öperken bunu neden yaptığını önceden bilmesi gerekirdi. Başını belli bir ritimle iki saniye kadar sağa sola salladıktan sonra yastığına daha sıkı tutundu ve kapıya yaklaşarak elini kapının koluna attı.

"Nereye?" Chanyeol endişeyle sordu.

Her nereye gidiyorsa şu an ya da hiçbir zaman gitmesini istemiyordu.

"Beni neden öptüğünü düşünmeye! Belki cevabı ben bulurum."

Baekhyun onun hiçbir açıklama yapmayan tavrına kızgındı ve kızgınlığı sesine yansıyordu.

"Baek, sana dediğim gibi kendime engel olamadım. Sadece seni öpmek istedim ve bir anda oldu."

"Bu tavrın kafamı karıştırıyor Chanyeol!"

Baekhyun'un kapıyı arkasından çarpmadan önce söylediği son cümle bu olmuştu. Chanyeol kapanan kapının ardından öylece bakakaldı. Baekhyun kızmakta haklıydı. Ne yapıyordu böyle?

Bu Chanyeol'un birisini öptüğü ikinci seferdi ve ilk öptüğü kişiyle şimdi öptüğü kişi değişmemişti. Arkasından gidip gitmemek konusunda tereddütler yaşarken olduğu yere çivilenmiş bulunduğu odanın duvarlarını inceliyordu. Derince bir iç çekti ve kapıya yöneldi. Baekhyun'un yanında olmak ve onunda kendisinin yanında olmasını istiyordu. Koridora çıktığında boğucu bir sessizlikle karşılaştı. Bay ve Bayan Byun dedikleri üzere iş için evden ayrılmış olmalıydılar.

"Baekhyun?"

Ne yüksek ne de alçak sayılabilecek bir tonda seslendi. Bir cevap yoktu. Baekhyun'la beraber yukarı çıktığı merdivenlerin olduğu yöne doğru ilerledi. Merdivenlerin basamakları görüş alanına girdiğinde duvara yaslanmış ve kucağındaki yastığı bırakmamış ve ona sıkıca sarılmış küçük beden de görüş alanına girmişti. Birkaç basamak aşağıda sessizce oturuyordu. Chanyeol ne yapacağını bilmiyordu. İstediği gidip küçük bedene sıkıca sarılmaktı ama yapacak cesareti yoktu. Bunun yerine omuzlarını düşürerek geldiği yoldan geri döndü ve küçüğün odasına girdi.

Ellerini çalışma masasına yaslayarak kendine itiraf etti. Baekhyun'a besbelli aşıktı. Hissettiklerinin başka bir açıklaması yapılamazdı. Baekhyun onun birçok defa canını yakmak istemişti ama o ne yapmıştı. Bütün bunlara göz yummuştu. Göz yummasının nedeni de onu sevmesiydi, onu öpmek istemesinin, onun sürekli yanında olmak istemesinin ve ona sıkıca sarılmak istemesinin de nedeni buydu. Ona bakınca hissettikleri, o gülünce hissettikleri, yemek yerken, konuşurken ve en son, az önce şarkı söylerken...

Just... Teacher?Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt